75 seneyi aşkın süredir işgalci yahudi varlığı tarafından adeta bir toplama kampına çevrilen Filistin çok büyük bir imtihan veriyor. Okullar, hastaneler, pazar alanları, evler... Kısacası vurulmadık, bombalanmadık yer kalmadı. Filistin’i çevreleyen İslam ülkelerinin başındaki korkak yöneticilerin burnunun dibinde, gasıp siyonist varlık tarafından vahşi bir soykırım yaşanıyor.
İnsanın kanını donduran bu olaylar, tüm dünyada yankı buldu. Ancak Müslümanların başındaki vicdansız yöneticileri hiç etkilemedi. Eğer etkilenmiş olsalardı, “israil” ile tüm ilişkilerini keser, orduları ile Gazzeli mazlumların safında yer alırlardı. En azından Ümmetin gönderdiği insani yardımları Gazze’ye ulaştırırlardı. Maalesef bugüne kadarki tutumları hep bu yöndeydi, bundan sonra da pek değişeceğe benzemiyor. Kör vicdanları onları, siyonist teröristleri besleyip koruyarak Ümmete ihanet edecek kadar alçalttı. Bu yüzden onlara, insani veya ahlaki değerler hakkında malumat verecek değiliz. Hiçbir şekilde beklentilerimize layık olmadıkları bize aşikâr.
Gazze’de insanlık böylesi bir durumdayken bile “Türkiye ordu ile müdahale ederse, bizim de sonumuz Gazze gibi olur” diye düşünerek meseleye insani açıdan bakamayanlar bilmelidir ki siyonizmin planları zaten Türkiye’ye kadar uzanıyor!
Her fırsatta “israil’in” savaş suçu işlediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinglerle mi bu planları durdurmayı düşünüyor? Veya konuyu, siyonizmin kalkanı olan BM’ye havale ederek mi?
Sayın Erdoğan, mitinglerinizde “Bizim mazimizde katliam yok” diyorsunuz.
Sizin mazi dediğiniz Cumhuriyet dönemi öncesi tarihimizde bizler Rabbimizin kanunları ile yönetiliyorduk. Ve mazimizde zulüm kınanmakla geçiştirilmiyordu veya küfür birliklerine havale edilmiyordu.
Halifelerimiz mitingler düzenleyip halka yönelik gövde gösterisi yapmıyor, etki üretecek somut eylemlerde bulunuyordu. Ordularını İslam yolunda seferber ediyordu.
En önemlisi de mazimizde “israil’i” kalkan gibi koruyan Kürecik Üssümüz yoktu. Müslümanların kanını oluk oluk akıtan ABD’nin İncirlik Üssü de yoktu. Beldelerimizin hiçbirinde harp devletlerinin elçiliği yoktu. Müslümanları öldürüp Hilafet Devletinin pasaportunu taşıyan siyonistler de yoktu. Bir yandan bebek katillerinin insanlık suçu işlediklerini söyleyip diğer yandan onları meyvesiyle, sebzesiyle, bakliyatıyla, Antalya suyuyla besleyen halifelerimiz hiçbir zaman olmadı! Bizim mazimizde Ümmetin yöneticisinin gözü önünde başına 18 bin ton bomba atılmadı! Müslümanların canı, kanı, malı kâfirlere satılmadı!
“Normalleşme” adı altında İslam’a göre anormal olan hiçbir şey yoktu yani. İşte bu yüzden bizim mazimizde katliam olmadı. Fakat sizin iktidarlık zamanınızda bunların hepsi yaşandı ve maalesef hala da yaşanıyor.
Bizler, dün Çanakkale’de bugün ise Gazze’de şehadete yürümüş o şerefli Filistin halkının temiz ruhları üzerinden mitinglerde prestij yapılmasını istemiyoruz. Birçok Müslüman, sizin ağzınızdan çıkacak tek bir kelimeyi duymanın hayali ile orada bulunuyordu. “Ordular Aksa’ya” Filistin için orduların harekete geçirilmesi. Oysa gördüler ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ordularıyla Filistin halkının değil, üst düzey ilişkileri ile gasıp siyonist “israil’in” yanındadır. “İsrail’in” yanında olanların yanındadır. Size ancak Rabbimizin dediğini diyoruz:
وَلَا تَرْكَـنُٓوا اِلَى الَّذٖينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُۙ
“Sakın zalimlere meyletmeyin. Sonra size ateş dokunur.” [Hud 113]
Bizler Gazze’de, Suriye’de, Afganistan’da, Yemen’de ve sair beldelerde İslami mazimizle barışık olan insanlarız. Bizler ölümle, şehadetle barışık olan insanlarız. Bizler Rabbimizin bizim için yazdığı takdir ile barışık olan insanlarız.
Ama bizler zalimlerle ve onların batıl rejimleri ile asla barışık olamayız. Batılla normalleşenlerle barışık değiliz. Zulme ve küfre rıza göstermeyen vakarlı duruşumuz bundandır. Tıpkı Filistinli kardeşlerimizin yaptığı gibi bu yolda şehadete yürümek bizim için ulaşılabilecek en yüksek mertebedir. Şehadetimizle ardımızda binlerce insanın Müslüman olmasına vesile oluruz. Sizin tonlarca bombalarınız bizim iman dolu kalbimizi öldürmeye yetmez, aksine biz diriliyoruz, dirilişe geçtik. Aksine bu tertemiz iman dolu yüreğimizle, batıl sömürgeci ideolojinizle kirlettiğiniz şu dünyayı sizlerden ve batıl ideolojilerinizden temizleriz ve temizleyeceğiz biiznillah