Köklü Değişim Medya
Kuraklık yüzünden ülke genelindeki nehirlerin neredeyse tamamında suyun akış hızı yüzde 70'lere varan oranda düştü. Göllerin ise yüzde 60'ı kurudu. Uzmanlar, yakın gelecekte su krizi yüzünden kitlesel göçler yaşanacağı uyarısında bulundu.
Küresel iklim değişikliği ve sıcaklık artışları beraberinde kuraklık ve nehirlerin akış hızını da beraberinde getirdi.
Türkiye'deki Göllerin Yüzde 60'ı Kurudu
Türkiye’deki ortalama hava sıcaklıklarının 2030 sonrasında 3 derece artabileceğini, yağış klimatolojisinde ise olumsuz değişimlerin olacağını belirten uzmanlara göre en büyük sorunlardan birinin de akarsu yataklarında yaşanan ciddi kirlilik.
Son dönemde hazırlanan tüm araştırmalarda dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de Ergene, Büyük Menderes, Sakarya, Kızılırmak başta olmak üzere tüm su kaynakları belli oranlarda kirlendiği belirtiliyor.
Çiftçiler ise geçmişte 20 metre derinden yeraltı suyu çekerken, günümüzde 200 metreden su çekmek zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Göller de ise bu oran yüzde 60 seviyesine ulaştı.
“Kapitalizm Bütün Bir Beşeriyeti Tehdit Ediyor”
Bugün dünyada yaşanan birçok krizin temelinde kapitalist sistemin açgözlülüğü yatıyor. Bununla beraber daha fazla para kazanma hırsı ve sömürü anlayışı uygulanıyor.
2015 yılında yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması gereğince iklim değişikliğinin azaltılması için gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkelere mali ve teknolojik yardım yapması yönünde bir yükümlülüğü bulunuyor.
Sömürgeci kapitalist devletler bu tür anlaşmalarla sömürünün önünü açtı. Açgözlü kapitalist şirketlerin daha çok para kazanma hırsı yüzünden denizler de ve nehirlerde ciddi bir kirlilik meydana geldi. Son zamanlarda Marmara denizinde meydana gelen müsilaj denilen deniz kirliliği bu açgözlülüğün bir sonucudur.
Sömürgeci devletler, küresel ısınma ve kuraklık, yoksulluk ve açlıkla mücadele sloganları adı altında bütün insanlığı ifsat etti. Dünyayı açlık ve sefalete mahkûm etti. Sadece bununla da yetinmeyip aynı zamanda ekolojik dengeyi bozdu. Ekini ifsat etti.
Kapitalist sistemin bu ifsat eden sömürgeci anlayışına karşı küresel çapta insanlığı bütün bu krizlerden ve buhranlardan kurtaracak olan yegâne sistem ise İslam Nizamı’dır.