DANİMARKA’DA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI
04 Eylül 2022

DANİMARKA’DA BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI

Hz. Adem’den (as) başlayıp kıyamet gününe kadar sürecek bir savaş var. Bu savaş Hak ve Batıl savaşından başkası değildir. Bu savaşta kâfirler ve onların işbirlikçileri İslam’ı yok etme yolunda Müslümanların değerlerine her fırsatta saldırmaktalar. Bu saldırılardan biri de daha önce peçeyi yasaklayan ve peçe takanlara para cezası veren Danimarka hükümetinin şimdilerde ilkokulda (0-9. Sınıflar) başörtüsünü yasaklamaya çalışmasıdır. Hükümet, bir komisyon kurarak çocukların baskı ile başlarını örtmek zorunda olduklarını öne sürüp bu komisyondan ilkokul çocuklarına başörtüsü yasağı getirmesini istedi. Böylece kendi elleri ile hazırladıkları, demokrasi diyerek süsledikleri anayasaya tamamen ters bir hamlede bulunmuş oldular. Komisyon çalışmaları duyulur duyulmaz halktan hiç beklemedikleri bir tepki ile karşı karşıya kaldılar. Müslümanlar tek vücut olup tepkilerini gösterdiler.

Hizb-ut Tahrir/İskandinavya yöneticilerin gerçek yüzünü, mevcut sistemin bozukluğunu göstermek ve bu konuda insanları aydınlatmak için Danimarka’da paneller düzenledi ve geçtiğimiz günlerde bir protesto gerçekleştirdi. Yoğun katılımın olduğu amelde başörtüsünün yasaklanma isteğinin İslam’a olan bir saldırı olduğunun altı çizildi.

Bu vesile ile biz de deriz ki; özelde Danimarka, genelde tüm hükümetler şunu bilmeli: Müslüman kadınlar olarak başörtüsünü sizlerin sözde sunduğunuz dinden veya kişisel özgürlüklerden dolayı takmıyoruz. Bu hakkı sizler vermediniz ki elimizden sizler alacaksınız!

Üstelik bazlarının dediği gibi başörtüsü bizim tercihimiz değil, bizleri yoktan var eden Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın emridir. O (svt) böyle emretti ve biz O’na (svt) iman eden kadınlar olarak “İşittik ve itaat ettik” düsturu ile emri sorgulamadan, çeşitli bahaneler üretmeden yerine getirdik. Müslüman kadınların Allah’a (svt) karşı böylesi bir bağları varken sizlerin yürürlüğe geçireceğiniz yasaklarla bu bağın kopacağını mı zannettiniz?

“Deki hak geldi batıl yok oldu. Zaten batıl yok olmaya mahkumdur!” [İsra 81]