Allah’ın (svt) selamı ve rahmeti, hayatını O’nun (svt) emir ve yasaklarına göre inşa eden kardeşlerimin üzerine olsun…
Evlilik çağına yaklaşan, yavaş yavaş bu yola adımını atan her genç kızın hayali, tam takım bir çeyizdir herhalde. Annesinin emek emek işlediği havluları, yazmaları, patikleri… Kenara ayırdığı birikimi ile aldığı tabaklar, bardaklar, tencere, tavalar… Velhasıl bir evin bütün gereçleri itina ile alınır ve kullanılacağı günü bekler. İşte her genç kız, baba evinden ayrılıp kendi yuvasını kuracağı vakit en kıymetli parçaları çeyizleri olmuştur.
Şimdilerde maalesef hayatlarımızın sadece alışverişten ibaret hale gelmesini sağlayan sosyal medya bataklığı, bu masumane hayalleri olan gençlerimizi kendi bataklığına çekmiş, aslından uzaklaştırmış vaziyette. Bunun bir neticesi olarak hep gördüklerimize özenir olduk, başka hayatlara bakıp İslam’ın bizden istediği şeyi unuttuk. Üzülerek söylüyorum ki, çeyiz dediğimiz zaman bize lanse edilen tamamen ihtiyaçtan fazlası olan tabak, çanak oldu. İndirimler, kampanyalar adı altında insanların daha fazlası alması sağlanır hale geldi.
Peki, bunca algılara ve daha fazlasına itilen bu çağda, bir genç kızın çeyizi nasıl olmalı? Kullanıp atacağı yemek takımlarından ibaret mi olmalı çeyizi? Veyahut dolaplarına sığmayan kâseler midir çeyiz dediğimiz?
Elbette bunları yok saymamız mümkün değildir zira yaşadığımız hayatın doğal akışı içerisinde bize bunlar da gereklidir ve fakat günümüzde her şeyin yozlaşmasından sonra kültürümüzde naif bir yeri bulunan çeyizde bu yozlaşmadan nasibini aldı. Oysa çeyiz bir hanımın gençliğidir, annesinden veya sevdiklerinden ona verilen mütevazi hediyelerdir ki bu ancak kişinin maddi gücü nisbetince yapılır. Fakat ne yazık ki yaşadığımız şu ahir zamanda bizi bir maddiyat hırsı almış ve rüzgarda savrulan yaprak misali özümüzden kopartmıştır. Genç hanımlarımızın derdi Allah’ın (svt) rızası olması gerekirken insanların rızası öne geçmiş, gösteriş uğruna Azim olan Allah’ın rızası unutulmuş ve yerini takılan takılar, alınan çeyizler almıştır. Halbuki O gencin en kıymetli çeyizi yarın bir yenisini görünce değiştireceği eşyalar olmamalı. O mümine gencin en kıymetli çeyizi imanı, takvası, şer-i hükümlerine bağlılığı olmalı. Allah’tan (svt) korkması, O’na itaat etmesi, O’nun emirlerine tam bir teslimiyet göstermesi, haramlarını bertaraf edip helalleri ile hayatını süslemesi o saliha kadının çeyizi olmalı. Zira dökülen yüzlerce lira bir gün çöp olacakken yalnızca ve yalnızca Allah’ın (svt) rızası baki olacaktır.
O mümine kadının en kıymetlisi, cennet vesilesi olan eşi ile ilmek ilmek işlediği ahiret yatırımı evlatları olmalı.
Kur’an’ı evinde tozlu rafalara hapsetmek yerine hayatlarının merkezine koymak ve onunla yaşamak bir mümine kadına en güzel cennet çeyizidir.
Rabbim bizleri cennet azığı hazırlayan saliha eş ve annelerden eylesin...
Zehra Akkaya