MADDİYATI İLAHLAŞTIRAN BÜYÜK YANILGI
30 Kasım 2021

MADDİYATI İLAHLAŞTIRAN BÜYÜK YANILGI

Türkiye’nin gündeminde şu an tek konu döviz kurları. Haberlerde, programlarda, sosyal medya platformlarında hatta evlerimizde en çok konuşulan, tartışılan ve büyük endişe duyulan konu dövizdeki yükseliş ve ekonomik çöküş. Öyle bir durumdayız ki geçen haftaya göre pahalı bir sonraki haftaya göre uygun yaşıyoruz. Alınması zorunlu olan pek çok ihtiyaca üst üste zam geldi ve bu zamlara günlük hatta belki de saatlik zamlar diyebiliriz.

Halk haklı olarak endişeli, sokaklara çıkıp hükümeti istifaya çağıranları da gördük, uzun zamandır görmediğimiz halk ekmek kuyruklarını da.

Evet, Türkiye’de şu an çok ciddi bir ekonomik çöküş var üstelik bu çöküş hızla dibe doğru ilerliyor. Yarın nasıl olur bilinmez fakat burada ekonomiden daha önemli ve çok daha ciddi bir mesele var. O da kapitalist sistemin insanları nasıl etkisi altına aldığı, zihinlerini kapital fikirler ile nasıl kirlettiğidir.

Kapitalizm için değer, kazançtır. Bir iş ona kazanç ve para getiriyorsa o iş değerli, getirmiyorsa değersizdir. Ölçüsü sadece kâr ve zarardır. Bu ölçü uğruna insanların değerlerini, düşüncelerini hatta gururlarını ve namuslarını hiçe sayar. Çünkü onun için asıl olan maddiyattır. Bu sebeple maneviyata veya ruhi ihtiyaçlara önem vermez.

Prof. Dr. Muhammed Malkâwi’nin “Kapitalizmin Çöküşü ve İslam’ın Yükselişi” adlı eserinde belirttiği gibi kapitalizm maddi ihtiyaçlar harici herhangi bir ihtiyaca önem vermez. Manevi ihtiyaçları karşılamada başarısızdır ve sistem içi bir kusurdur. Kapitalizme göre bir mal veya hizmetin değerli olabilmesinin tek kriteri maddi ihtiyaçları karşılayıp karşılamamasıdır. Şayet maddi ihtiyaçları karşılıyorsa o mal ve hizmet değerlidir. Karşılamıyorsa herhangi bir değeri yoktur.

Kapitalizmin insanları nasıl etkisi altına aldığına gelelim; genelde insanlar özelde ise Müslümanlar kendi değerlerine dil uzatıldığında sessiz, yönetimde Allah’ın (svt) kanunlarının olmayışına sessiz, batıl bir düzenle yönetiliyor olmamıza sessiz, ahlaki çöküntüye sessiz ama iş ne zaman ekonomi oluyor o zaman bir eleştiri, ayaklanma ve baş kaldırma görüyoruz. İşte bu durum aslında bu sistemin nasıl etkisi altında kaldığımızın bir göstergesidir.

Ekonomi inişli çıkışlıdır. Gün gelir yükselir, gün gelir çöker. Bu son derece doğal olduğu kadar gerçektir de. Gerçek bir şey daha var ki ekonomik durum ne olursa olsun yediğimizin, içtiğimizin miktarının değişmediği. Ekonominin hiçbir garantisi yok bugün iyi, yarın kötü ama rızkımızı Rabbimiz garanti altına almıştır. Doğumdan ölüme kadar çok veya az yediğimizin, içtiğimizin miktarı belli ve tüm dünya fakirleşse dahi bu durumu değiştirmez. O halde nedir bizim bu kaygımız? Ne için bu denli endişeleniyoruz? Kendi değerlerimizi kim için çiğniyoruz? Kapitalist sistem için mi!

Oysa kapitalizm, duyguları öldüren tamamen menfaate dayalı bir canavardır. Ondan kurtulmamız için önce onun etkisi altında olduğumuzu görmemiz gerekiyor. Bu durumumuzu görmezsek yegane çözümün İslam’da olduğunu da göremeyiz. Bunu görüp bu acı durumdan kurtulursak İslam yolumuzu aydınlatacaktır. Bu aydınlığa kavuşma yolunda hep birlikte yürümek dileği ile…