Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Pekin'de yaptıkları görüşmelerin ardından kapsamlı ortaklık ve stratejik işbirliği ilişkilerinin derinleştirilmesine ilişkin ortak bildiriye imza attı.
Rusya ve Çin, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin 75. yıldönümünde imzalanan ortak bildiride, ABD'nin belirleyici askeri üstünlük kazanmak için sarf ettiği stratejik dengeyi bozma çabalarından ciddi endişe duyulduğu belirtildi.
İkili, ABD'nin bu tutumunun en başta küresel füze savunma sistemi kurma ve sistemin bileşenlerini dünyanın farklı bölgelerine ve uzaya konuşlandırma faaliyetleriyle bağlantılı olduğunu vurguladı.
Bildiride, ABD'nin önceden olduğu gibi Soğuk Savaş mantığıyla düşündüğünü ve bloklar arası cepheleşme görüşünü savunduğu kaydeden liderler, Washington'a dar bir grubun güvenliğini bölgesel güvenlik ve istikrarın üzerinde gören bu tutumu terk etme çağrısında bulundu.
“Ukrayna İçin En Uygun Yol Diyalog”
Putin ve Şi, Ukrayna'da uzun süredir devam eden krizin çözümü için en uygun yolun diyalog olduğunu işaret etti.
Belgede Ukrayna krizi ile ilgili şu ifadelere yer aldı:
"Taraflar, silahlı faaliyetlerin uzamasına ve çatışmanın daha da tırmanmasına yol açan her türlü adımın durdurulması gerektiğini belirtiyor, bunun kontrol edilemez bir aşamaya geçmesinin önlenmesi çağrısında bulunuyor ve Ukrayna krizini çözmenin en uygun yolu olarak diyaloğun önemini vurguluyor. Taraflar, Ukrayna krizinin kalıcı olarak çözümü için, tüm ülkelerin meşru çıkarları ve endişelerini dikkate alarak, krizin temel nedenlerini ortadan kaldırmak ve bölünmez güvenlik ilkesine bağlı kalmak gerektiğini düşünüyor."
'Terörle Mücadelede İş Birliği Derinleşecek'
Taraflar, uluslararası terör ve aşırıcılıkla mücadelede iş birliğini derinleştirme kararı da aldı.
Putin ve Şi, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) ile Bağımsız Devletler Topluluğu'nun (BDT) bölgesel istikrarın sağlanması ve uluslararası terörle mücadelede önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.
'BRICS'in Küresel Meselelerdeki Rolünü Artıracağız'
Putin ve Şi, BRICS'in küresel meselelerdeki rolünün artmasına katkı sunmaya devam edeceklerini beyan etti.
Ortak bildiride BRICS'le ilgili olarak, "Taraflar, BRICS ruhunu takip ederek, BRICS'in küresel meselelerdeki rolünün artırılmasına, küresel gündemin şekillendirilmesine katkıda bulunmaya devam edecek ve 'Outreach'/'BRICS Plus' formatında iş birliğini dinamik olarak geliştirecek" taahhüdü yer aldı.
BRICS ülkelerinin ulusal para birimlerinin kullanımıyla ilgili diyaloğu teşvik edecek olan taraflar, yeni ülkelerin BRICS'e üye olmasına katkı sunmaya hazır olduklarını da vurguladı.
'Çin ile AEB'nin Etkileşimini Geliştirme Çalışmaları Sürecek'
Ortak bildiriye göre Rusya ve Çin, Pekin ile Avrasya Ekonomik Birliği'nin (AEB) etkileşimini geliştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürecek.
AEB ile Çin'in Tek Kuşak Tek Yol inisiyatifi kapsamındaki planlar da birbirine entegre edilecek.
ABD’nin egemen olduğu Batılı kapitalist statükoya meydan okuyan Rusya, Ukrayna’da Washington’ın tahrikleriyle düştüğü çıkmazdan kurtulmak için diyalog çağrısında bulunuyor. Ukrayna savaşı öncesi Rusya’yı destekleyen Çin, savaşın aldığı hal karşısında geri adım atmıştı. Tayvan’da ve Pasifik’te ABD tarafından tehdit edilen ve son olarak “Kuşak Yol” ticaret yoluna alternatif olarak ortaya atılan “Kalkınma Yolu” projesi de Çin yönetiminde rahatsızlığa neden oluyor.
Çin’in bu projesine karşılık olarak ABD, Eylül 2023’de yapılan G20 zirvesinde Hindistan’ı Ortadoğu’ya, Ortadoğu’yu da Avrupa’ya bağlayacak bir demiryolu ve liman ağı kurulmasını (IMEC) ön gören plânının duyurmuştu.
Proje, Hindistan’ın Mumbai limanından kalkan gemilerin Dubai’ye yanaşmasını, buradan da demiryoluyla Suudi Arabistan, Ürdün ve “İsrail” rotasının takip ederek Akdeniz üzerinden Hamburg’a bir nakliye rotası oluşturulmasını öngörüyor.
Bu girişimlerden rahatsız olan ikili, ABD’ye karşı bildiriler yayınlarken, Washington da tehditlerini bölgedeki müttefikleri Japonya, Hindistan ve Avustralya’yı da kullanarak daha üst bir seviyeye taşıyor.