Siz Kimsiniz? Nesiniz?
17 Mayıs 2022

Siz Kimsiniz? Nesiniz?

“Batı’dan ithal İstanbul Sözleşmesi’nin savunucularından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin, Ayasofya Baş İmamı Mehmet Boynukalın’la arasındaki tartışmaya istinaden yaptığı açıklamada; hukuki bir gerçekliğin karşısında dini referans alan açıklamalar yapıldığı zaman rekabet etme şansı kalmadığını ve bunun doğru olmadığını söyledi. Zengin, “din ile dini yan yana koymalıyız, hukuk ile hukuku” ifadesiyle laikliğe bağlı olduklarını ve referans aldıklarını ifade etmiş oldu.”[1]

“Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'nde geleneksel olarak düzenlenen “Kutsal İnek Bayramı” adlı programda, cübbe ve sarıkla kürsüde konuşmaya başlayan öğrenci, “Ben bir imamım” diye bağırıp yaptığı küstah şovla yine İslâm’ın değerleriyle dalga geçildi. Küstah öğrenciyi izleyen salondakiler kahkahalar atarken İslâm’a hakaret içerikli küstah şova Müslüman öğrenciler “İn aşağı!” diyerek tepki gösterdi.

Eğitim Sen resmi Twitter hesabından şu açıklamayla çirkin etkinliğe destek verdi:

“Mülkiye’de öğrencilerimizin geleneksel İnek Bayramı’nı kutlamak için astığımız pankartımız Dekanlık tarafından kaldırılmak istendi; izin vermedik. Kampüs de bizim, gelenek de bizim, inek de bizim, bayram da bizim! Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!”

Okulda gelenek hâline gelen ve İslâmi değerlere saldırılan etkinliği yapanlar hakkında henüz bir soruşturma açılmadı.”[2]

Yukarıya alıntılamış olduğum iki haber son birkaç gün içerisinde Türkiye’de vuku bulmuş olaylar. Nadir rastlanan olaylardan mı peki? Asla! Genel olarak Tanzimat’la beraber yaklaşık 200 yıldır başlayan şahsiyet erozyonundan dolayı sık rastlanan tablolardan… Batı’yı körü körüne taklit etmenin türettiği tuhaf insanlar bunlar. Ne Doğulu olabilmiş ne Batılı olabilmiş; efsanelerde geçen enteresan yaratıklar gibi “hilkat garibesi” varlıklar. Batılı değerleri anlayamadan içselleştirmiş, bundan mütevellit savunu ve saldırılarıyla insana tiksinti veren mankurtlar.

Batılı değerlere göre pozisyon alan sözde İslâmcılar da, Batı’ya göre pozisyon alan laikler de Müslüman Türkiye halkına zarar vermekten başka bir şey yapmadılar. Bu halkı, “ilerlemecilik” adı altında aşağıların aşağısına ittiler. Maddi terakki şöyle dursun; insani, ahlaki, manevi birçok alanda çözülmelere sebep oldular. Düşünebiliyor musunuz; başörtülü, -sözde- İslâmcı bir iktidarı temsil eden bayanlardan biri, “hukukla dini karıştırmayalım” diyor. SubhanAllah!

Din bir şey, hukuk başka bir şey mi? Size bu profan, seküler bakış açısını, sonra da bunu kanunlarla Müslümanlara dikte etme hakkını kim veriyor? “İslâm Hukuku” diye bir terkip var; ömrü hayatınızda hiç mi denk gelmediniz? Hadi onu geçtik…

Siz nesiniz ya? Kimsiniz? Kimi temsil ediyorsunuz?

İslâmi hassasiyetlerinden dolayı sizi iktidara taşıyan Müslümanları mı? Yoksa gayrimeşru yollarla bu ülkede Hilâfet’i ilga edip Müslümanların tüm değerlerine savaş açan laikleri mi? Kimi?

Yazıklar olsun size ki; İslâm’a bir yararınız olmadığı hâlde İslâm’ı bilmeyen cahiller nezdinde insanları İslâm’dan uzaklaştırmaktan, İslâmi mefhumlara zarar vermekten başka yaptığınız bir şey yok! Yani gayri İslâmi fikirlere aldanmaktan ve onlarla aldatmaktan başka yaptığınız bir şey yok!

İkinci habere bahse konu olanları ele almıyorum bile… Onlar hem cahiller, hem de cehaletlerine cahiller. Bir şey bildiğini zanneden zavallı varlıklar. Allah hidayet etsin!

Elbet bir gün hakikatin üzerindeki sis bulutları dağılacak ve bu halk İslâm’ın bağrına, İslâm’ın bütününe sahip çıkarak geri dönecek inşaAllah.

Vakıayı hülasa etmesi bakımından makalemi, bu acınası insanları tasvir eden Cemil Meriç’in şu sözleriyle bitirmek istiyorum:

“Tanzimat’tan beri Türk aydınının alınyazısı iki kelimede düğümleniyordu: aldanmak ve aldatmak. Senaryoyu başkaları hazırlamıştı, biz sadece birer oyuncuyduk. Nesiller bir ütopyanın kurbanı olmuşlardı… Avrupa’yı tanımamak gaflet; Avrupa’yı tanıyan ülkesinden kopuyor. Bu lanet çemberinden nasıl kurtulacağız?”[3]

El-cevap: İslâm’la!


[1] www.kokludegisim.net

[2] www.kokludegisim.net

[3] Mağaradakiler, s. 323