Nusret ve Zafer Ayı: Ramazan
16 Mart 2024

Nusret ve Zafer Ayı: Ramazan

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan, tövbelerin kabul olunduğu, en mübarek günleri içinde bulunduran günlere yani bir Ramazan ayına daha bizleri kavuşturan Rabbimize hamd-u senalar olsun...

Ramazan yine evlerimize, gönüllerimize tatlı tatlı esen rüzgar gibi heyecanı, sevinci ile geldi... Fakat bu sefer her zamankinden daha fazla buruk, daha fazla acı ile girdik mübarek günlere. Çünkü 76 senedir zaten işgal altında olan Filistin toprakları neredeyse 6 aydır hiç bitmeyen bir bombardıman altında.

Her sene adeti üzere Ramazan ayını Müslümanlara zehir eden siyonistler kaç aydır bitmek bilmeyen eziyetlerine devam ediyor. Ki bu yalnızca Filistin’e has olan bir soykırım değil, diğer sair beldelerde de farklı türde olmak üzere Ümmet olarak Hilafet Devletinin kaldırılışından bu yana, yani 1 koca asırdır süren büyük bir zulmün içerisindeyiz.

Ramazan’ın coşkusunu gölgeleyen, onun sevincini kursağımızda bırakan, bu zulmü yapan ve sessiz kalan yöneticileri Rabbimize havale ediyoruz!

Ne yazık ki Hilafet Devletinin kaldırılması neticesinde, aynı vücudun uzuvları gibi olan bu Ümmet parçalanmışlığını, başsız kalışını yani bir devletin, bir halifenin eksikliğini her geçen gün daha iyi hisseder oldu. Bir zamanlar Halifelerimizin canlarına karşılık dahi olsa bir karış Müslüman toprağını vermezken şimdi kendi topraklarımızda, öz yurdumuzda garip kalır olduk.

Sözde Müslüman yöneticilerimiz olmasına rağmen Gazze’den yükselen yardım çığlıklarına sus pus oldular. Hiçbiri yıllardır süren bu zulmü, akıtılan kanların hesabını sormadı. Böylece Ümmet bu cürme ortak olan yöneticilerin ve sadece kınayarak geçiştiren 57 Müslüman liderin bir Halife etmediğini bir kez daha anladı.

Fakat bir başka gerçek var ki içimizin yanmasına rağmen, her zamankinden daha çok ümitvarız. Zira mübarek bir ayı idrak ediyor ve tarih boyunca bu ayda kazanılan zaferleri Ümmet olarak çok iyi biliyoruz. Bu mübarek ay Ramazan, tarihte Müslümanların galip geldiği birçok zaferi içinde barındırıyor: Bedir Gazvesi, Mekke’nin Fethi, Endülüs’ün Fethi, Kudüs’ü Haçlıların elinden alınması, İstanbul’un Fethi ve daha yazamadığımız nice zaferler Ramazan ayında gerçekleşti...

Çünkü Ramazan nusret ve zafer ayı demektir.

Ramazan birlik olmak demektir.

Her zamankinden daha çok ümitvarız... Bir yanımız yine kan ağlarken Rabbimiz bizi yine Ramazana kavuşturdu. Her sene Ramazan’ın gelişini ışıl ışıl sokaklarıyla kutlayan Filistin halkı bu sene, yıkık-dökük evlerinin arasında iftarlarını açmaya çalışsa da, bir çoğu evlerinden, sevdiklerinden koparılsa da onlar da biliyorlar ki: Ümmeti ve insanlığı selamete ulaştıracak olan şey basiretsiz yöneticilerin korkak tavırları değil; vakar sahibi, sırtını Allah’a dayamış olan Raşit Halifelerdir. Nitekim Allah’ın (svt) vaadi ve Rasul’ün (sav)müjdesi muhakkak tecelli edecektir. Zalimler ve hain olan gafiller istemese de...

Rasullullah’ın hadisinde buyurduğu gibi; “Sonra da Nübüvvet Minhacı üzere Raşid-i Hilafet olacaktır.” Bu Ramazan bizim birlik olduğumuz Ramazan olsun.

Bu Ramazan Ümmetin tekrardan birleştiği, aynı vücudun uzuvları gibi bir arada durduğu bir Ramazan olsun.

Bu Ramazan tarihimizde olduğu gibi komutan Selahaddin’in Kudüs’ü fethettiği Ramazan olsun. Nusrete eriştiğimiz, zafere kavuştuğumuz bir Ramazan olsun. Döktükleri Müslüman kanları için zalime, iş birlikçilerine, buna sessiz kalana, imkanı olmasına rağmen kınayarak yetinenlere hesabını soracak, ordusu ile topraklarımızı kurtaracak Raşit bir Halifemiz olsun.

Tarih yine tekerrür edecek ve biz tekrardan izzetli günlerimize kavuşacağız. Bu ve bundan sonraki bayramların İslam sancağı altında zaferle kutlayacağımız bir bayram olması duası ile...

Zehra AKKAYA