
Bir zamanlar, İslam ümmetini parçalamak için piyasaya sürülen sahte modernleşme katili şimdilerde parçaladığı varlığın küllerinden Müslüman demokrat kimliği inşa etme çabasında, aşkındadır.

Düşmanına aşık olmuş, düşünme tembeli, mankurtlar ordusu. Cumhuriyet kutlamalarının özeti de işte budur!

Allah Subhânehu ve Teâlâ bu ümmete ümmetin birliğine, Sykes-Picot sınırlarını kaldırmaya çağıran sonra da "Allah içindir Allah içindir" sözleri ile her yeri inleten Suriye devrimi gibi mübarek bir devrim nasip eyledi. Dolayısıyla bat

Osmanlıya 88 yıl başkentlik yapmış serhat şehri Edirne eski ihtişamlı günlerinden çok uzak, çaresiz çok zor günler yaşıyordu.

Söz konusu ideoloji insanoğlunun arzularının tatminine sınır koymayan bir ideoloji olunca tabii ki israf kaçınılmaz oluyor.

Ankara’da bir patlama oldu ve katili de çok açık seçik belli. Bombayı patlatanlar Türkiye’de iyice yerleşmiş Amerikan siyasetinin gediklerinden bir gedik açmak isteyen İngilizlerin derin elleridir.

Yüce Allah\'tan, Müslümanların bir an önce demokrasinin çirkefliğini görmesini ve onu, hakkettiği tarihin çöplüğüne atmasını diliyorum.

Değişime ihtiyacınız olduğunu idrak etmediğiniz müddetçe değişmeye gayret de etmezsiniz, değişemezsiniz de.

Seçim oyunlarının, mülteci dramının ve ümmet üzerindeki bitmeyen zulmün arasında böyle bir konuya neden değinildiği sorgulanabilir.

Cizre Belediye Başkanı Leyla İMRET İngiliz medyasına Cizre\'yi “Türkiye’ye karşı başlattıkları iç savaşın merkezi”[4] diye tanımlıyor.

Suriye devrimin üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmesine rağmen sömürgeci kâfirler ve özellikle Amerika, diğer ülkelerdeki devrimlere kürtaj yaptırarak yönlerini çevirmeyi başarmışlardır

Demokrasiden beklediğimiz o istikrarın asla gerçekleşmeyeceğinden emin olabiliriz. Lakin Allah’a vereceğimiz hesabın kolay olacağını kim söyleyebilir?

Zebedani ve Fua Ateşkes anlaşması, Suriye ile ilgili son birkaç haftada Washington, Ankara, Moskova, Tahran hattındaki gelişmelerden bağımsız gözükmüyor.

Batı’dan ithal edilen Cumhuriyet ve demokrasi, İslam’a taban tabana zıt olan iki bozuk fikir. \r\nAz sayıdaki kurucusu ve destekçisi tarafından zorla, kanunlarla halka benimsetilmeye çalışıldı.

İster birey endeksli isterse toplum endeksli olsun değişim düşüncesi hayatın vazgeçilmez bir unsurudur.

Vakıanın günlük hatta saatlik olarak değiştiği bir ülkede yaşıyoruz. Hal böyle olunca olayları netleştirmek ve onlara, doğru bir şekilde cevap vermekte zorlanabiliyoruz.

Gelelim son dönemdeki artan şiddet olaylarının teşhisine ve çözüm önerilerine.

Unutmayalım ki, yarın tarihe iz bırakanları anlatacağız, az değil koca bir yüz yıl…

Özcümle iki aylık görev süresi olacak seçim hükümetinin dahi icazetini ABD’den aldığını söyleyeceğiz.

Yeni Türkiye güzellemeleriyle size istikbal vadeden yalanlardan kurtulun.
