Bir İhanet Daha; New York Bildirisi
06 Ağustos 2025

Bir İhanet Daha; New York Bildirisi

29-30 Temmuz tarihlerinde Fransa ile Suudi Arabistan’ın liderlik ettiği ‘‘Filistin Meselesine Barışçıl Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi’’ başlıklı BM yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans New York’ta yapıldı. Türkiye dahil olmak üzere 17 ülkenin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği’nin de katıldığı konferans sonunda 42 maddeden oluşan New York Bildirisi kabul edildi. Türkiye, Fransa, Suudi Arabistan, Brezilya, Kanada, Mısır, Endonezya, İrlanda, İtalya, Japonya, Ürdün, Meksika, Norveç, Katar, Senegal, İspanya, İngiltere, AB ve Arap Birliği bildiriyi imzaladı. Maddeler arasında en çarpıcı olan, Hamas'a yönelik silah bırak çağrısıdır. 3 yaşındaki bir çocuğa: "Biri evini gasb edip, burası bundan sonra benim derse, sen de bunu kabul edip karşı çıkmayacaksın. Bu sorunu çözme noktasında en adaletli olanıdır" denilse çocuk buna karşı çıkar. Yaşına rağmen bunun adaletli olmadığını söyler. Fakat dünyayı yöneten koca koca insanlar hiçbir hakları olmadığı halde yine adaletsiz bir çözümün hatta bir ihanetin peşindeler.

Herşeyden önce özellikle İslam topraklarının yöneticilerine şunları sormak gerekiyor;

Siz tam olarak kim oluyorsunuz? Daha Gazze’ye bir yudum su götürmekten dahi acizken, Gazze üzerinde nasıl hüküm verme hakkına sahip olabiliyorsunuz? Yüz binlerce kişi öldürülürken neredeydiniz? Çocuklar annesiz bırakılırken, babalar evlatlarının parçalanmış uzuvlarını çöp torbalarında taşırken neredeydiniz? Yaklaşık 2 yıldır işgali durdurmak için kınama haricinde hangi girişimlerde bulundunuz? Ordunuzu mu gönderdiniz mesela? Ya da Yahudi varlığı ile anlaşmalarınızı mı fesh ettiniz? Hiçbir şey yapmamış zavallılar olarak hangi sıfatla, hangi hakla hüküm verebiliyorsunuz? Yüzünüz de mi kızarmadı bu bildiriyi imzalarken?

İşgalci "İsrail’i" kınadınız, şimdi sıra Hamas’ı kınamaya mı geldi? Kendi topraklarının işgal edilmiş olan bir halktan bahsediyoruz. Buna karşı çıkmaları en doğal hakları değil midir? Sizden gelen hiçbir yardımın olmadığının farkındalar ki artık sizden yardım dahi talep etmiyorlar. Bu da mı sizi utandırmaya yetmiyor? Hal böyleyken insanları bir hayalin peşinden sürüklüyor ve iki devletli çözümden bahsediyorsunuz. Bırakın siyaseti, uluslararası hukuku filan; gözleri gören, Filistin haritasına bakan herkes böyle bir şeyin imkânsız olduğunu görecektir. Siz sadece kendi üzerinizdeki sorumluluklardan kurtulmak için çaba sarf ediyor ve hayal satıyorsunuz!

Gazze’deki Kemal Advan Hastanesi Müdürü Dr. Sahr Hamad’in sitem dolu mektubu tam da bu ihanetin üzerine geldi. Şöyle diyordu Dr.Hamad:

‘‘Tarih şunu yazacak: "Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde, Gazze katledildi ve buna engel olunmadı.’’, “Şahit olsun ki Allah, sen bizi yüzüstü bıraktın ve biz seni, Allah katında hasmımız ilan ediyoruz.”

Evet, tarihi bir kırılma ile karşı karşıyayız! Hepimiz ağır bir imtihandan geçiyoruz. Kimin yanında olacağız? Mazlum Gazze halkının mı? Yoksa Gazze’yi sahipsiz bırakanların mı? Unutmayın ki mazlumun yanında olmak dünyalıklarınızdan sizi mahrum edebilir ama hesap gününde, Rabbimizle buluştuğumuzda kazanan siz olacaksınız!

İşte o gün Gazze’yi yalnız bırakanların ve Gazze’li mazlumlara hasım olanların vay haline!