ROTA YENİDEN HESAPLANIYOR...
13 Haziran 2023

ROTA YENİDEN HESAPLANIYOR...

Ahlâksızlığın yaygınlaşması... Kadın-erkek ilişkilerinin bozulması... Türk lirasının dolar karşısında erimesi ve enflasyonun çok yüksek olması... Tarım ve hayvancılığın azalması ve dışa bağımlı hale gelinmesi... Suç oranlarının ve madde bağımlığının artması... Gençler arasında ateizm, deizm gibi fikir akımlarının yaygınlaşması... Seküler eğitimle beraber okullarda eğitim kalitesinin düşmesi... Bunlar ve benzer kötü durumlar demokratik laik navigasyonla yola revan olunduğundan beri geldiğimiz noktadır. Ancak bulunmak istediğimiz nokta değildir.

Hepimiz navigasyon sistemini biliriz. Bir noktadan başka bir noktaya gitmek için en uygun yolu bulan uygulama olarak tarif edilmektedir. Kalkınma yolunda ilerlemek niyetiyle çıkılan bu yolda çağdaş medeniyet seviyesine(!) ve temiz bir toplum, müreffeh bir hayat, Batılıların bizi “kıskandığı” bir duruma ulaşılamamış; farklı güzergâhlar belirlense de hedefe bir türlü varılamamıştır. Oysaki bu navigasyon sisteminin bizi varılacak yere en kısa ve hızlı şekilde sağ salim ulaştıracağı söylenmişti. Geri kaldığımız, ilerlememiz gerektiği ve ancak bu sistemin gösterdiği hedefe (!), hiç durmadan yürürsek (!) varacağımıza ikna edilmiştik.

Biz Müslümanlar içinde bulunduğumuz toplumsal ya da ferdi durumları hiçbir zaman vahiyden kopuk bir şekilde değerlendirmemeliyiz. Başımıza ne geliyor, neden geliyor, hangi yolu takip ettiğimiz için geliyor? Bu yol sisteminde bir bozukluk mu var? Sorunlar üzerinde düşünürken daima Kur’an ve Sünnet açısından değerlendirme yapmamız gerekir. Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın kitabında anlattığı kavimlerin yaptıkları ve akıbetlerinden ibret almalıyız. Bizim şuan yaşadığımız toplumda bu kötülüklerden hangileri yapılıyor ise bilelim ki bu yolun sonu kesinlikle iyi bir yere çıkmayacak. Aynı şekilde Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hadisleriyle de durum değerlendirmesi yapabiliriz. Bakınız bununla alakalı Abdullah b. Ömer’in (r.anhuma) rivayet ettiği hadis oldukça dikkat çekicidir:

“Ben muhacirlerden Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yanında bulunan on kişiden birisi idim. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yüzünü bize çevirerek şöyle buyurdu: Ey Muhacirler! Sizlerin şu beş duruma yetişmenizden Allah’a sığınırım...

  • Bir toplumda fuhuş ortaya çıkar da onu aleni yaparlarsa, Allah onları (bulaşıcı) taun hastalığına ve onlardan önce geçmiş milletlerde bulunmayan çaresiz hastalıklar ve acılara müptela eder.
  • Bir toplum ölçüyü ve tartıyı eksik yaparsa kıtlık, dar geçim ve yönetici zulmü ile müptela olur.
  • Bir toplum mallarının zekâtını vermezse gökten inen yağmurları kesilir, hayvanları olmasa hiç yağmur yağmazdı.
  • Bir toplum ahdi bozarsa Allah onlara başka milletlerden düşman musallat eder. Onlar da ellerindekilerin bazısını alırlar.
  • İmamlar (yöneticiler/liderler) Allah’ın kitabında indirdikleriyle amel etmeyip indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikçe (diğer hükümleri uygulamadıkça) Allah onları birbirine düşürür. [İbn-i Mâce, 4019]

İşte kapitalizmle geldiğimiz noktada fuhşiyatlar nasıl da açıktan işleniyor! Yazın gelmesiyle beraber gözlerimiz resmen çıplaklığa maruz kalmış durumda. Sapkın LGBT’nin bayrağını Müslümanların topraklarında nasıl da arsızca dalgalandırıyorlar. ABD Konsolosluğu’na devasa paçavrayı asarak, derneklerini fonlayarak nasıl da bizim toplumumuzda yaygınlaşmasını istiyorlar. Ve burada maalesef kanunlarla bu sapkınlıklar güvence altına alınıyor. Sonucunda Allah Azze ve Celle türlü türlü hastalıklar veriyor, depresyon ve benzeri ruhi hastalıklara da duçar oluyoruz.

Allah (svt) ve Rasul’üne (sav) verdiğimiz ahdi bozduğumuzdan beri Müslüman beldelerin durumlarına biz göz atın. Hep kâfirlerin tasallutuna uğramış, yer altı ve yer üstü zenginlikleri ellerinden alınmıştır. Servetlerini sömürerek kendi ülkelerine taşımaya devam ediyorlar. Beyin göçüyle de bazılarımızı ülkelerine çekiyorlar.

Aynı şekilde yöneticiler yüz yıl önce Allah’ın (svt) hükümleriyle yönetmeyi bıraktığından beridir de iki yakamız bir araya gelmiyor. Bazı Müslüman beldelerde bazı şer’i hükümlerin uygulanması Kur’an’ın tümüyle hükmettikleri anlamına gelmiyor. Zira Kur’an’ın indirdikleriyle hükmedecek olan inşaAllah Raşidi Hilafet Devleti olacaktır. Hilafet Devleti zekât toplamaktan, cihad hükmüne kadar emirlerin hepsini tatbik edecektir.

Hilafet Devleti Allah’ın (svt) navigasyon sistemiyle bize yol ile ilgili verdiği bilgi ve direktifleri kullanarak varmak istediğimiz, bulunmak istediğimiz konuma çıkaracaktır biiznillah.

“Allah iman edenlerin dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlerin dostu ise tağuttur; onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır.” [Bakara, 257]