İnsanı diğer insanlardan farklı kılan şey sahip olduğu fikir ve bu fikrin yansıması olan davranışlardır. Onları değerli ya da değersiz kılan işte bu davranışlardır. Mesela annesinin kafasını keserek sokağa fırlatan uyuşturucu bağımlısı toplum nazarında değersiz iken depremde hayatını riske atarak enkaz altına girip komşusunu kurtaran değerlidir.
Aynı şekilde içinde yaşadığı toplumu düşünen değerli; sadece kendini düşünen değersizdir. Fakir olduğu halde kendisinden daha zor durumda olanlara gücünün yettiği kadar yardım etmeye çalışan değerli; zengin olduğu halde fakirleri düşünmeyen değersizdir. Bu liste uzadıkça uzar.
Burada kişilerin hangi milletten olduğuna bakılmaz. Zira insanlık, kişinin milliyetine tabi değildir. Normal akli melekelerini kullanabilen bir insan böyle bakar, böyle değerlendirir.
Allah’ın Rasulu, kişinin rengine ve diline bakmaksızın üstünlüğün sadece takvada olduğunu açık bir şekilde belirtmişken Türklerin, Araplardan ya da Kürtlerden daha üstün olduğunu söylemek akıl tutulmasının işareti iken fikir kıtlığı yaşandığı şu zaman diliminde geçer akçe olmuştur.
Çeşitli nedenlerle bize sığınan Müslüman kardeşlerimiz oy uğruna günah keçisi ilan edilmiştir. İşte Ümit Özdağ, her fırsatta ırkçılığı alevlendirerek Türkiye’deki Müslümanları birbirine düşürme derdindedir. Suriye’li kardeşlerimizin ticaret yapması, tatile çıkması, yemesi içmesi, hastanelerde tedavi olması, kirada olmaları veya ev satın almaları aklınıza ne gelirse yaptıkları her şey başta Ümit Özdağ olmak üzere din ve Arap düşmanı olan herkesin gözüne batmaktadır. Öyle ki asılan Arapça tabelalara bile tahammül kalmamıştır.
“İşgal altındayız” sloganıyla köpürtülen Suriye’li düşmanlığının altında yatan gerçek İslam düşmanlığıdır. En azından siyaseten ırkçılık yapan Özdağ gibileri harekete geçiren dürtü budur. Ha keza Antalya’yı yurt haline getiren Ukraynalılara, Ruslara, Ege kıyılarını mesken tutan İngilizlere, Almanlara tek kelime ettiklerini duydunuz mu? Antalya’da adım başı asılan Rusça tabelalara karşı çıktıklarını, indirmeye çalıştıklarını işittiniz mi?
Ensar olarak tekrar hatırlatıyoruz!
Rızkı veren Allah’tır! Kimse ama hiç kimse Allah’ın takdir ettiği rızkın önüne geçemez! Ekonomik sıkıntıların kaynağı Suriye’li kardeşlerimiz değil tatbik edilen laik kapitalist sistemden başkası değildir. Sizin düşmanınız yurtlarını terk etmek zorunda kalan Müslüman muhacirler değil; zengini kayıran, fakiri sömüren bu sistemdir.
Allah’ın Müslümanları kardeş kıldığını hatırlayın! Çanakkale’de birlikte döktüğümüz kanları hatırlayın! Tek ümmet ve tek devlet olduğunuz o ihtişamlı günleri hatırlayın!
Ve unutmayın…
İslam ümmetini tek devlet altında birleştirecek ve o muazzam gücünü yeniden ortaya çıkartacak olan Raşidi Hilafet Devletidir! Ona çağırın ve onun için çalışın!