
Fransa'yı arkasına alarak soft bir darbe ile koltuğuna oturan Tunus Cumhurbaşkanı laik diktatör Kays Said, Muhammed el-Mühezzebi'yi olağanüstü Şam Büyükelçisi ve Tunus'un Suriye'deki tam yetkili temsilcisi olarak atadı.
Suriye halkının katili Esed rejimine meşruiyet kazandırmak ve yeniden halka dayatmak için çalışmalar sürüyor.
Suriye ile diplomatik ilişkilerini 11 yıl önce kesen Tunus, 2017'de sınırlı diplomatik temsile geri dönmüş ve 2018'in sonunda da iki ülke arasındaki hava trafiği yeniden başlamıştı.
Son olarak 11 yıl aradan sonra Şam’a yeniden büyükelçi atandığı duyuruldu.
Tunus Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Kays Said, Kartaca Sarayı'nda düzenlenen törenle, Muhammed el-Mühezzebi'yi "olağanüstü" Şam Büyükelçisi ve Tunus'un Suriye'deki tam yetkili temsilcisi olarak atadı.
Söz konusu atama, “Astana Üçlüsü”nün ayağa kaldırdığı ve ABD’nin de desteklediği BM’nin 2254 sayılı kararı ile meşruiyet kazandırılmaya çalışılan Suriye'deki Esed rejiminin Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad'ın 17-19 Nisan'da Tunus'a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından gerçekleşti.
Laik Tunus ve Esed rejimleri zorbaca yönetimleri ellerinde tutarken karşılıklı olarak da birbirlerine meşruiyet kazandırmak için bir süredir karşılıklı adımlar atıyorlar.
Mikdad söz konusu ziyarette, ülkesinin, Tunus'a büyükelçi atamayı planladığını açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Said ise Mikdad ile 18 Nisan'da gerçekleştirdiği görüşmede, Suriye ile ilişkilerin ve ikili iş birliğinin normal seyrine dönmesini istediklerini söylemişti.
Tunus, Esed rejiminin ülkede Arap Baharı ile patlak veren halk ayaklanmalarını şiddet kullanarak bastırmasına tepki olarak yaklaşık 11 yıl önce Suriye ile diplomatik ilişkilerini kesmişti.
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki, 2012'de Suriye'nin Tunus Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesi kararı almıştı. Tunus, 2017'de Suriye ile sınırlı diplomatik temsile geri dönmüş ve 2018'in sonunda da iki ülke arasındaki hava trafiği yeniden başlamıştı.
Tunus Cumhurbaşkanlığı'ndan 9 Şubat'ta yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Kays Said'in, Suriye'deki diplomatik temsil düzeyini yükseltmek istediği belirtilmişti. 4 Nisan'da yapılan açıklamada da Cumhurbaşkanı Said'in Suriye'ye büyükelçi atanması için işlemlerin başlatılması talimatı verdiği duyurulmuştu.
Esed Rejimine Meşruiyet Kazandırma Çalışmaları
“İsrail” ile “normalleşme” anlaşmalarını açıktan başlatan Washington, Esed rejimine meşruiyet kazandırma hedefi güden “normalleşme” anlaşmalarını ise perde arkasından yürütüyor. Bölgedeki tüm müttefiklerini harekete geçiren ABD, Baba Esed’den beri bölgede çıkarlarını koruyan Esed rejimini Rusya, Türkiye ve İran’dan oluşan “Astana Üçlüsü” ile ayağa kaldırırken, Cenevre süreci ile de meşruiyet kazandırmayı planlıyor.
Ankara, Esed rejimi ile görüşmeleri BM’nin 2254 sayılı kararına binaen yaptığını sık sık vurguluyor ve ABD’nin Suriye’de desteklediği çözüm olan 2254 sayılı karar doğrultusunda bu siyasete angaje hareket ediyor. “Siyasi süreç” de denilen bu çalışma ile Esed rejiminin meşru yönetim olarak tanınması, geçiş sürecini yönetmesi ve yeniden halka dayatılması amaçlanıyor.
Bu kapsamda Ankara, bir süredir Suriye halkının katilleri olan Astana ortaklarıyla birlikte Esed rejimini de oturttukları masada “Dörtlü Toplantı” düzenleyip, vahşi rejime meşruiyet kazandırma çalışmalarına dahil oluyor.
Toplantıların sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Esed’in el sıkışması hedefleniyor. Fakat el sıkışma etabının gelecek tepkiler yüzünden kritik seçim sonrasına bırakıldığı düşünülüyor.

