GENÇLERE VE GENÇLİĞE HATIRLATMA
23 Mayıs 2023

GENÇLERE VE GENÇLİĞE HATIRLATMA

20 Mayıs Cumartesi akşamı Rami Kütüphanesi’nde Cumhurbaşkanının gençlerle buluşma programında yaptığı konuşmasında gençler oldukça coşkuluydu. İlk defa oy kullanmanın heyecanını yaşayan 18 yaşındaki gençler Cumhur İttifakını desteklediklerini beyan ettiler, gelecek ikinci tur seçimlerinde yine destek olacaklarını belirttiler. Cumhurbaşkanının gençlerle yaptığı bu program; mevcut gençleri ve ikinci tur seçimlere kadar 18 yaşını dolduracak olan yeni nesil seçmen adaylarını etkilemeye yöneliktir. Programa katılan gençlerin çoğu yirmi yıldır iktidarda olan partinin dışında bir yönetim görememiş kişiler. Başka bir yönetime şahitlik edemedikleri için yönetimi ne ile kıyaslayacaklarının da bilincinde değiller. Programda; eğitim, sağlık, ulaşım, ekonomi konusunda yapılan yeniliklere değinerek seçimle ilgili yorumlar yaptılar. Cumhurbaşkanının gençlerle en çok buluşan yönetici olduğunu vurguladılar.

İlk tur seçimlerini geride bıraktığımız şu zaman diliminde, ikinci tur için hazırlıklar devam ediyor. Türkiye gündemi yine seçim ve geçim arasında oldukça hararetli tartışmalarla şekillenirken 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının gelmesiyle gündem gençlik üzerine yoğunlaştı. Özellikle seçimde gençlerin oy kullanma oranının yüksek olduğu gözlemlendiğinden onlara verilen vaatler bir hayli arttı. Gençlerin oylarını hedef alan iktidar ve muhalefet, hitaplarında onları ilk sıraya almaya yöneldiler. Genç nüfus oranının yüksek oluşu, onları cazip hale getiriyor. Genç nüfus kendinde bulunan potansiyel enerji ve dinamiklik açısından seçim öncesinde yöneticilerin gündeminde yer almaktadır.

Bayram sevinç ve mutluluk duymak demektir. Güya gençliğin ve gençlerin bayramı olan 19 Mayıs’ın muhatabı olan kitleye baktığımızda hep bir mutsuzluk, memnuniyetsizlik, inanılmaz bir boş vermişlik, rahatlık, sorumsuzluk, karamsarlık, hedefsizlik ve benzeri davranışlarına şahit olmaktayız. Bu gençler kutlamalar kapsamında düzenlenen etkinlikler ve konserlerde mi mutluluk bulacaklar? Gençlerin toplu taşımalarda, marketlerde, okul çıkışlarında kendi aralarındaki konuşmalarında, sokaklardaki davranışlarında, kılık- kıyafetlerinde, hal ve hareketlerinde saygısız, edep dışı konuşmalar ve şakalaşmaları oldukça düşük davranışlardır. Hayatta karşılaşacakları problemlerin çözümüne yönelik bir fikir veya öneri ortaya koyamadıklarını görüyoruz. Bu yüzden sorumluluk almayı gerektiren görevlerden ve evlilikten dahi uzaklaşarak kendilerince özgür yaşamayı hedeflemektedirler. Az çalışıp çok para kazanmanın peşinde koşmaktalar. Uğrunda mücadele ettikleri şeyler, genelde dünyanın nimetlerinden maksimum yararlanmaya yönelik. İyi bir gelir kapısı, kat, yat, tatil lüks ve rahat bir yaşam pek çoğunun ideal hayat tasvirini oluşturuyor. Bütün hayalleri dünya hayatına yönelik, ahiret hayatı kapsama alanlarının dışında kalıyor. Ölümü ve ahiret hayatını düşünmekten ve konuşmaktan kaçınıyorlar. İşte! Kapitalizm gençliğinin hayata bakışı böyle şekillenmiş. Etrafta gördüğümüz bu gençler de Kapitazmin hayat bulmuş hali.

Kapitalizmin ve sekülerleşmenin saltanat sürdüğü günümüzde gençlerimizin İslam algısıyla oynanmış, onların dünyaya bakışı değiştirilmiş, İslami şahsiyetlerinin oluşumu felce uğratılmıştır. Bu da gençlerin kimliklerinin belirsiz, kişiliklerinin zayıf olmasına sebep olmuştur. İslami şahsiyeti bozulan gençlik, konjonktürel duruşlar içerisinde bin bir çeşit duruş sergilemektedirler. Allah’ın (svt) emir ve hükümlerine teslim olmayı beceremeyen gençler, modern zamanların her türlü icat ve konjonktürüne kendilerini teslim etmektedirler. Böylelikle bu gençler ne oldukları gibi görünebilmiş, ne de göründükleri gibi yaşamakta huzuru ve saadeti bulabilmişlerdir. Maalesef bu gençlik, kapitalizm ve demokrasi rüzgârının önünde direnme yerine, esen batıl rüzgârın yönü doğrultusunda sağa-sola, öne-arkaya eğilerek teslim olmaya itilmiş buna da “modernlik”, “çağdaşlık” ya da “özgürlük” gibi isimler takılmıştır.

Peygamber Efendimizle (sav) birlikte İslam mücadelesi veren gençleri düşününce günümüzdeki bu gençlerin haline üzülmemek elde değil. Pek çoğunun ailesi İslami hassasiyete sahip olan gençler, neden bu hale geldiler? Şüphesiz ki üzerimize tatbik edilen bu nizam, evlatlarımızı İslam’dan uzaklaştırarak sırf dünya hayatına meylettirmiştir. Oysa İslami fikirlerle imani atmosferde yetişen gençler, hem dünyada hem de ahirette huzurun ve mutluluğun şifresini çözebilen gençlerdir. Dünyaya da ahirete de yüce yaratıcının emrettiği şekilde meyil edip, değer veren ve hayattaki amellerini ona göre düzenleyebilecek iradeyi ortaya koyan gençlerdir.

Bu gençler hepimizin kardeşi, evladı ve arkadaşıdır. Onlara sadece bu bozuk nizamın değil, İslam’ın gençleri olduklarını hatırlatmamız ve İslam üzere yaşamaya davet etmemiz gerekmektedir. Ebedi huzur ve mutluluk, bozuk nizam içerisinde ilan edilen sahte bayram veya konserlerde değil, yalnızca İslam’dadır.