Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Güney Afrika’nın başvurusuyla Lahey Adalet Divanında ‘‘İsrail’e’’ yönelik soykırım davası açıldı. Mahkeme tedbir kararını açıkladı. Güney Afrika’nın soykırım suçlamasıyla açtığı davanın kabul edildiğini, Gazze halkına insani yardımların ulaştırılması için “İsrail’e” bir ay süre verildiği bildirildi. Ayrıca ‘‘İsrail’in’’ Gazze’de soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına ve Filistinlilerin soykırıma uğramaması için aldığı tedbirleri bir ay içinde rapor etmesine hükmetti.
Lahey Adalet Divanının bu kararı İslam dünyasında memnuniyetle karşılandı. Sanki bu kararla birlikte Gazze’de yaşanan katliam son bulacakmış gibi bir hava oluştu. Ancak bu hava fazla sürmedi. ‘‘İsrail’’ Başbakanı Bünyamin Netanyahu, Güney Afrika tarafından açılan soykırım davasını “çirkin” olarak niteledi ve ‘‘Vatandaşlarımızı öldüren, tecavüz eden ve kaçıran Hamas canavarlarına karşı savaşıyoruz. Uluslararası hukuka bağlı kalarak kendimizi ve vatandaşlarımızı korumak için her şeyi yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Şimdi düşünelim; Uluslararası Adalet Divanı, BM’nin bir kurumu, bu divanda 15 yargıç var ve bunların hiçbiri Müslüman değil. Adalet Divanının aldığı kararlar bağlayıcı ama yaptırım içermiyor ve “İsrail”den bu kararlara uyması bekleniyor! İşgalci “İsrail” bugüne kadar hangi BM kararına uydu ki bu karara uysun? Üstelik BM sicili Müslümanlara karşı işlenen suçları görmezlikten gelmekle doludur. Bosna’da BM’nin gerçek yüzünü görmedik mi? Aynı BM Afganistan ve Irak’ta milyonlarca Müslüman kardeşimizin katledilmesine göz yummadı mı? Hal böyleyken BM’den yardım beklemek ne kadar da acı ve sefil bir durumdur.
Ne güzel söylemiş Seyyid Kutup ‘‘Amerika'dan nefret ediyorum. Fakat Amerika'nın vicdanına sığınan Müslüman'dan daha çok nefret ediyorum.’’
Evet, Gazze biz Müslümanlara ait bir belde, bizim kutsal topraklarımız ve bizim meselemiz. Ne Güney Afrika’nın, ne Birleşik Milletlerin ne de İslam İşbirliği Teşkilatının meselesi değildir! Hiçbir zaman onlar için Müslümanlar önem arz etmedi ve bundan sonra da etmeyecektir. Hala buralardan medet umanlara, umut bağlayanlara yazıklar olsun. Bunlar sadece göz boyama, aldatmaca ve oyalamadan ibarettir.
Gazze bizim meselemizdir ve Gazze için gerçek adalet işgalci Yahudi varlığının o topraklardan sökülüp atılmasından başka bir şey değildir. Katledilen 30 binden fazla kardeşimizin kanı şahit olsun ki bizim kâfirlerin adaletine ihtiyacımız yok. Zira bizim Rabbimiz Allah, Önderimiz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’dir. Bizim tek eksiğimiz var o da yakında kurulacak olan 2. Raşid-i Hilafet Devletidir.
Ümmeti bu durumdan kurtaracak olan Raşid-i Hilafet kurulduğunda tüm sorunlarımız ortadan kalkacak Allah’ın izniyle. Halifemiz Siyonistlere kınama mesajları göndermeyecek, göz boyama amellerinde bulunmayacak. Hz. Muhammed’in (sav) ordusunu göndererek sorunu kökten çözecektir.
O şerefli günlerin gelmesi çok yakındır. Rabbim o günleri görmeyi bizlere de nasip etsin.