Daha önce milliyetçi olduğunu göstermek için Tanrı Dağına çıkarak kurt gibi uluyan Demokrat Parti Milletvekili Cemal Enginyurt, bu defa da Arapçaya saldırarak sözde Türkçeyi korumaya çalıştı. Meclis kürsüsünde şöyle bağırdı:
“Diyanet İşleri Başkanlığınız “Günaydın demeyin” diyor. Ben Arap mıyım ya! Ben Türküm! Ben günaydın derim!”
Fikri seviyenin yerlerde gezdiği bir dönemde cehalet elbette prim yapar. Cahiller de bu dönemde popüler olur. Cehaletin prim yaptığı günleri yaşıyoruz. Enginyurt’un konuşma yaptığı yer Meclis ve Meclis Arapça bir kelime, size verilen ama hak etmediğiniz unvan “milletvekili” Arapça! Selamun aleykum demeyip “günaydın” dese Farsça, günaydın demekten de imtina edip “merhaba” dese o da Arapça!
“Selamun aleykum” Arapçadır ama bu selamlaşmayı bize öğreten Araplar değil; Allah ve Rasuludur! Dolayısıyla mesele Araplardan bir kelimeyi alma meselesi değildir. Mesele İslam’ın bize öğrettiği selamlaşmayı reddetme meselesidir.
Sonda soracağımızı başta soralım, demokraside milletvekili halkı temsil eder. Halkın çoğunluğunu Müslümanlar oluşturuyorsa bu kişi kimi temsil ediyor? Müslümanların selamlaşma adabını sadece bir kavme indirgeyen ve ona tahammül dahi edemeyen bu şahsı kim seçti? Sorgulamamız gerekiyor, her fırsatta İslam’a bu denli düşmanlığa nasıl müsaade ediliyor?
Sözde halkı temsil edenler, bizim dilimizden konuşmuyorlar, bizim hayata olan bakış açımıza sahip değiller, bizim değer verdiklerimize değer vermiyorlar. Bizim hassasiyetlerimize önem vermiyorlar. O halde neden bu insanlar başımızda?
Bu olay bir kez daha gösterdi ki Müslümanların sayısal çoğunluğu hiçbir şey ifade etmemektedir. Tatbik edilen nizam laik kapitalist nizam olduğu sürece Müslümanların sözü geçmeyecek, inançları dikkate alınmayacak, kültürüne ve değerlerine saygı gösterilmeyecektir. Zira demokrasi dediğimiz şey tam da budur. Hakaret etme özgürlüğü! İslam’a saldırma özgürlüğü! Biz Müslümanız ve biz İslam ile yönetilmek istiyoruz, demokrasi ile değil! Demokrasinin değerlerimizi çiğnemesi için siyasilere, sanatçılara, sözde aydınlara verdiği o özgürlükleri de istemiyoruz!
Enginyurt’a Allah’ın (svt) kelamıyla cevap verelim:
“Rahman'ın kulları yeryüzünde alçak gönüllülükle yürürler ve cahil, dar kafalı kimseler kendilerine laf attıklarında "selam" derler.” [Furkan 63]
Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi ve mağfireti bütün Müslümanların üzerine olsun. Selamun Aleyküm...