Beyaz eşya alıyorsun, garanti veriyorlar.

Araba alıyorsun, belli bir yıl ya da km kadar garantisi var.

Telefon, tablet, bilgisayar, kamera vs. alıyorsun garantisi var.

Verilen garanti, bozulmayacağına dair değil.

Verilen garanti, bozulunca tamir edileceğine ya da değiştirileceğine dair.

İnsanoğlu, eliyle yaptığı eşyaya tam manasıyla garanti veremiyor, güvenemiyor, güvenmemekte de haklı.

Düşünüyorum;

Güneş her sabah, doğudan doğup her akşam batıdan batıyor.

Yer çekimi, her gün aynı oranda çekmeye devam ediyor.

Su, hep kaldırmaya devam ediyor.

Rüzgârlar, bulutlar, oksijen, bitkiler nasılsa hep öyle devam ediyor.

Hidrojen ile oksijen belli oranlarda birleşince su olmaya devam ediyor.

Dünya ile güneş, kendilerine biçilen nizama uygun olarak hareket etmekten bir an olsun vazgeçmiyorlar.

Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın garantisi altında, O’nun koymuş olduğu nizama uygun hareket eden her şey ama her şey sorunsuz, tıkır tıkır işliyor.

Peki, insanoğluna ne oluyor ki, kendi elinden, kendi aklından sadır olan her şey bozulmaya mahkûmken, hatta kendi de bozulmaya yani doğup, gelişip, sonra tersine işleyiş ile gerileyip, ölmeye ve toprak olmaya mahkûmken, sanki garantisi varmış gibi hareket ediyor. Ortaya koyduğu fikirleri, sistemleri, düzenleri sanki garantisi varmış gibi pazarlıyor, öyle vaatlerde bulunuyor. Nasıl da cüretkârlıkta bulunup Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın nizamlarına alternatif olarak nizamlar serdedebiliyor? Bu ne cüret?

İnsanoğluna takdir edilen ve onu diğer canlılardan farklı yapan şey akıldır. İnsan bu aklı ile Allah’ın emir ve yasaklarını anlar, onlara iman eder. İnsan sınırlıdır, dolayısıyla aklı da sınırlıdır. Sınırlı olan aklı ile –hâşâ- Allah’tan daha güzel, daha dakik hüküm koyamaz, düzen oluşturamaz. Ortaya çıkardığı işler ne kadar güzel gözükse dahi, sonunda yıkılmaya, çözülmeye, bozulmaya mahkûmdur.

Demokrasi en başından beri bozuktu, daha da bozuldu; garantisi de yok. Güvenenler, işleyeceğini düşünenler hangi akla hizmet böyle düşünüyorlar acaba? Düğmeleri iliklemeye yanlış düğmeden başlarsan, sonuna geldiğinde yanlış yaptığın gerçeği yüzüne çarpar. İki yakası bir araya gelmeyen demokrasi fikri ise neredeyse en alttaki düğmeyi, en üstteki iliğe iliklemeye çalışıyor. Dolayısıyla sonunda ortaya karmakarışık işler ve sonuçlar çıkıyor. Dünya belki hiç olmadığı kadar bugün bu karmaşaya ve çözümsüzlüklere sahne oluyor, hep birlikte şahit oluyoruz. Amerika yanıyor, Avrupa karışıyor, kapitalizmin tatbik edildiği tüm dünya ülkeleri varlık içinde yokluk çekiyor; adaletsizlik almış başını gitmiş, eğitim ve sağlık imkanlarına eşit miktarda ulaşmak, servet dağıtımı gibi konular adaletsizliğin başı çektiği alanlar.

Allah Subhanehu ve Teâlâ ise, hükümlerinin tatbik edilmesi ile, yeryüzünde bizi diğer ümmetler üzerine hâkim kılacağını, huzuru, sükûneti, zenginliği, refahı, adaleti, saadeti, dünya ve ahireti ihya etmeyi garanti altına almış.

“Bir çiçek açmadığında, içinde yetiştiği ortamı düzeltirsin, çiçeği değil.”

Çiçek senin için çok değerli, onu yeşertmek, onun açtığını görmek senin için ölüm-kalım meselesi.

Fakat önce onu toprağa dikmen gerekiyor, su vermen gerekiyor, toprağına gübre vermen gerekiyor. Yani sünnetullaha uygun hareket etmen gerekiyor ki, çiçek de fıtratına uygun cevabı sana versin ve açsın. Çiçeği değiştirmek çözüm mü?

Bu çiçek, İslâm’dır. Allah tarafından garanti altına alınmış, tamamlanmış, seçilmiş olan İslâm’dır.

اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

“İşte bugün sizin dininizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm’dan razı oldum.” [Maide 3]

İslâm’ı hayatına, çevrene, topluma, devletine dikmeye, yerleştirmeye çalıştın da olmadı mı? Sünnetullaha uygun yaptın mı? Allah Rasulü’nün siretine, onun metoduna uygun hareket ettin mi? Sen, uygun hareket içinde bulunmadın; hurda demokrasiyi, ömür boyu bozulmama ve insanın tüm problemlerine çözüm garantili olan İslâm’a tercih ettin.

Ey Müslüman! Aklını kullan! Garanti işin peşine düş!

Ey Allah’ım! Sen bu ümmete demokrasinin, laikliğin pisliklerinden beri durmayı nasip eyle!

Yavaş yavaş İslâm’ın geliyor olmadığını, maalesef hızlı hızlı dinimizden uzaklaştırıldığımızı anlamalarını nasip eyle ya Rab!

___

#DemokrasiYalanÇözümİslam