Meclis bütçe görüşmeleri sırasında yaşanan vekillerin ağız dalaşına hiç şaşırmadık!

100 yıldır bütçe görüşmeleriniz kavga ve küfür üzerine devam ediyor. İlginç; her defasında anlaşabiliyorsunuz…

Bu sene de Meclis’te ortalık karıştı!

Meclis’teki siyasi partiler, bütçe görüşmelerini bir kez daha “siyasi şova” dönüştürdü.

Bir devletin bütçe görüşmesi bu kadar mı dar ve düşük fikirler ile münazara edilir?

Vekillerin hepsi Meclis kürsüsünden ittifaklarına puan kazandırmak adına milletin bütçesini har vurup harman savurdu!

Her zamanki gibi görüşmelerin tek kazananı halk değil siyasi partiler oldu.

Kim ne kazandı, ne de anlaştılar hemen söyleyeyim:

209 milyon 304 bin AK Parti’ye, 111 milyon 369 bin CHP’ye, 57 milyon 550 bin HDP’ye ve 54 milyon 588 bin MHP’ye milletin hazinesinden yardım edeceğiz!

Yani anlayacağınız o kadar kavga ve küfre rağmen, görüşmelerin sonunda siyasi partiler hep anlaşır.

Fakat göreceksiniz; 2021 yılının borç hamallığını yapacak millet hiçbir şey kazanamayacak.

Bakan Soylu’nun dediği gibi aslında milletin cebine “oh oldu!”

İçişleri Bakanı Soylu’nun “oh olsun” lafı, hiç şüphesiz 100 yıllık bütçe görüşmelerinin özeti oldu.

Bakan Soylu’nun yerinde olsaydım “PKK’nın partisi” HDP’ye kızmaktansa demokrasiye kızardım…

Aslında canı yanarcasına konuşmasının tek sorumlusu demokrasinin ta kendisi.

Soylu, kürsü hakkını para etmeyen güvenlik markalarını anlatmak yerine terörle mücadelede trilyon dolarları bulan harcamaların kimlerin cebine gittiğini anlatarak kullansaydı daha makbul olurdu.

Yel değirmenlerine saldıran Don Kişot misali olmazdı.

Belli ki Soylu’nun bulanık belleği, gerçek düşmanın ona kim olduğunu unutturmuş…

Müsaade ederseniz sizin yerinize İçişleri Bakanı’na ben hatırlatayım…

Bir: Demokratik sistemin bütçesinin ana kaynağı halktan alınan vergilerdir.

İki: Soylu, milletten aldığı vergileri yine demokratik yöntemler kullanarak terör örgütlerine harcamaktadır.

Üç: Küfürler yağdırdığı ve “terörist” dediği HDP’ye devlet, kendi cebinden çıkarıp HDP’nin cebine alenen 57 milyon 550 bin TL koydu.

Dört: Terörle mücadele için harcanan trilyon dolarlar sömürgecilerin kasasına ciro oluyor.

Anlayacağınız Soylu bir cepten alıp başka bir cebe koyuyor. Ne diyelim “oh olsun!”

Anlaşılan bütün kürsü süresini ve hamlelerini, “İngilizci” Millet İttifakını parçalamak üzere kurguladığı için hakikati görmekte zorlanıyor.

Soylu’nun bulanık belleği -ki biz buna “gaflet” diyelim- toplumdaki bozulmayı bile performans verisi olarak sunmasını sağlıyor.

Hayret ettim doğrusu. Bir İçişleri Bakanı toplumdaki suç oranının 100’den 99’a inmesini başarı olarak anlatıyor.

Gören de diyecek ki toplumda suç sayısı 3-5.

Sayın Bakan, toplumda suç sıklıkla görülüyorsa bu, birkaç hırsızı, uyuşturucu tüccarını, katili içeri atmakla temizlenmez!

Korkmayın, bu toplumda suçun sıklıkla görülmesinin sorumlusu da bakanlığınızın performansı değil, nizamın bizzat kendisinin bozuk olmasıdır.

Polis ne yapsın, asker ne yapsın, hâkim ne yapsın!

Verilerle, suç oranlarını münferit olaylarmış gibi göstermeniz gerçekten millete “oh olsun” demekten başka bir şey değildir.

Ne diyelim Hilâfet nizamı kurulmadığı sürece “oh olsun” diyen zihniyet bitmez…

___

#DemokrasiYalanÇözümİslam