Hizb-ut Tahrir Türkiye: Müjdelenen İstikbal İslam'ın Yüzyılı Olacaktır
28 Şubat 2024

Hizb-ut Tahrir Türkiye: Müjdelenen İstikbal İslam'ın Yüzyılı Olacaktır

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu'nun 27 Şubat 2024 Salı günü gerçekleştirdiği "Gündem Değerlendirme" toplantısında Hizb-ut Tahrir Türkiye’nin Hilafet’in kaldırılışının 100’üncü yılı münasebetiyle hazırladığı çalışmanın duyurusu yapıldı.

“Kayıp Asırdan Müjdelenen İstikbale; İslam’ın Yüzyılı” başlıklı çalışma çerçevesinde Hilafetsiz geçen yüzyılda İslam ümmetinin yaşadığı kayıplar ve gelecek için yapılması gerekenler hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, kâfirlerin yüzyıllarca savaş meydanlarında sırtını yere getiremediği Hilafet’i İngilizlerin yerli işbirlikçiler eli ile devirdiğini sonrasında sömürgeci Batı’nın ümmetin arasına ektiği fitne tohumlarının kök saldığını, vatancılık ve milliyetçilik fikirlerinin Müslümanlar arasında yayılması neticesinde de 1300 yıllık koca çınarın yıkıldığını hatırlattı.

Hilafet yıkılıp Allah’ın hükmü yok sayılınca, Müslümanların kâfirlere karşı izzet ve onurunu kaybettiğine dikkat çeken Kar, şöyle devam etti:

“İslam coğrafyasında nereye bakarsanız orada işgal, zulüm ve talan görürsünüz. Hilafetsiz geçen kayıp asırda kâfirler, öyle cüretkâr oldular ki, kutsallarımıza, değerlerimize saldırmaya başladılar. Kitabımız Kur’an’a, Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e, onun tertemiz sünnetine saldırdılar. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya saldırdılar, orayı Yahudilerin işgaline açtılar. Mabetlerimizi kirlettiler, mescitlerimizi yıktılar, mahremiyetimizi çiğnediler… İşgalcilere ve katillere karşı ordularını harekete geçiren, darda kalanlara yardım eden, yeryüzünde adaleti yayan bir devletimiz olsaydı bunlar olur muydu? Âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah’ın Rasulü’nün bize emanet bıraktığı İslam devletimiz olsaydı, Kâfir Batı, dünyayı talan edebilir miydi, yeryüzünde fesadı yayabilir miydi, ekini ve nesli ifsat edebilir miydi? Yapamazdı. Çünkü Allah Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor: “Muhakkak ki imam (Halife) kalkandır. Onunla savaşılır ve korunulur.”

Dünyanın bugün kapitalizmin karanlık dehlizleri içerisinde bocaladığını insanlığın artık kapitalistlerin sömürge ve menfaat hırsına kurban olmayı istemediğini bu yönüyle de Hilafetsiz geçen 100 yılın sadece Müslümanlar için değil tüm insanlık için kayıp olduğuna dikkat çeken Kar, şu ifadeleri kullandı:

“Geçen bu kayıp asırdan sonra artık dünyaya liderlik etmenin zamanı gelmiştir. İslam’ın nuru, adaleti, rahmeti ve bereketi ile yeniden dünyayı yaşanılır hale getirmenin zamanı gelmiştir. Kafir Batı, İslam’ın geri dönüşünü ve Hilafet Devleti’nin kurulmasını engellemeye çalışıyor. Ama emin olun bunu başaramayacaklar. Çünkü kayıp yüzyıldan sonra istikbal İslam’ın olacak. İşte biz Hizb-ut Tahrir Türkiye olarak Hilafet’in kaldırılışının 100. Yılı münasebetiyle bu yıl çalışmamızın ismini öyle belirledik. “Kayıp Asırdan Müjdelenen İstikbale İSLAM’IN YÜZYILI” başlığı ile çalışmamıza start veriyoruz. Bu kapsamda konferanslar, seminerler, paneller ve birçok farklı program yapacağız. Şimdiden çalışmamızın hayırlara vesile olmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.”

Konuşmasının sonunda İslam’ın insanlığın sorunlarını adil ve köklü bir şekilde çözecek eşsiz bir nizama sahip olduğuna vurgu yapan Mahmut Kar sözlerini şöyle tamamladı:

"İslam’da egemenlik kayıtsız ve şartsız şeriata, otorite ise ümmete aittir. İslam, tüm insanların sorunlarını sadece insan olmaları vasfıyla ele almıştır. Fakirliğe ve işsizliğe çözüm getirecek olan İslam’dır. Servetin adil bir şekilde dağıtılmasını sağlayacak olan İslam’dır, Kamu malını sermaye sahiplerine değil ümmetin hizmetine sunacak olan İslam’dır. İslam, yiyecek, giyecek, barınma, eğitim, sağlık ve güvenlik gibi halkın temel ihtiyaçlarını garanti altına alan bir nizama sahiptir. Hâkim olduğu topraklarda adaleti tesis edip yayacak, mazlumların ve darda kalanların yardımına koşacak olan devlettir İslam devleti. İslam’ın iktisat nizamında para, altın ve gümüştür. Dolayısıyla İslam ile tüm dünya doların tahakkümünden kurtulacaktır. Bütün dünyayı saran enflasyon canavarı ancak İslam iktisadı ile son bulacaktır. Faizi, dolandırıcılığı, aldatmayı ve stokçuluğu yasaklayan İslam, kan emici baronlara asla fırsat vermeyecektir. İslam marufu/iyiliği emretmekte münkeri/kötülüğü ise yasaklamaktadır. Müslümanlar iman ve takva ile amel edeceklerdir. Bu sebeple İslami bir toplumda suç oranları asgari seviyeye inecektir… İslam’ın hayata hâkim olması ve Hilafet’in yeniden kurulması hayati bir iştir. Bu mesele ölüm kalım meselesidir. Bu iş erkek ve kadın bütün Müslümanların üzerine farzdır. Hilafetsiz 100 yıl kayıp asır olarak geçti gitti. Müjdelenen istikbal İslam’ın Yüzyılıdır."

Konuşmanın tamamını toplantı videomuzdan izleyebilirsiniz.

----------------------------------------------------------------------

#İslamınYüzYılı