Kaldırılışının 99. yıldönümünde İlahiyatçı, Yazar Abdullah İmamoğlu'nun Hilafet mesajı

"Bundan tam 99 yıl önce tarihler 3 Mart 1924’ü gösterdiğinde; İslam ümmeti asrın en büyük felaketiyle sarsıldı. Bu öylesine bir felaket ve sarsıntıydı ki; kırılan fay neticesinde elli küsur parçaya bölündük. İşte bu sarsıntı; on üç asır boyunca dünyaya hükmeden Hilafet Devleti’nin yıkılmasıdır. O sarsıntıdan sonra; dünya bütün genişliğine rağmen biz Müslümanlara ve dahi insanlığa dar gelmeye başladı. Kapitalizmin zulmü altında her yeni günün sabahına acı ve gözyaşı ile uyanır olduk. Çokluğumuza rağmen adeta selin önündeki çer çöp gibi savrulduk.

Dünyaya nizam veren siyasi irademizi kaybettik. Sömürgeci kâfirlerin kirli emelleri ve entrikaları ile kirlettikleri bir dünya haritasında yaşamaya mahkûm edildik.

Yıkılan Hilafet Devleti’nin enkazı üzerine laik demokratik bir düzen inşa ettiler, halifelerimizi sürgüne yolladılar. Ancak ne var ki sürgüne yolladıkları Hilafeti Müslümanların gönlünden sürgün etmeyi asla başaramadılar. Başaramayacaklar da…

Zira Hilafet şer’i bir hakikattir. Allah’ın vaadi ve Rasulü’nün müjdesidir… Hilafet; izzetli günlere susamış İslam ümmetinin ideali ve arzusudur. İslam Hilafet Devleti zorunlu bir sonuç değil bilakis müstakil bir hedeftir.

Artık dillerde zikrettiğimiz, gönüllerde yeşerttiğimiz ve de sokaklarda haykırdığımız Hilafet talebi kıtaları dolaşıyor… Hem de Endonezya’dan Fas’a kadar… Geri sayım başladı ve Müslümanlar artık Raşidi Hilafet’in ikamesine gün sayıyor."

وَيَقُولُونَ مَتَىٰ هُوَ ۖ قُلْ عَسَىٰ أَن يَكُونَ قَرِيبًا “Ne zamanmış o? diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!” (İsra 51)

Abdullah İMAMOĞLU / İlahiyatçı Yazar

#3Mart1924