Dün Adana’da polisin nasıl zalim olabildiğini, kontrolden çıkıp işkenceye varan derecede nasıl şiddet uygulayabildiğini tüm Türkiye açık bir şekilde gördü. Söylenecek çok fazla bir şey yok aslında. Kimse bu insanlık dışı görüntüleri tasvip edemez. Kimse bu görüntülere mazeret uyduramaz. Özellikle Müslüman bacılarımıza uygulanan şiddet ve hakaret uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek boyuttadır. Hiçbir şekilde bu şiddeti tasvip etmiyor ve en güçlü şekilde kınıyoruz.
Yürekleri burkan, öfkelendiren o kadar çok görüntü var ki hangi birini anlatmak gerektiğine karar vermek oldukça zor. Özellikle bir görüntüye vurgu yapmak istiyoruz. Başörtülü kadın polis elinde cop ile koşarak yine başörtülü olan bir kadına acımasızca saldırıyor ve zavallı kadın kafasından aldığı darbe ile yere yığılıyor. Kadın polis görevini başarıyla yapmanın gururu ve hazzıyla hiçbir şey olmamış gibi oradan uzaklaşıyor. SubhanAllah!
İşte bu tablo AKP iktidarının 20 yıllık karnesini göstermesi açısından ibret verici bir tablodur. Gözaltındakiler bırakılır, yaralar iyileşir, acılar geçer, öfkeler diner ama bu tablo unutulmaz. Çünkü bu tablo zihinlerin nasıl sömürgeleştirildiğinin, kula kulluğun ne dereceye ulaştığının göstergesidir.
Evet, Müslüman kadınlar artık istediği gibi giyinebiliyor. Bakın emniyette, askeriyede, yargıda başörtülü bir şekilde çalışabiliyor. Bunların hepsini yapabiliyor. Ancak bunları yaparken Allah’ın (svt) hitabı unutuluyorsa, şer’i hükümlere bağlılık göz ardı ediliyorsa, zalimlerin maşası olunuyorsa, devlet kutsanıyorsa ortada büyük bir çelişki var demektir. Allah’ı (svt) razı etmek için takılan başörtüsü Allah’ı (svt) gazaplandıran amellere engel olmuyor demektir. Oysa bizim için başörtüsü üzerimizde gururla taşıdığımız bir kimliktir! Allah’tan (svt) başka ilah tanımadığımızın, kula kul olmadığımızın, zalimlerle aramıza mesafe koyduğumuzun belgesidir. AKP ile birlikte bir çok değerimiz yok oldu. Bir çok değerimiz tahrip edildi. İşte bu değerlerin en başında Müslüman gibi düşünememek ve Müslüman gibi hareket edememek gelmektedir. İslami bir düşünce metoduna, Müslümanca bir hayata ne kadar da muhtacız! Allah Subhanehu ve Teâlâ o şuuru bizlere ve tüm Müslüman kardeşlerimize nasip etsin.