Türkiye, son iki haftadır İdlib başta olmak üzere, Suriye'nin kuzeybatısındaki çeşitli eksenlerde bulunan güçlerinin mevzilerine büyük askeri takviyeler yaptı.
Türkiye, Şam'la ilişkilerini normalleştirmeye çalıştığı bir dönemde, Suriye ordusu ile Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve diğer silahlı muhalif gruplar arasında yaygın bir çatışma olasılığına karşı harekete geçiyor.
Türkiye, çeşitli stratejik bölgelere dağıtılmış zırhlı araçlar, tanklar, asker taşıyıcıları ve malzeme, lojistik ekipman ve mühimmat yüklü kamyonlar da dahil olmak üzere 190'dan fazla askeri araçtan oluşan askeri takviye gönderdiği aktarılıyor.
Öte yandan sosyal medyada Esed rejiminin İdlib’e doğru askeri takviye yaptığı haberleri yer alıyor.
Rusya ve İran ile birlikte “Astana Üçlüsü” içinde yer alan Türkiye, masada alınan kararlar ve sahadaki operasyonlarla Esed rejiminin ayağa kaldırılmasında büyük rol oynamıştı. Bu kapsamda muhalefetin İdlib’e sıkıştırılması ve Kuzey Suriye’deki operasyonlarla oyalanıp Esed rejimi ile çatışmalardan uzaklaştırılması sağlanmıştı. Son dönemeçte ise Esed rejiminin, Suriye’nin meşru yönetimi olarak kabul edilmesi ve ABD’nin himayesindeki Cenevre görüşmelerinin temeli olan 2254 sayılı karar ile yeniden Suriye halkına dayatılması yer alıyor.
Erdoğan, bu süreçte muhaliflerin “garantörü” olarak rol almıştı.