Geçtiğimiz hafta peş peşe ekonomik gelişmeler yaşandı. Önce asgari ücrete %34 zam yapılarak net 11.402 liraya yükseltildi. Ardından yeni ekonomik modelin ilk girişimi ile faiz yüzde 8,5'ten yüzde 15'e yükseltildi. Dövizin aşağı doğru çekilmesi için atılan bu adım ters bir etki yarattı ve dolar tarihi rekor kırarak 25 liranın üzerine çıktı.
Bu ekonomik gelişmelerin halk nezdinde karşılığı iyileşme değil alım gücünün daha da azalmasıdır. Zira asgari ücrete yapılan zammın ardından her zaman olduğu gibi maliyetler arttı denilerek zam yağmuru yağdırıldı. Buna doların da 25 liranın üzerine çıkması eklenince sağanak bir zam yağmuru ile karşı karşıya kalacağımız muhakkaktır.
İşte kapitalist iktisat nizamı böyle çalışır. İşçiye, dar gelirlilere bir verir üç, beş, on alır. Çalışanı enflasyona ezdirmeyeceğiz deseler de bu hiçbir zaman gerçekçi olmamıştır. Yine zenginlerin servetine servet katarken fakirler daha çok fakirleşecek. Yine kazanan sermaye sahipleri, para babaları olacak.
Artık tek bir kişinin çalışması bir evi geçindirmek için yetersiz hale gelmiştir. Asgari ücretle çalışan bir erkek nasıl evinin temel ihtiyaçlarını karşılayabilir? Kiraların korkunç boyutlara ulaştığı, temel ihtiyaç malzemelerine günlük zam geldiği bir ortamda asgari ücretli ne yapabilir ki? Tek çözüm yolu evde çocukların eğitimiyle sorumlu olan kadının da iş hayatına atılmasıdır.
Kadının iş hayatına dahil olması demek evdeki dengelerin bozulması demektir. Zira kadının asli görevi çocukların bakımı ve eğitimidir. Allah (svt) kadını bu sorumlulukları yerine getirme fıtratı üzerine yaratmıştır. İş hayatı doğal olarak çocukların ihmalini, aile içinde huzursuzlukları ve boşanmaları da beraberinde getirecektir. Allah ve Rasulü’nün koruma altına aldığı aile kurumu çatırdamaya hatta yıkılmaya doğru hızla ilerlemektedir.
Bugüne kadar tatbik edilen kapitalist sistemin farklı versiyonları aynı sonuçları doğurmuştur. Gün gibi açıktır ki mesele farklı versiyonlar değil bilakis kapitalist sistemin ta kendisidir. Bu sistem var oldukça sadece ekonomik açıdan sömürü devam etmeyecek aile düzeni ve aile kurumu da yok olacaktır.
Tehlike büyük, çözüm ise tektir. İslam İktisat nizamından başka çözüm yoktur. Zira iktisat nizamında faiz yoktur, borsa, tahvil, kripto para gibi sanal ekonomi yoktur. Adil dağıtımı esas aldığı için para sadece zenginler arasında dolaşmaz! Dolayısıyla hem bu dünyada insanca yaşamın hem de ahirette kurtuluşun anahtarı İslam’ın iktisat nizamıdır. Bu iktisat nizamını ise ancak ve ancak Allah’ın rızasından başka rıza aramayan Halifelerin yönettiği Raşidi Hilafet Devleti tatbik edecektir. Öyleyse onu talep edin ve onun için çalışın!