Sözde sanatçı olduğu iddia edilen ama neyin sanatını yaptığı belli olmayan Hadise’nin hurma ve tesbihi ayaklar altına alarak yarı çıplak poz vermesi, sadece edep ve hayâ ölçülerine değil, aynı zamanda Müslümanların toplumsal değerlerine yapılmış bir saygısızlıktır.
Tesbih toplumda Allah’ı zikretmenin sembolü olarak kabul edilmektedir; onun ayak altına alınması, kalplerin ne denli yozlaştığını ve dünyevi şöhret uğruna kutsallara nasıl saldırıldığını göstermektedir. Beğeni oranlarının yüksek olması ise toplumun ne kadar çürümeye sürüklendiğinin acı bir göstergesidir.
Kapitalist sistemde bu tür olayların sözde sanatçılar eliyle topluma servis edilerek sıradanlaştırılması, toplumsal huzurun bozulmasına, ahlaki değerlerin aşındırılmasına ve nesillerin iffetsizliğe alıştırılmasına neden olmaktadır.
Aslında kendilerinin ortaya koyabilecek bir sanat, kültür veya ahlaki değer taşıyan yetenekleri olmadığı için; çıplaklıklarıyla, edepsizlikleriyle ve toplumda kabul gören dini simgelere saldırarak toplumun dikkatini çekmeye çalışmakta, böylece gündemde kalmayı hedeflemektedirler. Bu ise sanat değil, basitliktir. Böyle davranışlar şöhret değil, zillet ve aşağılıktır. Müslüman, böyle rezilliklere alkış tutmaz; Rabbine karşı izzetini korur.
Toplumun ahlaki değerlerinin muhafazası, iffet ve namusunun korunması için İslami esaslara dayalı Hilafet Devleti’nin yönetimine acilen ihtiyaç vardır. Zira ancak o izzetli devletin çatısı altında tüm bu rezillikler nihayete erecektir. Rabbim bizleri o günlere tez zamanda ulaştırsın.
“De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sahipleri öğüt alır.” [Zümer, 9]