“Ayların efendisi Ramazan, saygıya en layık olan ise Zilhiccedir.” [Beyhaki]
“Allah katında ibadet edilecek, salih amel işlenecek günler içinde Zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur.” [Buhari]
Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın izniyle üzerine yemin edilen on geceyi içinde barındıran Zilhicce ayına girmiş bulunmaktayız. Zilhicce ayımız mübarek olsun, Rabbim kurtuluşumuza vesile kılsın ve inşaAllahu’r-Rahman nusreti ile taçlandırsın.
Ahir zamanda bir sünnetimi hatırlatana yüz şehit sevabı vardır buyuruyor Efendimiz (sav). Unutulmuş sünnetleri ihya etmek, hatırlatmak kişiye şehit sevabı kazandırıyorsa gelin birlikte hatırlayalım, hatırlatalım ve ihya edelim.
Zira akıllı bir Mümin emri bil maruf nehyi anil münker farziyetinin gereği olarak nerde unutulmuş bir sünnet varsa onu gün yüzüne çıkarır, iyilikte yarışır. Her iki cihanda da kazanmak için çalışır.
Zilhicce ayının Kur’an, Sünnet ve Ümmet nazarında farklı bir yeri olmasına rağmen ne yazık ki bu ay unutulmaya yüz tutmuş ve hatırlatmada faydanın olacağı önemli bir sünnettir.
“Sen öğüt verip hatırlat. Çünkü, hatırlatmak müminlere fayda verir.” [Zariyat 55]
Önce nefsime sonra genelde Müslümanlara özelde ise dava taşıyıcılarına nasihat olsun inşaAllah.
Sahabe Efendilerimizin (ranhum) kurtulma dertleri olduğu kadar kurtarma dertleri de vardı. Onlar önde gidenler, onlar öncüler, onlar Rasul’ün (sav) gökteki yıldızları idiler. Hangisine tutunursanız yolunuzu şaşırmazsınız demişti iki cihan serveri Efendimiz (sav).
Öyleyse revan olalım asrı saadetin yoluna.
“Şüphesiz Allah’ın (svt) rahmetini bir rüzgâr gibi estirdiği zamanlar vardır. O anlarda rahmet kime denk gelirse o kimse asla şaki olmaz ve saidlerden olur. Öyleyse bu rahmete ermek için gayretlerinizi artırın.” [Taberani]
Rabbim hakkı ile idrak etmeyi ve ihya edenlerden olmayı nasip etsin inşallah bizlere.
Zilhicce, Hicri takvime göre yılın 12. ve sonuncu ayıdır. İslam dininin beş temel ibadetinden biri olan hac bu ay yapılır. Haccın bir parçası ve tamamlayıcısı olan kurban kesme ibadeti de bu ayda ifa edilir. İslam aleminde bugün Kurban Bayramı olarak kutlanır.
Zilhicce'nin sekizinci gününe “terviye günü” dokuzuncusuna “Arefe günü”, Kurban bayramı gününe (onuncu güne) “nahr günü”, ondan sonraki üç güne de “teşrik günleri” denilmiştir.
ZİLHİCCE AYININ FAZİLETLERİ
İbni Abbas’dan (ra) rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“Başka günlerin hiçbirinde, zilhiccenin ilk on gününü kastederek şu günlerde işlenecek amel-i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur.”
Allah uğrunda yapılacak cihad da mı üstün değildir, Yâ Rasûlallah? dediler.
“(Evet) Allah yolunda yapılacak cihad da. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihâdı başka.(O, bundan üstündür), buyurdu. [Buhârî/Ebû Dâvûd]
Allah Rasûlün (sav) Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan amel-i sâlihlerin Allah (svt) katında çok kıymetli olduğunu ifâde eder. (Buhârî)
Bilhassa arefe günü tutulan oruç için: “Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefâret olur.” buyururdu. [Müslim]
Ebûbekir’den (ra) rivayet edildiğine göre, Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
“Muhakkak ki zaman(a ölçü olan yıl hesabı) Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki (ilk) biçimine dönmüştür. Sene on iki aydır. Bunlardan dördü (savaşılması) haram aylardır. Üçü ardı ardınadır ki bunlar; Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. (Diğeri ise) Cümâdâ (el-âhir) ile Şâban arasındaki Mudar’ın Receb ayıdır.” [Buhârî]
“Allah indinde Zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha kıymetlisi yoktur. Bugünlerde tesbihi, tahmidi, tehlili ve tekbiri çok söyleyin!” [Abd b. Humeyd, Müsned, 1/257]
Ulema Zilhicce küçük bir Ramazandır diyor. Zilhiccenin Kadir gecesi de arefe günüdür.
Efendimiz (sav), bugünün faziletini şöyle anlatır:
“Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden azat olunmaz. Kim Arefe günü gerek dünya ve gerekse âhiret ile ilgili olarak Allah'tan bir şey isterse, Allah onun dileğini karşılar.”
Abdurrahman b. Ebûbekir’den (ra) nakledildiğine göre, babası (Ebûbekir) şunları anlatmıştır:
Hz. Muhammed (sas) (Veda Haccı’nda) devesinin üstüne oturdu, bir adam da devenin yularını tutuyordu. Sonra insanlara şöyle hitap etti: “(Ey insanlar!) Bu (Zilhicce) ayınızda, bu (Mekke) şehrinizde bu (arefe) gününüz nasıl mukaddes ise, kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız (şeref ve namusunuz) da aynı şekilde mukaddestir.” [Buhârî]
Zilhicce ayının faziletlerini sayarken, bu ayın bereketini hatırlatırken, hatırlatmanın elzem olduğu Raşidi Hilafet Devletini ikamenin farzların tacı olduğunu bu minvalde çalışmanın farziyetine ve ehemmiyetine de değinmeden geçemeyeceğim.
Zira son zikrettiğim hadis üzerinde uzunca tefekkür edilmesi ve nasihat alınması gereken bir durum.
Ne demişti Efendimiz (sav) kanlarınız, mallarınız, canlarınız mukaddestir.
Müslümanın ne kadar şerefli ve izzetli olduğunu vurguluyor ve Veda Hutbesi'nde bunun altını çiziyordu. Hilafetin ilga edilmesinden bu yana yaklaşık bir asırdır Müslümanlar izzetlerini kaybetti, horlandı asıl yurtlarında garip kaldılar. Üzerimize zerk edilen fasit ifsad edici sistemler kanının, canının, namusunun mukaddes sayıldığı Müslümanları ötekileştirdi, yalnızlaştırdı ve birbirine hasım eyledi. İslam’ın hayatlarımızdan fersah fersah uzaklaşmasıyla pusulalar şaştı tabiri caizse tren raydan çıktı.
Öyleyse; Vakit çalışma vakti! Vakit İslami hayatı tatbik etme vakti! Vakit Raşidi Hilafet Devletini ikame etme vakti.
İşte o zaman unutulmuş sünnetler hayat bulacak, insanlar Hilafetin ve Raşid bir Halifenin kalkanlığında refah ve huzura kavuşacak.
Rabbim bizlere Raşidi Hilafet Devletinin çatısı altında Raşid bir Halifenin kalkanlığında nice hayırlı yaşam nasip etsin inşaAllah...
İrem DUMAN