Suriye'deki Protestoların Ardından Çavuşoğlu, Muhalif Liderleri Topladı
04 Ocak 2023

Suriye'deki Protestoların Ardından Çavuşoğlu, Muhalif Liderleri Topladı

Köklü Değişim Medya

Suriye halkının, Ankara ile katil Esed rejimi yakınlaşmasını birçok şehirde protesto etmesinin ardından Çavuşoğlu, muhaliflerin liderlerini topladı.

Geçen hafta Cuma günü Suriye’deki protesto gösterileri, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Suriyeli ve Rus mevkidaşlarıyla Çarşamba günü Moskova'da gerçekleştirdiği toplantının ardından gelmişti. Protesto gösterilerinde, "Uzlaşmayacağız, uzlaşamayız, uzlaşmak istemiyoruz" diyerek Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun büyük tepki gören “Rejim ile muhalifleri uzlaştırmalıyız” sözüne atıf yapıldığı görülmüştü.

Geçen hafta Hulusi Akar’ın üst düzey görüşmesinin ardından Suriye halkı sokaklara dökülmüş, “Esed’le uzlaşmayacağız” sloganları ile Ankara’yı protesto etmişti.

Protestoların ardından Suriyeli muhalifler ile Çavuşoğlu, dün bir araya geldi

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Türkiye'nin, Suriye muhalefetinin güçlü bir müttefiki olduğunu vurgulayarak siyasi çözüm için istekli olduklarını açıkladı.

Ankara'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığındaki toplantıya, SMDK Başkanı Salim el Muslat, Suriye Müzakere Komitesi Başkanı Bedir Camus ve SMDK Geçici Hükümeti Başkanı Abdurrahman Mustafa katıldı.

Köklü-Değişim,Suriye’deki-Protestoların-Ardından-Çavuşoğlu,-Muhalif-Liderleri-Topladı.jpg

Görüşmenin ardından SMDK Başkanı Muslat, yazılı bir açıklama yaptı.

Muslat açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye, Suriye devriminin ve muhalif güçlerin güçlü bir müttefiki. 2118 ve 2254 sayılı Cenevre Kararları başta olmak üzere Suriye meselesine ilişkin tüm uluslararası kararlarda Türkiye'nin böyle kalacağını ümit ediyorum"

Beşar Esad rejiminin sözlerini yerine getirmeme konusunda “aldatmaca tavırlar sergilediğini" ifade eden Muslat, "Suriye muhalifleri, halkın acısını dindirmek için siyasi süreci harekete geçirme konusunda istekli. Adalet ve eşitliğe dayalı yeni bir dönem ve Suriye ile bölge ülkeleri için güvenlik ve istikrar tesis edilmeli" çağrısında bulundu.

Muslat, açıklamalarında, Esed rejimi ile görüşmeleri kabul eden ve meşruiyetini tanıyan bir çerçevede gerçekleşti. Ayrıca Muslat’ın, Ankara’nın katil rejim ile yakınlaşmasını ve üst düzey görüşmelere start vererek başlattığı süreç ile Beşar Esed rejimine meşruiyet kazandırma çabalarını dayandırdığı BM’nin 2254 sayılı kararına destek verdiği görülüyor. Süreç ilerledikçe ve 2254 sayılı kararın altındaki plan ortaya çıktıkça Suriye halkının protestoları da ülke çapına yayılıyor.

Ankara’nın protesto edildiği gösteriler sonrası Türkiye'ye ve Suriyelilere ev sahipliği yapan tüm ülkelere teşekkür ederek yapılanların unutulamayacağını vurgulayan Muslat, şunları söyledi:

"Suriye halkı, mülteci sorununun çözümü için siyasi geçiş konusunda kararlı. Zorla yerinden edilen sivillerin güvenli bir şekilde geri dönüşlerini garanti eden, (Suriye'de) güvenli ve istikrarlı bölge oluşturulması gerekmektedir"

Çavuşoğlu, 2254 Sayılı Karar ve Siyasi Sürecin Altını Çizdi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Suriye muhalefet liderleriyle Dışişleri Bakanlığında yaptığı görüşmeye ilişkin, "Suriye bağlamındaki son gelişmeleri ele aldık. 2254 sayılı BMGK Kararı uyarınca Suriye muhalefetine ve halkına desteğimizi yineledik” demişti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK), Aralık 2015'te oy birliğiyle onayladığı 2254 sayılı karar, Suriye genelinde acil bir ateşkesin sağlanması ve buna paralel olarak siyasi müzakerelerin başlaması; iki yıl içerisinde bir "birlik hükümeti" kurulması ve ardından seçimlerin gerçekleştirilmesi için çağrı yapıyor. Bu da 11 yıldır Suriye halkını kimyasal silahlar ve varil bombalarıyla katleden Esed rejiminin meşru yönetim olarak kabul edilmesinin önünü açan bir plan olarak dikkat çekiyor.

Ankara bir süredir, Esed rejimine meşruiyet kazandırmak için üst düzey görüşmelerin yapılmasına hız vermiş durumda. Bu hususta medya görüşmelere meşruiyet kazandırmak için çaba sarf ederken, Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil olmak üzere alt seviyede de bu görüşmelerin meşru olduğunu ileri süren açıklamalar yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kasım sonunda “Esad ile görüşme olabilir, siyasette küslük, dargınlık olmaz, eninde sonunda adımlarımızı atarız” diyerek sürecin akışına işaret etmişti. Son açıklamasında ise Erdoğan, “seçimden sonra sil baştan yapabiliriz” diyerek Beşar Esed ile el sıkışma tarihine yönelik ipucu vermişti. Ankara, her ne kadar bu çalışmalara hız verse de katliamlara rağmen Suriye halkı halen zorba Esed rejimini protesto edip, meşru kabul etmiyor.

Moskova’da Ankara ile Esed rejiminin görüşmesi ardından ABD Dışişleri tarafından yapılan açıklamada, “Suriye halkı yaklaşık 12 yıldır süren savaşın acısını çekmeye devam ederken, BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye'nin öncülüğünde siyasi bir çözüme yönelik desteğimiz sürüyor. Kalıcı bir siyasi çözümün ulaşılabilir olmasını sağlamak için müttefiklerimiz, ortaklarımız ve BM ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz” ifadeleri yer almıştı.

Bu açıklama, BM’nin 2254 sayılı kararının ABD’nin Suriye’de desteklediği çözüm olduğunu ve Ankara’nın da bu siyasete angaje hareket ettiğini ortaya koyuyor.

Çavuşoğlu dün basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda ABD'nin "Esed rejimi ile "normalleşmeye karşı olduğunu" ifade eden açıklamalarda bulunarak Esed rejimi ile görüşmelere meşruiyet kazandırmaya çalıştığı da dikkat çekti. ABD'ye rağmen bu süreci sürdürdüğü algısını oluştursa da ABD Dışişleri Bakanlığı tıpkı Çavuşoğlu gibi BM'nin 2254 sayılı kararını desteklediğini ve "siyasi sürece" destek verdiğini açıklamıştı.

Suriye sahasını kontrolü altında tutan Washington, işlediği vahşetler sebebiyle korkunç cürümleri deşifre olan Esed rejimi karşıtı açıklamalarda bulunsa da Baba Esed'den beri bölgedeki taşeronu Esed rejiminin ayakta kalması için yoğun çaba harcıyor. Ordusu ve halk desteği olmayan Esed rejimi, Astana süreci ile ayakta tutulurken, BM'nin 2254 sayılı kararı sayesinde Cenevre süreci ile Esed rejimine meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor.