Okulların açıldığı, tatlı bir heyecan duyduğumuz şu günlerde hatırlamamız ve aklımızdan çıkarmamamız gereken bir sorumluluk var; Allah-u Teâlâ’nın biz annelere verdiği öğretmenlik görevi. Evet, Müslüman kadın bir çok meziyetleri üzerinde taşır ki bunlardan biri de öğretmenliktir. Elbette bu öğretmenlik görevini yerine getirirken nelere dikkat edeceğimizi de yine Allah-u Teâlâ bize bildirmektedir. Nihayetinde görevi veren Allah-u Teâlâ olduğuna göre nasıl eğiteceğimize de ancak ve sadece O (svt) karar verebilir. Rabbimizin bizden istediği evlatlarımızı fıtratlarına göre yani İslam’a uygun yetiştirmektir. Fıtratı dışında eğitmek çocuğumuza yapacağımız en büyük zulümdür. Nasıl ki evlatlarımız aç kaldıklarında veya düşüp bir yerlerini acıttıklarında içimiz yanıyorsa doğru bir eğitim vermediğimizde de içimizin yanması gerekiyor. Eğitim onların aç kalmasından veya canlarının acımasından daha önemlidir. Açlık giderilir, acı geçer fakat yanlış eğitimin acısı bir ömür devam eder.
Eğitimi ikiye ayırmak mümkündür. Evde eğitim ve okulda eğitim. “Okullar açıldı oh birkaç saat kafamı dinleyeceğim” diye sevinmek yerine kara kara düşünmemiz ve endişe duymamız gerekiyor. Çünkü sizler kafanızı dinlerken okullarda çocuklarınızın kafaları kirletiliyor. Okusun, meslek sahibi olsun diye okula gönderdiğiniz çocuklarınız maalesef meslek sahibi olsunlar diye eğitilmiyor. Okul, düşündüğünüz kadar masum değil. Artık orası kötülük yuvası…
Bir annenin evladını okula gönderdiğinde huzurla sırtını yaslayabilmesi için o okulun İslami bir eğitim veriyor olması gereklidir. Şimdiki okullara bakın bakalım İslam adına ne görebilirsiniz? Kız-erkek ayrı mı okutuluyor? Okullarda çocukların namaz kılabileceği bir mescid mi var? Öğretmenler derse besmele ile mi başlıyor? Çocuklar kavga ettiklerinde “Siz kardeşsiniz” diye mi nasihat veriliyor? Veya İslam’a aykırı bir davranışları olduğunda “Biz Müslümanız Allah bunu bizden men etmiştir” diye mi anlatılıyor? En önemlisi çocuklara okulda İslam adına nasıl bir eğitim veriliyor? Dünyaya tek geliş gayemizin Allah’a (svt) kulluk olduğu, öldüğümüzde yaptıklarımızdan hesaba çekileceğimiz, en büyük gayemizin Allah (svt) rızasını edinmek olduğu anlatılıyor mu? Hayır. Bu durumda siz söyleyin anneler çocuklarımız okuldayken nasıl huzurlu olabiliriz? Nasıl bir “oh” çekebiliriz?
Zamanın çocukları asi, söz dinlemeyen, küfürbaz, menfaatçi, sadece kendi çıkarlarını düşünen, acımasız hatta ne yazık ki dolandırıcı, katil ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz tamamen Allah’ın (svt) razı olmadığı durumdalar. Bu çocuklar nereden eğitim alıyorlar? Şayet siz anneler çocuklarınızı İslam’a göre eğitmiyorsanız, helal-haram ölçülerini öğretmiyorsanız, gizlide açıkta sadece Allah’tan korkulması gerektiği bilincini vermiyorsanız ve bu şekilde okula teslim ediyorsanız o zaman çocuğunuzun geleceğinden korkun! Çünkü teslim ettiğiniz okul, laiklik adı altında, eğitim müfredatında dinsizlik aşılamaktadır.
Tertemiz olan çocuklarımızın zihinleri sadece okullarda kirletilmiyor. En güvende oldukları evlerimizde dahi çocuklar tehlike altında. Zaman teknoloji zamanı. 3 yaşındaki bir çocuğun dahi elinde bir telefon var. Elbette ki telefon, tablet veya bilgisayardan oyun oynamalarında bir sakınca yok fakat oyun oynasınlar diye ellerine verdiğimiz telefonda neler oynuyorlar kontrol etmek çok önemli. Örneğin basit bir araba yarışı oyununda araba süren, hedefi sadece yarışı kazanıp puan kazanmak mı yoksa polisten kaçan bir hırsız mı? Masum diye gördüğünüz oyunlarda eşcinsellik, aldatma, zina gibi Rabbimizin kesinlikle men ettiği haramları öğreniyorlar.
O halde Ey Anneler! Sorumluluklarınızı unutmayın. Çocuklarınızı sürekli gözlem altında tutun, okulda neler öğreniyorlar, kimlerle arkadaşlık kuruyorlar, telefonda neler oynuyorlar kontrol edin. Sizden başka kimsenin çocuğunuzun geleceğini düşünmediğini bilin! Laik sistem içerisinde verilen eğitimin çocuğunuzu cehennem azabından, ahlaksızlıktan, kötülükten, menfaatperestlikten korumayacağını bilin!
Unutmayın ki; İslam olmadan huzur olmaz! İslam gelmeden korku gitmez, endişe bitmez! Rabbimiz, biz kadınların ve çocuklarımızın güvenle huzurla, endişeden ve korkulardan uzak olacağı İkinci Raşidi Hilafet devletini tez zamanda nasip etsin.