Son yıllarda yaşanan olaylara baktığımızda “Mukaddes” sayılan ne varsa ya anlamını yitirmiş ya da ikinci plana atılmış durumda.
Yaşadığımız toplumda, inandığımız fikirle üzerimize tatbik edilen ideoloji örtüşmediğinden bir türlü ortak paydada buluşamıyoruz. Her birimiz farklı bir olguyu mukaddes sayıyor ya da önemsiz görüyoruz.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem dönemine dönüp baktığımızda; Mekke toplumunun kutsal saydığı ne kadar düşük fikir, olgu, inanış vesaire varsa hepsini tek tek kökten değiştirip Âlemlerin Rabbi olan Allah (cc)’yu razı edecek şekilde yeniden inşa ettiğini görürüz.
Mabetlerde, kadınlarda, mal-mülk edinmede, hayvanda, bitkide... Yani beşeri olarak akla gelebilecek her alanda kutsadıkları ne varsa...
Şan-şöhret sahibi, malı çok, soyu belli ve güzelliği olan kadınlar o dönemde kıymet görürken; diğer kesim yaşamaya değer görülmüyordu. Kendi taptıkları putlar kıymetli, diğer insanların taptıkları ise sövülmeyi hak eden bir konumdaydı. Servetlerini nasıl elde ettiklerinin ise hiçbir önemi yoktu. Yağma, faiz, fuhuş vesaire... Onlar için tek önemli olan mallarını yığmaktı.
Fıtratın istikametinden çıkmış mukaddesat algısını; vahyi ile temizleyen Allah (cc), kendisine yönelen kullarına aşağılık halden izzetli ve şerefli bir yükseliş bahşetmiş.
Bugün de aynı zihin kargaşası karşımıza çıkıyor farklı örtülere bürünmüş haliyle…
Sadece “emek” kutsanıyor neye emek verdiğinin kıymeti olmadan.
Hedefler belirleniyor, üstü örtülü, elde etmek için her yolu mubah sayılan.
Medyanın da etkisiyle bir o tarafa bir bu tarafa savrulan, kafası karışık, birbirine zıt fikirleri birer gün arayla savunur hale gelmiş yığınlar.
Peki, bu kutsal sayılan değerlerimizi zihnimizde netleştirecek, söylemlerimizdeki tutarsızlıkları giderecek çözümü nerede bulacağız?
Bu çözümü, toplumun değer yargılarından uzak ve yabancı, sözde “aydın kesim” mi sağlayacak, yoksa esip gürleyip kendi kutsallarına dokunulmadığı sürece sessiz ve aciz kalan yöneticiler mi?
Tabii ki çözümümüz fıtratımıza uygun olan vahyin ışığı olacak biiznillah.
Hepimiz aynı kutsallar için savaşacak, hepimizi aynı kutsallar için koruyacak...
Tehdit altındayken tepki gösterecek hale getirecek, ortak paydada birleştirecek.
İnandığımız fikir yani İslam ideolojisi.