Ey Müslümanlar! Haydi, Safları Sıklaştırın; Dağınıklığa Son Verin!
27 Ağustos 2025

Ey Müslümanlar! Haydi, Safları Sıklaştırın; Dağınıklığa Son Verin!

Bugün insanlığın nefessiz kaldığı, ümmetin ise dağınıklık girdabında sürüklendiği bir dünyada; genelde tüm insanlık, özelde Müslümanlar hâkim olan kapitalist ideolojinin fayda-zarar hesabına mahkûm edilmiş, yalnızlığa ve duyarsızlığa itilmiştir.

Geldiğimiz noktada etrafında olup bitenlerin umursanmadığı, sadece kendi menfaatleri üzerinden çıkar ilişkisiyle hayatı okuyan bir anlayış hâkimdir. Bu anlayış gerek birey olarak, gerek cemaatler olarak gerekse de devlet bazında yaşam tarzı haline gelmiştir.

İnsanlık onurunun ayaklar altına alındığı, huzurdan, emândan ve istikrardan yoksun bırakıldığımız; haklı olmanın güçlü olmaya bağlandığı ve bizim de sanki bir sinema perdesine kilitlenmiş gibi ümmetin kanını seyrettiğimiz bir çağdayız.

Fitne ve ayrılık tohumlarının aramızda yeşerme fırsatı bulabilmesinin temel nedeni, saflarımız arasında oluşan boşluklardır. Cemaatle kılınan namazlarda safların sık ve düzgün tutulması, Müslümanların birlik ve beraberliğinin ortak bir amaca hizmet etmesinin en güzide örneğidir. Saflar arasında oluşan boşluk, bu birlikteliğe, beraberliğe ve dayanışmaya gölge düşürürken; toplumsal manada ayrı yerlerde durmanın nasıl bir felakete yol açtığı da apaçık bir hakikattir.

[أَقِيمُوا الصُّفُوفَ وَحَاذُوا بَيْنَ الْمَنَاكِبِ وَسُدُّوا الْخَلَلَ وَلِينُوا فِي أَيْدِي إِخْوَانِكُمْ وَلَا تَذَرُوا فُرُجَاتٍ لِلشَّيْطَانِ، وَمَنْ وَصَلَ صَفًّا وَصَلَهُ اللَّهُ، وَمَنْ قَطَعَ صَفًّا قَطَعَهُ اللَّهُ] “Saflarınızı düzgün tutun, omuz omuza hizalanın, aralardaki boşlukları kapatın; kardeşlerinizin ellerinden yumuşaklıkla tutun. Saflarınızda şeytana yer bırakmayın! Kim safı birleştirirse Allah da onu birleştirir; kim de safı koparırsa Allah da onu koparır.” [Ebu Davud, Salât 88; Nesâî, İmâme 26]

Safları sık ve düzgün tutmak; üzerimizde oynanan oyunları doğru bir şekilde görmeyi, yaşadığımız her türlü sorundan kalıcı bir şekilde kurtulmayı ve özellikle Gazze'de yaşanan soykırım ve mezalime hep birlikte son vermeyi sağlayacaktır. Saflarımızı sıklaştırmak, Gazze’de açlıktan ağlayan çocukların gözyaşlarını dindirecek; ümmetin tek yürek olmasını sağlayacaktır.

Yirmi iki aydır devam eden katliam ve soykırıma karşı dünyanın doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine her tarafta genelde insanlık, özelde Müslümanlar toplanıp çağrılar yaptılar. Gözleri kör, kulakları sağır olanlar dışında bu çağrı her tarafta karşılık bulmasına rağmen somut hiçbir adım atılmadı.

Müslümanlar olarak sözü muhatabına söylemek gerektiği; başlarını çatlatırcasına, kulaklarını tırmalarcasına anlatmak gerektiği; kardeşlerimizi kâfirlerin olmayan insafına terk etmenin ve onlardan yardım ve medet ummanın netice vermeyeceği artık anlaşılmalıdır.

Bu kasıtla yapılan çalışmaların ve davetlerin ümmet nezdinde karşılık bulduğu, farklılıklarımıza rağmen bir araya gelebiliyor olmamızın birilerini rahatsız ettiği artık aşikâr olmuşken daha fazla çalışmalı ve daha çok gayret etmeliyiz.

O yüzden haydi ey Müslümanlar, safları sıklaştıralım!

• Sıklaştıralım ki dağınıklığımız son bulsun!

• Sıklaştıralım ki vehn hastalığımız şifa bulsun!

• Sıklaştıralım ki kâfirlerin uykuları kaçsın!

• Sıklaştıralım ki mazlumların duası bizden yana olsun!

• Sıklaştıralım ki en hayırlı ümmet olma vasfımız ortaya çıksın!

• Sıklaştıralım ki mazlumların elinden tutup zalimlerin ellerini kıracak gücümüz olsun ve hem dünyanın hem âhiretin izzetine kavuşabilelim!

Rabbimiz bizi şöyle uyarıyor:

[يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اسْتَجٖيبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيٖيكُمْۚ] “Ey iman edenler! Allah ve Rasulü sizi hayat verecek olana çağırdığında icabet edin!” [Enfal Suresi 24]