Allah’ım, Bu Nasıl Bir Tezgâhtır Böyle!
08 Kasım 2019

Allah’ım, Bu Nasıl Bir Tezgâhtır Böyle!

Kalbi olan, düşünen her insanın delirmesi mümkün bu tezgâh karşısında. Öyle bir tezgâh ki bu, kalbiniz zayıfsa bir de pek sevmiyorsanız düşünmeyi siz de bu tezgâhın bir figüranı hâline geliverebilirsiniz. Tezgâhı kuranlarda hiçbir kural yok, menfaatlerinin gerçekleşmesi onlar için gayelerin gayesi. Bu tezgâh kapitalizmin tahakküm ettiği dünyada kapitalistlerin ve onlara hizmette sınır tanımayan uşaklarının kurduğu bir tezgâhtır. Uyanık olmazsanız bu tezgâhta harcanan onca şeyden biri olursunuz. Dininiz, dünyanız başkalarının menfaatleri gerçekleşsin diye satılır, duygularınız istismar edilir, aklınızla dalga geçilir bu tezgâhta. Bu tezgâhta ilke yoktur, onur, şeref, haysiyet, adalet, merhamet ve benzeri şeyler en ucuza çoktan satılmıştır.

Bu tezgâh bugün içinde yaşadığımız dünyayı “Allah’sız” en yaşanabilir bir dünya olarak bizlere takdim eden Allah düşmanlarının kurduğu laik-demokratik-kapitalist bir tezgâhtır. Aklımızla dalga geçiyorlar. Hainler en güvenilir kimseler, emin kimseler de en hain kimseler olarak yerini alıyor bu tezgâhta. Suçlular masum, masumlar suçlu olarak gösteriliyor. Dünyayı menfaatleri için kana bulayanlar insan hakları edebiyatı yapıyorlar, bin kat daha mahirler selefleri firavunlardan. Haklı olmanız mümkün değil karşılarında, hepsi demagoji ustası. Yükselişleri aldatma, yıldırma, tahrip etme, teröristlik yapma, medyaya ve paraya hâkim olma sayesinde. İnsan gibi yükseldiklerini gören yok. İnsana basarak yükselirler. Öldürürler, katlederler, katil siz olup çıkarsınız, o kadar ustalar, o kadar sinsi. İnsan en ucuz metaıdır bu tezgâhın, edebiyatından başka hiçbir kırıntısına denk gelemezsiniz. İnsanlıktan çıkmışların kurduğu bu tezgâhtan/düzenden başka ne beklenebilir ki zaten.

Kalbiniz, bir de “ona eşlik eden aklınız varsa” dedik, evet, bunlar varsa yeryüzü size olabildiğince dar gelir kurulan bu tezgâh karşısında. Ant içmeniz kaçınılmaz olur bu köhne, bu cani sistemleri yıkmak için çalışacağınıza dair. Değilse siz de bu tezgâhın sahiplerine hizmet eden birer figüran hâline gelirsiniz. Bir meta oluverirseniz; ucuza alınıp satılan, beş paraya harcanan bir meta. Kıymetiniz olmaz bu tezgâhta, fiyatınız olur. Öyle değil mi zaten! Satılmayan ne kaldı bu tezgâhta! İnsan hiçbir çağda bu kadar profesyonelce alçaltılmamıştı, bu kadar köle edilmemişti. Evet, geçmişte de ezilmişti, alçaltılmıştı ama böyle değildi; alçaltıldığını ve ezildiğini biliyordu -bilmeyenler de vardı tabii-. Şimdi öyle mi? Kendisini rezil eden bu rezil kapitalist düzene sahip çıkıyor, onu ayakta tutuyor, celladını alkışlıyor. Ruhsuz düzenbazların kalemşorluğunu, silahşorluğunu yapıyor. Ölüyor, öldürüyor bir hiç uğruna. Çelişkiler, yalanlar, ihanetler o kadar büyük ama görmüyor.

Kapitalizm her materyali kullanıyor bekası için. Ayakta kalmak için elbisesini giymediği mahlûk yok. Mahir ve sinsi. Dipdiri bir kalbiniz ve tecessüs sahibi bir dimağınız yoksa tuzaklarına düşmeniz işten bile değil. Hatta değirmenlerine su taşır, düzenlerini ayakta tutan sütunlardan biri hâline gelirsiniz. Biraz değil çok dikkat, pürdikkat!

Rabbimiz bizi kendisinin ve insanlığın düşmanı olan bu lanet ideolojiden/kapitalizmden ve zalim, gaddar, demagog, hain, yalancı, iki yüzlü kapitalist tezgahlardan uzak ve emin eylesin. İnsanlığın başına bela olmuş bu tezgâhı darmadağın etmeyi bizlere nasip eylesin. Bizleri kapitalizm karşısında dini üzere sabır ve sebat ehli kılsın. Ki O Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

اِنَّ الَّذ۪ينَ قَالُوا رَبُّنَا اللّٰهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَۚ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۚ جَزَٓاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

“‘Rabbim Allah’tır’ deyip sonra dosdoğru olan kimselere korku yoktur ve üzülmeyecekler de. İşte bu kimseler cennet ehlidirler ve kazandıklarına karşılık olarak orada ebedi kalacaklardır.” [el-Ahkaf 13-14]

Yasyamuk olan bu tezgâh ve tezgâhtarlara inat dosdoğru olma dileğiyle…