SAĞLIKLI DİMAĞ
15 Şubat 2022

SAĞLIKLI DİMAĞ

İçinde bulunduğumuz kapitalist dünya düzeninde, seviyesiz bir yaşam içinde kıvranıp duran insanların sayıları gitgide artıyor. Kapitalizm, önce insanların sağlıklı dimağlarını köreltti, ardından ürettiği sorunlarla insanlara çektirmediğini bırakmadı. İnsanların akıl ve ruh sağlığını öylesine etkiledi ki tıpkı Orta Çağ Avrupa’sında veya cahiliye döneminde Arap toplumunda görülen düşük fikir, içinde bulunduğumuz dünya düzeninde yeniden vücut bulmuş gibi.

Nasıl ki toplum, taşıdığı fikrin düşüklüğü ile inişe geçiyorsa tekrar yücelmesi için de “yüksek” bir fikre sahip olması gerekir. Hâlihazırda toplumlara önderlik yapmaya çalışan bir avuç kapitalist burjuvazinin böyle bir kalkınma gerçekleştiremeyeceği aşikârdır. Zira kapitalizmin varlığının temeli zaten akli gerekçeye dayanmaz. Dolayısıyla onun toplumlara yapacağı önderliğin anlamı, insanlarda var olan sağlıklı düşünme yetisini bozmaya yöneliktir. Her şey bu mantıktan yola çıkarak planlanmıştır. Bilimsel düşünce metodunu takdis etmesi, Charles Darwin’in evrim teorisini eğitimli halka nüfus etmesi, Allah’a (svt) iman düşüncesine karşı savaş açması…

Bu tuzağa düşenlerin bir kısmı ateist oldu, bir kısmı laik, bir kısmı türlü akımlara kapıldı, bazısı ise bir görüş benimseyecek ayrıntıyı yakalayamadı henüz… Bu insanların hiçbirinde sağlıklı bir dimağ, tutarlı bir din anlayışı kalmadı. Yahudi ve hristiyanların içinde dahi dininin akidesini benimsemeden de bu dine mensup kalabileceğini savunanlar var. Bu görüşlerin hiçbiri kapitalizmin varlığını tehdit etmez, hatta hepsi ona uygun olan din/görüşlerdir.

Benimsenen din/ideoloji kapitalist söylemlere “duyarlı” değil ise durum değişir. Çünkü o, sömürgeci ideoloji tarafından yönetilmeye, müdahaleye elverişli değildir. Kapitalizmin ekonomik büyümesini ve maddi ilerlemesini daha fazla körüklemesine, toplumlar üzerinde “modern” keşifler yapmasına asla müsaade etmez. Bunu gerçekleştirecek olan ideoloji, İslam’dan başkası değildir. Ancak İslam, yüksek fikri doğrultusunda toplumları batıl fikirlerin tesirinden kurtarabilir. İnsan hayatının hiçbir parçasını göz ardı etmeden, toplumun her alanına yönelik bir tanzimle tutarlı bir hayat tarzına insanları ulaştırabilir.

Sonuç olarak sağlıklı bir dimağ, düşüncenin temel dinamiklerinden biridir. Bu yüzden Müslümanlar olarak sahip olduğumuz akidenin, tüm yanlış fikirlerden ayıklanmış, duru ve tutarlı bir akide olmasına çok dikkat etmeliyiz. Zira hayatımızı buna göre tanzim edeceğiz. Yaşanan üzüntülerin, huzursuzlukların asıl dürtü kaynağının ne olduğunu idrak ettiğimizde, hafiflemiş ve enerji dolu bir dimağ ile yaşarız. Korktuğumuzda, üzüldüğümüzde bizi teselli edenin Âlemlerin Rabbi olduğunu bilmek, ne güzel. Bunun için bütün ömrümüz boyunca mücadele edip sadece son günümüzü İslam’ın hakimiyetini görerek yaşasak, o tek gün bütün ömrümüzden daha kıymetli olur Allah-u Alem…

وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنٖينَ “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” [Al-i İmran 139]