RU’YET-İ ÜMMET
16 Nisan 2023

RU’YET-İ ÜMMET

Usul usul Ramazan rüzgarı esiyor semada ve arzda... Öylesine okşuyor ki yüreklerimizi heyecanlarımızı ve yapacaklarımızı... Şimdi ise bavulunu toparlıyor yavaştan gitme vakti geldi onun için...

Müslüman beldelerde de derin bir hüzün oluşuyor ister istemez. Bir ay boyunca misafir ettiğimiz, her gününden sağanak sağanak rahmet aktığı bu mübarek ayın son demlerini yaşamak içimizde derin bir sızıya sebebiyet veriyor. Rabbimize sonsuz kere hamd olsun ki bizler Müslümanız ve bu evrensel dinin birer parçası olmak için elimizden gelen tüm çaba ve gayreti göstermeye çalışıyoruz. Ramazan ayı da bunun en önemli nişanelerinden biri bizler için. Ve biliyoruz ki Ramazan ayı geçip gidince ardından bizlerin gönlüne su serpecek olan bir hediyeyi de bırakıveriyor gönül kapımıza. Bayramımızı. Rahmet ayının gidişiyle hüzünlenen kalplerimiz bayramın gelişiyle birlikte sevgiyle kaplanıyor ve artık bayramın bir an önce gelişini bekler hâle geliyoruz. Ve bunun içinde gözlerimizi semaya dikip o kutlu müjdenin haberini alabilemek için hilalimizi gözetliyoruz. Rabbim bizleri hayırla o güzel günlere ulaştırsın.

Evet, Ramazan ayı her anlamda büyük bir öneme sahip bizler için lakin şu Ramazan’ın son yağmurlarında ıslandığımız bu mübarek günlerde hiçbirimizin unutmaması gereken bir husus var ki o da hilali gözetlerken ümmeti gözetlemeyi de unutmamak. Bu kısmı biraz daha irdeleyecek olursam sizlere şunu izah etmek istiyorum. İslam Ümmeti tam 99 senedir başsız, kalkansız, dağılan tesbih taneleri misali parçalanmış durumdadır. Pırıl pırıl zihinleri olan gençlerimizin düşüncelerine ekilen batıl fikirler ortalıkta dolaşırken yüce kitabımız Kur'an'a el uzatan ve bunu tüm dünyanın önünde paylaşmaktan korkmayan insanlıktan nasibini almamış kişiler varlığını hâlâ sürdürebilmektedir. Ve bunlarda yetmezmiş gibi bu ve buna benzer çoğu şeye sessiz kalınmaktadır. İslam beldelerinde yaşanan acılar, kaoslar, dönen dümenler ve daha nice şer olan şeyler alışılmış bir durum haline gelmiştir. Öyleyse kendimize soralım kardeşlerim. Peki hep böyle mi olacak? Böyle olmaya devam mı edecek? Üzülen taraf hep Müslümanlar mı olacak? Mahsun beldelerimizdeki mazlum çocukların gözünden dökülen her bir damla yaşı mümine annelerimiz mi silecek?

Geçmiş yıllardaki gibi bu Ramazan ayında da gördüğümüz gasıp Yahudi varlığının Müslümanlar üzerinden oynadıkları oyunu mu izleyeceğiz? Biz yek vücut tek bir Ümmetiz. Biz Ümmeti Muhammed'iz. Bizler birbirimizden sorumlu ve mesulüz değerli kardeşlerim. Birbirimizi gözetlemek zorundayız ve bununla da kalmayıp gereken ne ise yapmalıyız. Yapmalıyız ki sırf Müslüman olduğu için öldürülen masum çocukların yüzlerine yarın mahşerde bakabilelim. Yapmalıyız ki dışlarına yansıttıkları korkunun içlerindekinin sadece bir kısmının yansıması olan kâfirlerin ne denli güçsüz olduklarını imanımızın nuruyla gösterebilelim.

Evet, değerli kardeşlerim Ramazan ayı toparlanıp gitmeye hazırlanıyor. Neşemizin nişanesi bayram için hilali gözetleyelim coşkumuzu sonuna kadar yaşayalım ve bunun yanında İslam Ümmetinde yaşanan vahim durumları da her daim gözetleyip elimizden gelen tüm çaba ve gayreti gösterelim inşallah.

Rabbim şimdiden yaptığımız, yapacağımız ibadetleri kabul eylesin ve Ramazan ayının bizlerden en hoş şekilde ayrılmasını nasip eylesin. Ramazan bayramımızın o ışıltılı günlerine hayırla kavuştursun inşaAllah.

Sümeyye YILDIZ