Yazarımız Ahmet Sapa, D20 Zirvesinin de gündeminde yer alan iklim değişikliği ile mücadeleyi konu edinen bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Ahmet Sapa, yıldönümünde Lozan antlaşmasının mahiyetini ve ne surette bir aldatma olduğunu ortaya koyan bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Ahmet Sapa, "Değerlerimize Sarılma Zamanı" başlıklı Ramazan 1442 kampanyası çerçevesinde "Kardeşlik" konulu bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Ahmet Sapa; iktidarın, reel politik adı altında bütün değerlerden vazgeçişini ifade eden bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Ahmet Sapa makalesinde; asgari ücret tespiti çalışmalarının olduğu şu süreçte halkın içler acısı durumunu ve hükümetlerin aldatıcı üsluplarını kaleme aldı.
Yazarımız Ahmet Sapa, gündemin önemli konusu gıda güvenliği meselesini yazdı...
Yazarımız Ahmet Sapa, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bugün açıklanan müjdeye dair bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Ahmet Sapa, son günlerde iyice ısınan Akdeniz’de yaşananlar üzerinden olması gereken izzetli siyaseti yazdı.
Yazarımız Ahmet Sapa, Türkiye’deki yöneticilerin "kırmızıçizgi" kavramının arkasına saklanarak halkı nasıl aldattıklarını yazdı...
Yazarımız Ahmet Sapa makalesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "AB ile aynı gemideyiz" açıklamasını değerlendirdi.
Yazarımız Ahmet Sapa makalesinde, kapitalizmin varlığının sorgulandığı şu günlerde iyiden iyiye gündeme gelen "yeni dünya düzeni ne olacak/olmalı" sorgulamasına cevap arıyor.
“Gerekirse” söz kalabalığını bırakın. Amerika’yı bu topraklardan kovmak, onlarla işbirliğini sonlandırmak için bir değil binlerce şer’î ve akli sebep varken hâlâ “gerekirse kapatırız!” demek açık bir aldatmadır.
...ölümü öldüren ordularla korktukları şeyi onlara yaşatırsınız ki o vakit, bu satranç tahtasının piyonu değil şahı olursunuz.
Meselenin, sadece Kaz Dağları’nda yok edilen ormanlar olmadığı, gerek yerli gerekse de yabancı maden şirketlerinin ümmetin ortak malı olan deniz, göl, orman, mera vs. alanlarda yine ümmete ait madenleri talan etme meselesi olduğunun görülmesi gerekir.
Ülkeyi idare edenler, ya demokrasi ve kapitalizmin aileyi, insanlığı ifsat edici uygulamalarını devam ettirirler ya da aileyi, toplumu, Müslümanları ve insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkaracak İslâm nizamına yönelirler.
Gerçekten bir şeylerin namusunu dert ediniyorsanız bu ümmetin inancını, değerlerini, kanlarını, ırzlarını demokrasinin şerrinden muhafaza edip onu def etmek yapılacak en namuslu iş olsa gerek.
Bu ümmeti, gıda ürünlerine ulaşmaktan aciz bırakan yönetim ve yöneticilere veyl olsun. Kendi asaletini kaybetmişken geçmişteki yöneticilerin asaleti üzerinden kendine pay çıkarmaya çalışan ezik yöneticilere veyl olsun. Kendileri lüks ve şatafat içerisinde
Bu ümmetin ataları belki savaş meydanlarında düşmana yenildi fakat hiçbir zaman onlar gibi olmadı. Onların hadaratını kabul etmediği gibi buna karşı durarak canını vermekten çekinmedi. Fakat bugün Müslümanların başındaki yöneticiler o düşmanlara benzemek
Daha önce laikliği dahi bulunduğu sınırların dışına ulaştırmak için çabalayan bir liderin, bu batıl fikirlerin önderliğini yapmış zevata müteşekkir olması şaşırtıcı olmaza gerek.
