Rabb’imiz Fecr Suresi’ nde şöyle buyurdu: “Andolsun fecr vaktine ve on geceye…” [1] Ayetlerde Rabb’imizin yemin ederek zikrettiği geceler müfessirlerin çoğuna göre Zilhicce ayının ilk on gecesidir. Zilhicce ayı Kameri ayların sonuncusu, İslam’ın beş şartından biri olan hac ibadeti ve bir diğer şartı kurban kesmenin yerine getirildiği, Allah’ın kullarına çokça merhamet ve rahmet ettiği biz Müslümanlar için bir fırsat ayıdır. Zilhicce ayının faziletleri hakkında birçok hadis de rivayet edilmiştir.
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allahu Teâlâ nezdinde içerisinde yapılan salih amelin daha hayırlı olduğu bu on günden -Zilhicce’nin ilk on gününden- başka bir gün yoktur. Ashab dedi ki: 'Ey Allah’ın Rasulü! Allah yolunda cihad da mı?' Dedi ki: Allah yolunda cihad bile. Ancak Allah yolunda (savaşmak için) canı ve malıyla çıkan ve bu ikisinden hiçbir şeyle geri dönmeyen kimse bunun dışındadır.” [2]
"Arefe günü tutulan orucun bundan önce ve sonra birer yıllık günahları örteceği Allah'tan umulur" [3]
Ramazan ayında olduğu gibi gündüzleri namaz, oruç, zikir, dua ile geceleri ise Kur’an-ı Kerim okuyarak, çokça tefekkür ederek ve istiğfar ederek geçirmek bizler için çok önemlidir. Mümkünse ilk 9 gün ve arefe günü oruç tutmak sünnet ve büyük bir sevaptır.
Zilhicce’nin ilk on gününde Allah’u Teala’ya zikirlerimizle kalplerimiz tatmin olur. Nitekim Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Bugünlerde tesbihi (subhanallah), tahmidi (elhamdülillah), tehlili (lailaheilallah) ve tekbiri (allahuekber) çok söyleyin!” [4]
Hafsa (ra) şöyle rivayet etti: Peygamber (sav) şu dört şeyi ihmal etmezdi: Aşure günü oruç tutmak, Zilhicce'nin ilk on günü oruç tutmak, her (hicri) ayda üç gün oruç tutmak ve sabah namazından önce iki rekat namaz kılmak.” [5]
Dolayısıyla bu on gün namazların kılındığı, hac ibadetinin yerine getirildiği, farzların ikame edildiği, günahlardan arınıldığı, zulüm ve şirkten uzak durulduğu, nafile ibadetlerin artırıldığı ve Müslümanların Allah’u Teala’ya daha çok yakınlaştığı nadide günlerdir. Allah’u Teala’nın da rahmet ve mağfiretinin çoğaldığı bu günlerde sabrımızı artırmak, kardeşliğimizi pekiştirmek, milliyetçilikten uzak durarak ümmet bilinciyle hareket etmek bir Müslümanın olmazsa olmazlarındandır. Rasulullah (sav) şöyle buyuruyor: “Arefe gününden daha çok Allah’ın cehennem ateşinden insanları azat ettiği bir gün yoktur.” [6]
Zilhicce’nin bu on günü Allah’u Teala’ya teslimiyeti artırmak, Allah’u Teala’ya tevekkül ettiğimizde “O bize yeter, O ne güzel vekildir.” diyebilmek ve ardından O’ndan gelecek yardıma kalben imanı artırma günleridir.
Aynı zamanda bu ayda yapılan hac ibadeti sırasında hangi dili konuşmasının, hangi milletten olmasının, kadın ya da erkek, yaşlı veyahut genç olmasının önemsiz olduğu, tüm Müslümanların tek bir amaç uğruna bir arada ibadet etmesi İslam Ümmeti’nin hala tek bir ümmet olduğunu da gösterir ki işte bu yüzden bu ay muhasebe ayıdır. Başta kendimizi sonra ise Gazze’de, Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Keşmir’de, Suriye’de ve tüm İslam beldelerindeki kardeşlerimizin, bacılarımızın, evlatlarımızın kafirler tarafıdan zulme uğramasına sessiz kalan tüm alimleri ve o kafirlere dost olan tüm yöneticileri muhasebe ayıdır.
İşte bu yüzden düşünelim. İslam daveti ne zorluklarla taşınmıştı, hak ile batılı ayırmak için mücadele eden Peygamber Efendimiz (sav) ve ashabı nasıl şehit düşmüştü, ne çok acı yaşanmıştı da yine de bu davayı bir dakika olsun sırtlarından bırakmamışlardı.
Şimdi sıra bizde ey yürekli Müslüman! Tüm insanları İslam’a davet edecek, hayatın her alanını İslam ile yönetecek, ümmetin işlerini güdecek bir halifenin varlığı ve Raşidi Hilafet için canla başla çalışma zamanıdır. Bu güzide günler “Lebbeyk Allah’ım” diyerek “Ben de varım!” diyebilme zamanıdır. Bu on günde ve daima, var mısın mağfiret için istiğfar etmeye, var mısın tefekkür etmeye, var mısın Allah’ı razı etmeye?
1- Fecr Suresi 1. ve 2. ayet 2- Ahmet Müsnedi’nde, Said İbn-i Cübeyr’den İbn-i Abbas tahriç etti. 3- Müslim 4- Taberani 5- Râmuzü’l-Ehâdîs 6- Müslim
Sümeyye Şeyma GÜVENİLİR