Köklü Değişim Medya

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Pompeo’nun, 19- 23 Mart tarihleri arasında Lübnan, “İsrail” ve Kuveyt’i ziyaret edeceği ve “İsrail”deki görüşmelerin ana gündem maddesinin İran dosyası olacağı ifade edildi.

Açıklamada, "Bakan, bölgesel istikrarın sağlanması, güvenlik ve ekonomik iş birliğinin yanı sıra İran rejiminin zararlı faaliyetlerine karşı koyma konularını da ele alacak." ifadelerine yer verildi.

Pompeo'nun, söz konusu ülke yetkilileriyle toplantılar yapacağı, “İsrail”de Yunan ve Güney Kıbrıslı yetkililerle de bir araya geleceği kaydedildi.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 13-14 Şubat tarihinde Varşova’da düzenlenen ‘Orta Doğu Zirvesi’ için “Büyük bir dünya koalisyonu” oluşturulduğunu söylemişti.

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Ocak ayında 9 Ortadoğu ülkesini kapsayan ziyaretler gerçekleştirmişti. Pompeo Ortadoğu ziyaretine Ürdün’den başladı, sonra Irak’a geçti. Irak’taki ABD askerlerini ziyaret etti. Irak Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile görüştü. Pompeo daha sonra Mısır’ı, Bahreyn’i, Birleşik Arap Emirlikleri’ni, Katar’ı, Suudi Arabistan’ı ziyaret etti. Pompeo’nun Ortadoğu turunun son iki durağı ise Umman ve Kuveyt oldu.

Pompeo’dan “İsrail”e Ziyaret

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, genel seçim çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiği “İsrail”i ziyaret edecek ve yeni bir dönem daha kazanmak için çalışmalarını sürdüren “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelecek.

Üst düzey bir ABD’li yetkilinin aktardığına göre, Pompeo, bu görüşmelerinde, ABD’nin, “İsrail”in güvenliği ve kendisini savunma hakkına destek verdiğini yineleyecek.

Trump, Şubat ayından yaptığı bir konuşmada Netanyahu hakkında, “Başbakan olarak harika bir iş çıkardı. Sert, zeki ve güçlü” yorumunda bulunmuştu.

Netanyahu, Pompeo ile bu görüşmesinin ardından, ABD’deki en büyük “İsrail” yanlısı Yahudi lobisi olan Amerikan-“İsrail” Halkla İlişkiler Komitesi’nin (AIPAC) yıllık toplantısına katılmak üzere Washington’a gidecek ve bu fırsatı Trump ile görüşmek için de değerlendirecek.

Orta Doğu Stratejik İttifakı Vurgusu

Kuveyt, “İsrail” ve Lübnan için "bölgenin güvenlik, istikrar ve ekonomik refahı için kritik öneme sahip ülkeler" tanımlaması yapılan açıklamada, ABD'nin bu ülkeler ile olan ilişkilerini güçlendirmekte kararlı olduğu vurgulandı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Kuveyt ile ikili ilişkilerin her alanda geliştirilmesi gerektiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

"Bu ortaklıklar, terörle mücadele, ticaret ve yatırımın artırılması, küresel enerji kaynaklarının korunması ve bölgedeki dini hoşgörü ve özgürlüğün sağlanması gibi ortak hedeflerin gerçekleştirilmesine olanak sağlıyor. Pompeo, Kuveyt Emirine Körfez anlaşmazlığına çözüm bulmadaki rolünü vurgulayacak ve Orta Doğu Stratejik İttifakının (MESA) kurulması konusunda birleşmiş bir Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyinin (GCC) önemine değinecektir."

Ayrıca ABD'nin hala kurulum aşamasında olan MESA konusunda içinde Mısır ve Ürdün'ün de olduğu ortak ülkelerle görüşmeleri sürdürdüğü belirtildi.

Açıklamada, "Birleşmiş Milletlerde 28 Eylül'de yapılan GCC + 2 toplantısından bu yana üyeler, ekonomik ve enerji ayaklarını tartışmak için 9 Ocak’ta Umman’da, 21 Şubat’ta da siyasi ve güvenlik ayaklarını görüşmek üzere Washington’da bir araya geldiler." ifadelerine yer verildi.

Pompeo'nun “İsrail”deki görüşmelerinde Güney Kıbrıs, Yunanistan ve “İsrailli” yetkililer ile bir araya geleceği, enerji ve güvenlik konularında iş birliği yapılması çağrısında bulunacağı belirtildi.

Açıklamada, Pompeo'nun, “İsrail” ve Filistin arasında barışın sağlanması konusunda görüşmeler yapacağı, Ağlama Duvarı ve Hazreti İsa'nın mezarının bulunduğuna inanılan Kıyamet Kilisesi'ne (Kutsal Kabir-Yeniden Diriliş) giderek dini hoşgörüyü destekleme ve antisemitizme karşı mücadele konusunda da açıklamalarda bulunacağı kaydedildi.

İran İle Mücadele

Ayrıca Pompeo'nun liderlerle Tahran yönetimine karşı mücadelenin önemine değineceği belirtildi.

Açıklamada, "İran rejimi, Orta Doğu'daki istikrara en büyük tehdittir. Bakan, ABD’nin, Hizbullah ve Hamas’ın yasa dışı tünel açması, İran menşeli yüzlerce roket ve füzenin “İsrail”e atılması ve İran'ın saldırganlığı ile mücadele konusundaki kararlılığını vurgulayacak” ifadeleri yer aldı.