Ülkeyi idare etmek üzere onlarca bakan, yüzlerce müsteşar, binlerce danışman olmasına rağmen ülke ekonomisini yönetmekten aciz zihniyet, halen çözümü, ekonominin sömürgeci güçlerin şirketlerine teslim edilmesinde arıyorsa, bunun adı, ihanettir.
Devrim, birkaç muhlisin küçük bir yerde “Rejim devrilecek!” sloganıyla başlamıştı. Bugün, dünden daha zor bir süreci yaşamaktayız. Ayı, sırtlan, çakallarla birlikte kuzu postuna girmiş kurtların bir olduğu; para, insan ve teçhizatla donatılan düşmanların
Bu makalede bahsettiğimiz, haram denizinden sadece küçük bir parçaydı. Elbette halkı Müslüman olan bir ülkenin yönetiminin gayri İslami olması kadar büyük bir cürüm ve felaket olmaz. Umulur ki, akıl edilmesi için bu örnekler, haram çukurunda debelenen yön
“Belki akledersiniz” diye soruyoruz: Uğrunda binlerce canın heba edildiği, on milyarlarca dolar haraç verilen, üslerini emrine verdiğiniz tek hedefleri İslam ve Müslümanlara zarar vermek olan bu cinayet, ihanet, fitne, sömürü şebekesi olan NATO’nun neden
...biz, demokrasi düzeninin gasp düzeni olduğu, başındaki yöneticilerin toplumu ifsat edici, vaatlerinin aldatıcı, seçimlerinin haram ve cürümlere yol açıcı olduğu, bunlara cevaz verenlerin insaf ve adaletten uzak olduklarını Müslüman kardeşlerimize hatır
Yüzyıllarca işgalden uzak kalan mübarek şehir, 1948 yılından bu yana fiilî, şu sıralar ise resmî işgal altına girmiştir. Bunun üzerinden 70 yıl geçti ve şuan yeniden Kudüs, kurtarıcısının yollarını gözlüyor; gözü yaşlı, boynu bükük fakat büyük bir umutla…
Bu ulu çınarı devirenler aynı şekilde bu çınarın yanına demokrasi, laiklik, kapitalizm ağacını diktiler. Unutulmamalıdır ki bu ağaç ne gölgesi ne de bir faydası olan kaktüs ağacı gibidir; ondan faydalanmak isteyene sadece eza verir. O
Hilâfet’i kimler istemedi? Elbette yüzyıllarca kıtalara adaletle hükmeden, azgın kâfirlere haddini bildiren Hilâfet Nizamını, dünün Amerika’sı olan İngilizler ve onun aveneleri olan devletler istemedi. Bu devletler bu nizamı istemeyip o
Fakat şu ana kadar Müslümanlara yapılan yargı zulmü ile alakalı herhangi bir adımın atılmamış olması adaletin bir hayli gecikeceğinin habercisi gibi. Yarın kandırıldık, pardon demeniz onca Müslümanın ahını üzerinizden kaldırmayaca
Bakın bu silahları almak için aşındırmadığınız kapı kalmadığı gibi o kâfirlerin her isteğine amade oldunuz, hatta onlarla birlikte iş tutarak Müslüman kanını akıtmaya dahi cüret edebildiniz. Bu zilletten tek bir kurtuluş yolu var o
Hanslar, Coniler temel besin maddesi olan eti 5 dolara tüketirken Ali, Yusuf, Mehmet’in 15 dolara dünyanın en pahalı etini tüketmesi acaba “Milli Tarım Politikası”nın sonucu mudur? Toplumun her kesiminin çok rahat bir şekilde ulaşması ge
İslam akidesinden fışkıran fikirlere rücu etmeden onlara boyun eğdiremeyeceğiniz hakikatini keşke geç olmadan anlasanız… Yoksa her geçen gün dostlarınıza biraz daha benziyorsunuz.
Bir takım örgütleri bahane ederek Suriye ve Irak’ta binlerce masum sivil Müslüman’ı katleden terör devletleri; ABD, Rusya ve de aveneleri ile birlikte yeni katliam planlarına dâhil olarak bu cürümlere ortak mı olacaksınız?\r\n\r\nDoğru