Müslüman Uygurlara Bir İhanet de Fas’tan
17 Aralık 2021

Müslüman Uygurlara Bir İhanet de Fas’tan

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Fas yargısı, bir Müslüman Uygurun Çin'e iade edilme kararını onadı. ABD ve AB, Çin’i baskılama politikası gereği Doğu Türkistan’daki zulmü siyasetlerine alet edip, kamuoyu yaparken, Türki cumhuriyetler dahil İslam beldelerindeki yöneticiler de ticari menfaat ve çıkarları gereği Müslüman Uygur Türklerine ihanet ediyor.

Fas yargısı, terör faaliyetleriyle suçlanan İdris Aisha adındaki Müslüman Uyguru celladı komünist Çin'e iade edilebileceği yönünde karar aldı.

Temmuz ayında Türkiye'den hareket edip, Fas'ın Kazablanka Havaalanı'na giriş yaparken tutuklanan İdris Aisha, 2012 yılından beri ailesiyle birlikte Türkiye'de yaşıyordu.

Aisha'nın avukatı Miloud Kandil, Fas'taki mahkemenin dün müvekkilinin iadesinin önünü açtığını ve bunun müvekkili için psikolojik olarak çok ağır bir karar olduğunu belirtti.

Yargıtayın aldığı iade onayının son karar olduğundan temyiz edilemiyor. Ancak Hasan'ın ne zaman iade edileceğine ilişkin bir netlik de bulunmuyor. Fas'ın sınırları Covid-19 tedbirleri nedeniyle halen kapalı durumda.

Bilgisayar mühendisi olan üç çocuk babası 34 yaşındaki İdris Aisha'nın resmi oturum belgeleri Türkiye'de görünüyor. Uygur aktivistlere göre Aisha, Uygur diasporası ile ilgili bir web sitesinde tasarımcı olarak çalışıyordu.

Komünist Çin yönetimi ibadet eden ya da kendisine eleştiri de bulunan Müslüman Uygurları terörist diye damgalıyor ve yurt dışına çıkanları da tehdit ve şantajla geri getirmek ve toplama kamplarında işkenceye tabi tutmak için girişimlerde bulunuyor. Çin’deki toplama kamplarında milyonlarca Müslüman esir tutuluyor.

Çin Zulmü

Komünist Çin yönetimi açık hava cezaevine dönüştürdüğü Doğu Türkistan’da Müslümanlara ibadet etmeyi yasaklıyor. Müslüman ailelerinin kızlarını Çinli erkeklere evlendiriyor. Organlarını çaldığı Müslümanları ailelerine teslim etmemek için cesetlerini yakarak yok ediyor.

Müslümanların evlerine yatılı Çinli memurlar gönderiyor. Toplama kamplarında işkenceye tabi tuttuğu Müslüman ailelerin çocuklarını yetimhanelerde Çinli gibi yetiştirip asimile etmek için eğitim veriyor. Ayrıca kanaat önderlerini, ozanları, alimleri, hafızları ve ileri gelenleri işkenceyle hücrelerde katlediyor.

İslam beldelerinin yöneticileri bu zulmü sürdüren Çin yönetimine ticari ve siyasi çıkarlar için susup alenen destek veriyor ya da bu zulmün olmadığını söyleyip kendi halklarını aldatmaya devam ediyor.