Geçtiğimiz günlerde İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi'nin mezuniyet töreninde yaşanan bir olay, ülkede dinî değerlere tahammül sınırlarının ne kadar daraldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Bir grup öğrenci, mezuniyet töreninde açılan bir pankartla Kur’an-ı Kerim’in En’âm Suresi 162. ayetini hatırlattı:
“De ki: Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”
Ancak bu söz, bazı kemalist mezunlar ve katılımcılar için rahatsızlık vesilesi oldu. Öyle ki, ayet yazılı pankartın önüne geçerek bir "insan duvarı" oluşturdular ve ayetin görünmesini engellemeye çalıştılar.
Bu olay zihinlerde bir soru oluşturuyor: Kur’an’dan rahatsız olan bir zihniyet, kimi ve neyi temsil ediyor?
Sözde üniversiteler, demokrasi ve özgür düşüncenin, çok sesliliğin, ifade hürriyetinin simgesi olarak görülür. Ancak bu olay, özgürlük söylemlerinin ne kadar seçici kullanıldığını bir kez daha gösterdi. Ayet yazılı bir pankart için “laiklik” bahanesiyle sansür isteyenler, aynı sahnede LGBT bayraklarını, sapkın söylemleri ya da farklı ideolojileri “özgürlük” kılıfıyla savunabiliyor.
Kur’an’dan Korkanlar, Geçmişin Ebu Cehil’leridir Bugün bir Kur’an ayetine tahammül edemeyen zihniyet, dün Peygamber’e (sav) "bizi rahatsız ediyor, oku deme" diyen müşrik zihniyetin devamıdır. Onlar camilere saldıran, namazla alay eden, başörtüsünü çağ dışı olarak yorumlayan karanlık zihniyetin farklı yansımalarıdır. Kur’an-ı Kerim’e tahammül edemeyenler bilmelidir ki:
“Şüphesiz bu Kur’an, en doğru yola iletir.” [İsra, 9]
Ama doğru yol, nefislerini ilah edinenleri daima rahatsız eder. Bu olay karşısında sessiz kalınmış ve Allah’ın ayetlerinden utanılır hâle gelinmişse, sorunumuz artık sadece bir mezuniyet töreni değil; Ümmet olarak kimliğimizi, aidiyetimizi, istikametimizi yitirme tehlikesidir.
Bu bir pankart meselesi değil. Bu, Allah'ın adının törenden dışlanmasıdır. Bu, İslamiyete karşı savaş açmış laikliğin bir tezahürüdür.
Ve onlara şu ayeti hatırlatarak uyaralım:
“Şeytan sizin aklınızı ve kalbinizi fethetmişse, sizi cehenneme sürükleyecektir.” [Enfal 48]