Başında Allah’ın (svt) emri olan başörtüsü olmasına rağmen eline şarap kadehlerini alıp arkadaşlarıyla tokuşturarak “şaraplar alkolsüzdür” diyerek içinde bulunduğu rezil durumu helalleştirmeye çalışanlar, sosyal medyada beğeni toplamak için başörtülü bir şekilde erotik danslar sergileyenler, kocası ile nerdeyse yatak odasına varasıya kadar günlük yaşamlarını video çekip paylaşanlar, sadece saçını kapatıp tüm vücut hatlarını sergileyenler ve yazmaktan dahi hicap duyduğumuz nice ahlaksızlıklar…
Tüm bunlara şahit olduktan sonra ne diyeceğimi, konuya nereden başlayacağımı, nasıl bitireceğimi gerçekten bilemiyorum. Özellikle Müslüman kadınların bu halini gördükçe kahırdan insanın yazma isteği dahi kalmıyor. Aklıma sadece Rabbimizin hitabı geliyor; “Fe eyne tezhebun.. “Nereye bu gidiş!?” [Tekvir 26]
Dertlenmek lazım! Kahırlanmak lazım! Üzülmek lazım! Zira Rasulullah şöyle buyurmaktadır; “Müslümanın derdi ile dertlenmeyen bizden değildir.”
Rasulullah’ın (sav) Ümmetinin bir parçası olmak elbette Müslüman kardeşinin dertleri ile dertlenmekten geçer. Bununla birlikte her şeye rağmen umudunu yitirmemek, geleceğe umutla bakmak İslam’ın bize öğrettiği en önemli şiarlardan biridir. Dolayısıyla nasihattan, iyiliği emretmekten, kötülükten sakındırmaktan asla vazgeçmemek gerekir.
Şu dünya hayatının kendisi başlı başına bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Yani aslında bir film sahnesinde yaşıyoruz. Bu filmde iki senaryo mevcut. Birincisi kapitalist egemen güçlerin yazdığı senaryo. Diğeri ise yerleri ve gökleri yoktan var eden Allah’ın yazdığı senaryo. Nerede oynamak istersen orada rol alabilirsin. Biri sahte bir hayatı, gerçek olmayan bir hayatı, geçici bir hayatı vaad ederken diğeri dünya hayatında izzetli bir duruşu ve ahirette cenneti vaat ediyor. Bugün için dünyalık zevkler çekici gelebilir hatta seni büyüleyebilir. Onlar gibi olmak isteyebilirsin. Onlardan bir parça olmak isteyebilirsin. Ancak unutma ki sergilenen o oyun yakında sona erecek ve sen Rabbin ile baş başa kalacaksın! O gün bütün uzuvların dile gelecek işlediğin cürümleri bir bir anlatacak. Yüzün kızaracak! Keşke diyeceksin! Ben ne yaptım diyeceksin. Ama bu pişmanlık fayda vermeyecek. Rabbinin merhameti müstesna…
Öyleyse Ey Müslüman Kadın!
Ne yaptığının, nasıl yaşadığının farkında mısın? Kimleri örnek alıyorsun kendine? Güzide Sahabe Kadınlarımız dururken Allah’ın razı olmadığı hatta lanet ettiği kadınları mı? Artık silkelenme ve kendine gelme vakti gelmedi mi? Artık özüne dönme vakti gelmedi mi?
Allah’ın merhametine nail olabilmek için ayağa kalk! Üzerine oynanan oyunları boz! Önce kendini düzelt sonra İslam için yaşayan kalbi İslam için atan nesiller yetiştir. Onların eliyle İslam bu topraklara yeniden hayat versin. Onların eliyle zulümler son bulsun ve onların eliyle Raşidi Hilafet yeniden kurulsun!