KULLUK BİLİNCİ
26 Ocak 2025

KULLUK BİLİNCİ

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ

“Hamd; Âlemlerin “Rabbi” olan Allâh’a aittir.” [Fatiha 2]

Rablık herhangi bir şey üzerinde güç sahibi olunduğu iddiasında bulunmaktır. Bir şeyleri yasak etme, emretme, itaat ettirme gücü ve yetkisi olana“rablık”sıfatı verilir ki o da ancak Allah'tır. Onun emir ve yasaklarını beğenmemek, reddetmek Allah'ı Rab olarak benimsememektir.

Allah'ı Rab olarak benimseyen ve yaratılış amacını bilen akıl sahibi her Müslüman Allah'a kulluk bilinciyle hareket etmelidir.

Allah-u Teâlâ bu hususta Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ “Ben cinleri ve insanları yalnızca bana kulluk etsinler diye yarattım.” [Zariyat 56]

Bilmemiz gerekir ki Allah'a kulluk sadece namaz, oruç gibi ibadetler ile gerçekleşmez. Çünkü Allah yalnız böylesi bir kulluğun ilahı değildir ve bu din yalnız ruhi bir din değildir. Bilakis hem ruhi hem siyasi bir dindir.

İnsanları bütün emirlerine itaat ettirme, kul etme hakkı ancak Allah'a aittir. Allah'a yapılmayan kulluk vazifesi, kula kulağa götürür. Kula kulluk ise Allah muhafaza cehenneme sürükler. Kulluk ibadetin yanı sıra itaati de gerekli kılar. Şer-i hükümleri benimsemek ve bu uğurda çalışıp Allah’ın dinine yardım etmek kulluğun temelini oluşturmaktadır.

Fakat günümüzde verilen yanlış bakış açısıyla insanlar kulluğu sadece namaz, oruç, hac, zekat, tesettür içerisine hapsederek kısır hale getirmişler, sadece ruhi yön ile kulluk yapılabileceği kanısına varmışlardır.

Oysaki Allah-u Teâlâ bu hususta Kur'an'ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: وَلَقَدْ بَعَثْنَا ف۪ي كُلِّ اُمَّةٍ رَسُولًا اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ وَاجْتَنِبُوا الطَّاغُوتَۚ فَمِنْهُمْ مَنْ هَدَى اللّٰهُ وَمِنْهُمْ مَنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ الضَّلَالَةُۜ فَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّب۪ينَ “Andolsun ki biz her ümmet arasında: “Allah’a ibadet/kulluk edin ve tağuttan kaçının.” (diye tebliğ etmesi için) resûl göndermişizdir. Allah içlerinden kimisine hidayet bahşetti, kimisine ise sapıklık hak oldu. Yeryüzünde gezip dolaşın ve yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğuna bir bakın.” [Nahl 36]

وَمَنْ اَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَٓا اِلَى اللّٰهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ اِنَّن۪ي مِنَ الْمُسْلِم۪ينَ “Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve: “Ben Müslimlerdenim/şirki terk ederek tevhitle Allah’a yönelen kullardanım.” diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?” [Fussilet 33]

وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ "Sizin içinizden (insanları) hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan bir topluluk olsun. Bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” [Al-i İmran 104]

Bu ayetlerden de anlaşılmaktadır ki zafere götüren şey tevhidi bir akide ile Allah’a ibadet, itaat ve davettir. Tevhid; Allah-u Teâlâ’yı uluhiyetinde, rububiyetinde birlemek, ibadet ve kulluğu hak eden başka hiçbir ilah olmadığına iman etmektir. Tevhid, Allah’a karşı sınırı aşan tağutları reddedip onlardan sakınmaktır. Tevhid, Allah’ın yaratmada tek olduğu gibi kanun yapma, helal ve haram belirlemede de tek olduğuna inanmaktır. Allah-u Teâlâ Yusuf suresi 40. Ayette bu hususa dikkat çekmektedir.

مَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِه۪ٓ اِلَّٓا اَسْمَٓاءً سَمَّيْتُمُوهَٓا اَنْتُمْ وَاٰبَٓاؤُ۬كُمْ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ بِهَا مِنْ سُلْطَانٍۜ اِنِ الْحُكْمُ اِلَّا لِلّٰهِۜ اَمَرَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ “Sizin Onu bırakıp da ibadet ettikleriniz, ancak sizin ve babalarınızın koyduğu, Allah’ın hakkında hiçbir delil indirmediği birtakım isimlerdir. Hüküm yalnızca Allah’ındır. O, kendisinden başkasına kulluk/ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.” [Yusuf 40]

Kıymetli okuyucularım; Sözün özü şudur ki, bizleri rıza-ı ilahiye ulaştıracak, cennete kavuşturacak şey amellerimizdir. Bu da kulluk vazifesini kime ve nasıl yaptığımızla ilintilidir. Rabbim tevhidi hakkıyla bilip amellerimizi onun çerçevesinde süslemeyi ve Allah’ın rızasını kazanmayı biz kullarına nasip eylesin. Allahumme âmin.

EVİNDAR GÜRGÜN