Başkanlık veya Parlamenter Sisteme Mecbur Değilsiniz!
01 Şubat 2023

Başkanlık veya Parlamenter Sisteme Mecbur Değilsiniz!

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 31 Ocak 2023 Salı günü gerçekleştirdiği “Gündem Değerlendirme” toplantısında, “Altılı Masanın Ortak Mutabakat Metni” ele alındı. Toplantıda ayrıca “Türkiye’nin İşgalci “İsrail”e Başsağlığı Mesajı”, “İsrail”in İran’a yönelik Saldırıları” ve “Diyarbakır’daki Keyfi Konferans Yasağı” hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, seçim zamanı iktidar olmak isteyen bütün partilerin birçok vaatte bulunduklarını ve politikacıların geçmişten bugüne bol keseden atıp tuttuklarını hatırlatarak, “eğer ki partiler bol keseden sundukları seçim vaatlerini gerçekleştirmiş olsalardı bugün çok farklı bir ülkede yaşıyor olurduk.” İfadelerini kullandı.

Altılı Masa’nın açıkladığı mutabakat metninin Ak Parti iktidarının bugüne kadar yapmış olduğu yanlışlar ve olumsuzluklar üzerine bina edilmiş göründüğünü söyleyen Mahmut Kar şöyle konuştu: “Mutabakat metnine baktığımızda şunu görüyoruz. Bu metin statüko kokan bir metindir. Bu metin, bir taraftan yargıyı siyasi vesayetten kurtaracağım diyerek göz boyayan, diğer taraftan da askeri vesayeti yeniden hortlatmayı kollayan bir metindir. Ayrıca yazılı metinde mutabakat sağladığını söyleyen partilerin gerçekte mutabık olmadıkları birçok konu var. En çok tartışılan İstanbul sözleşmesi buna örnek. İyi Parti, CHP, Deva ve Gelecek Partisi mutabakat metnine yazılmamış olsa da uluslararası tüm sözleşmelere geri döneceklerini söylüyorlar. Saadet Partisi buna karşı çıkıyor. Aynı Saadet Partisi Filistin meselesinde iki devletli çözüme evet diyor. Türkiye’nin NATO’ya bağlılığını, Avrupa Birliği’ne girişini destekliyor. Yıllarca Batı karşıtlığı ve Siyonizm düşmanlığı üzerinden siyaset yapan partinin geldiği hale bakar mısınız? İşgalci Yahudi varlığı İsrail’i meşru görüyor.”

Mahmut Kar, mutabakat metninde yazılı olanın dışında her partinin başka ajandaları oluğunu ve açıklanan metnin 20 yıllık Ak Parti iktidarının bagajı üzerinden yürünerek hazırlanmış, bol vaatli popülist bir metin olduğunu dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Bu metindeki vaatlerin, geçmişte partilerin, seçim öncesi halkı kandırmak için söylediği boş vaatlerden herhangi bir farkı yoktur. Partiler seçim öncesinde vadederler ama iktidara gelince icra etmezler. Bunu Türkiye halkı gayet iyi bilmektedir. Çok geçmişe gitmeye gerek yok, şöyle yakın tarihimize bakalım; 20 yıldır tek başına iktidar olan AK Parti dönemini ele alalım. AK Parti 2002 seçimleri öncesinde benzer vaatler içeren bir seçim bildirisi yayınlamıştı. Çok ilgin, başlıklar yine aynıydı. Hak, hukuk adalet, ekonomik kalkınma, yolsuzlukla mücadele, yasakların kaldırılması, eğitim reformu, devlette israfın önlenmesi vs. Peki, bu vaatler yerine geldi mi, hangileri yapıldı, neler düzeltildi? Hiçbiri. Eğitim sisteminde neredeyse 20 kez reform yapıldı, bakın okulların hali ortada… Her yıl ekonomik kalkınma adı altında paket üstüne paket açıklanıyor, ekonominin ve enflasyonun geldiği nokta ortada… Durmadan yeni yargı paketleri açıklanıyor, değişen bir şey var mı? Suçlar artık saniyelere sığmaz oldu. Cezaevleri suçlularla dolu. Adalet! İktidar partisinin isminde kalan sembolik bir kelime… Nerede adalet?”

Son olarak Türkiye’deki sistem tartışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Mahmut Kar, Türkiye’nin Müslüman halkının her ikisinin de laik düşünce temeline dayandığı başkanlık veya parlamenter sisteme mahkum olmadığını ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı: “Değerli Müslümanlar! Sizler yalnızca iktidarın uyguladığı Başkanlık sistemi ile muhalefetin geri getireceğini söylediği parlamenter sisteme mecbur değilsiniz? Sizler için sadece bu iki seçenek yok! Sakın onların süslü sözlerine ve gerçekleşmesi mümkün olmayan boş vaatlerine aldanmayın! Demokratik laik sisteme dayalı bu rejimin 100 yılın sonunda bizi getirdiği durum işte apaçık ortada. Buradan sizlere tekrar tekrar hatırlatıyoruz. Sizler bu köhne sisteme mecbur değilsiniz. 100 yılın en büyük yalanı olan demokrasiye (halkın kendi kendisini yönetmesi masalına) artık aldanmayın. Siyasi partiler ve politikacılar, küresel efendileri Amerika ve İngiltere’nin çıkarları doğrultusunda hareket ediyorlar. Onların belirledikleri sistemleri sizlere zorla dayatarak iki yanlış arasında bir tercih yapmanızı istiyorlar. Artık bu gerçeği görme vaktiniz gelmedi mi? Bu demokrasi yalanına daha ne kadar inanacaksınız? Alemlerin Rabbi olan Allah Subhanehu ve Teala’nın bizim için indirdiği İslam nizamı bizim için en doğru ve en hayırlı sistemdir. O İslam ki, yeryüzünde hâkim olduğu süre içerisinde Hilafet eliyle gittiği her yere hayrı götürmüş, uygulandığı her yerde huzuru, adaleti ve refahı tesis etmiştir. O halde vakit hem Cumhur ittifakının Amerikancı siyasetinden hem de Altılı Masanın geri getirmek istediği İngilizci siyasetten kurtulma vaktidir. Vakit Allah’ın emri olan İslam’ın yönetim modeli olan Raşid-i Hilafet sistemine geçiş yapma vaktidir.”

Konuşmanın tamamını toplantı videomuzdan izleyebilirsiniz.

----------------

#YenidenHilafet