Bir Ramazan ayına daha girdik. Bizleri bu mübarek aya kavuşturan Allah’a hamd olsun. Dilerim ki, bu ayı en güzel, en hayırlı şekilde geçiririz. Zira bu ay, günahlarımızdan arınmak için bizlere sunulan en büyük fırsattır. Bu fırsatı iyi şekilde değerlendirmek dileğiyle Ramazan ayınız mübarek olsun. Bilindiği üzere Köklü Değişim olarak her yıl Ramazan ayına bir isim veriyoruz. Bu yılın ismi "Ramazan İstikamet Zamanı". İstikamet, sürekli duyduğumuz hatta çevremize ve çocuklarımıza bu hususta öğütler verdiğimiz bir terimdir. Peki nedir istikamet? Nasıl anlamamız gerekiyor?
İstikamet; doğru yol üzerinde olmak demektir. İslami bir hayatın olduğu, imani atmosferin hayatın her alanını kuşattığı bir zaman diliminde istikamet üzere olmak nispeten daha kolay olabilir ama bugün, kapitalizmin ifsat ettiği şu hayatta, kötülüğün kol gezdiği şu zamanda istikamet üzere olmak gerçekten zordur. Belki de bu zorluğun üstesinden gelebilmek için Rabbimiz bizden her namazda, her rekâtta “اهدنا الصراط المستقيم - Bizi doğru yola ilet.” şeklinde dua etmemizi istiyor.
Rabbimiz bizleri yaratmış, nasıl yaşayacağımız ile ilgili bir yol çizmiştir ve o yolda yürürken dosdoğru olmamızı emretmiştir. Bu emre boyun eğenleri de içinde sürekli kalacakları Cennet ile müjdelemektedir.
“Rabbimiz Allah’tır, deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de. Onlar cennetliklerdir. Yapmakta olduklarına karşılık, orada sürekli kalacaklardır.” [Ahkâf 13-14]
İşte bu ayet, istikamet üzere olanların ebedî mutluluğa ulaşan kişiler olacaklarını açıkça beyan etmektedir.
Değerli Hanım Kardeşlerim!
Ramazan denilince aklımıza öncelikle temizlik ve iftar hazırlığı gelir. Ramazan gelmeden evimizi köşe bucak temizler, Ramazan gelince de mutfaktan çıkmayız. Bunlar kesinlikle önemsiz şeyler değildir. Fakat Ramazan’ı sadece bu şekilde geçirirsek Ramazan’ın değerini ve sunulan fırsatı kaçırmış oluruz. Unutmayalım ki bu fırsat senede sadece bir defa gelmektedir. Bizlerin seneye tekrar kavuşabileceğinin de garantisi yok.
Ramazan, Allah’ın emrine boyun eğmek, kulluk zevkini tatmaktır. Ruhu, riya ve gösteriş hastalıklarından arındırarak ihlası arttırmak ve kendisini Allah’ın korunmasına teslim etmektir. Evet, Ramazan Allah’a teslim olmaktır, istikamettir, kalkandır, tevekküldür, istikrardır ve dosdoğru olmaktır. Bizler 101 senedir Ramazan’ı Hilafetsiz geçirmekteyiz ve bu sebeple Ramazan’ın ruhunu da hissedemez olduk. Bir yanımız hep buruk karşılıyoruz ve geçiriyoruz Ramazan’ı. Hilafet olmadan, Allah’ın kanunları devlette, toplumda ve hayatta tatbik edilmeden hakkıyla nasıl hissedebiliriz bu mübarek ayı? O halde gelin hayır ve hasenatın kat ve kat arttığı bu Ramazan’ı en güzel şekilde değerlendirelim. Bir Ramazan ayına daha Hilafetsiz girmemek için İslam’a sımsıkı sarılalım. Bu yolda istikamet üzerine olalım. Birlik olalım ve Hilafet için çalışalım. Kâfirlerin bizleri bölmelerine, kanlarımızı emmelerine, değerlerimizi çiğnemelerine artık izin vermeyelim. Böylece bizler Ramazan’a kavuştuğumuz gibi Ramazan da bizlere kavuştuğu için sevinsin.
Bu mübarek ay hayatımızı değiştirsin. İstikamet bizlerin yaşam biçimi olsun.
Hayırlı Ramazanlar Kardeşlerim...