Laik Çarpıklık Hutbede: Diyanet’in Hatırlattığı Haramlara Laik Nizam Özgürlük Diyor
24 Aralık 2022

Laik Çarpıklık Hutbede: Diyanet’in Hatırlattığı Haramlara Laik Nizam Özgürlük Diyor

Köklü Değişim Medya

Müslümanlara uygulanan Batı’dan ithal laik batıl nizamın İslam ile taban tabana zıt olduğu dünkü Cuma hutbesinde bir kez daha gözler önüne serildi.

İslam’ın ruhani bir din olduğunu, siyasi nizamının olmadığını iddia eden ve 13 asırlık tarihini yok sayan bozuk laik nizamın çarpıklığı bir kez daha hutbeye yansıdı. Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma namazında yayımladığı hutbe ile Müslümanlara yılbaşı kutlamaları, piyango, kumar ve alkolün haram olduğunu hatırlattı.

Bir taraftan Cumhuriyet ile kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı ile haramları camilerde hatırlatan laik nizam, bir taraftan da kumar, alkol ve her türlü haramı özgürlük kapsamında muhafaza edip, serbest bir şekilde ulaşılmasını sağlıyor. Bu haramlara serbestçe ulaşılması ve bir cezasının olmaması toplumsal çöküşü hızlandırırken, siyasiler ise “Asım’ın nesli ve Asr-ı saadet” ten bahsetmekten geri durmuyor.

İslam’ın Allah ile kul arasında olduğunu ileri sürüp, içtimai, siyasi ve ukubat gibi nizamlarını ise kabul etmeyen laik nizam, bu bozuk fikir kapsamında kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı ile İslam’ı camilere hapsetmişti.

Laik nizamın kurumlarından olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Cuma namazı için bir araya gelen Müslümanlara "Bizi biz yapan değerlere sahip çıkalım" başlıklı hutbede şu ifadelerle seslendi:

"Ahlaki değerlerin, örf ve adetlerin bozulmaya başladığı, kültürel yabancılaşmanın hızla arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu kültürel yozlaşmalardan birisi de yılbaşı kutlamalarıdır. Oysaki yılbaşı adı altında yapılan eğlencelerin, bu eğlencelerde yer alan sembolik figürlerin, çam ağaçlarının kesilmesinin tarihimizle, kültürümüzle hiçbir alakası yoktur. Yüce dinimiz İslam, bütün kötülüklerin anası olan alkolü, ocakları söndüren, cinayetlerin işlenmesine sebep olan kumarı haram kılmıştır. Kumarın farklı bir çeşidi olan piyango, toto, loto ve bütün şans oyunları da dinimizce haramdır, günahtır.

‘Kim Bir Kavme Benzerse O Da Onlardandır’

Toplumlar değerleriyle bilinir, onlarla anılırlar. Değerleriyle yaşar, onlarla ayakta dururlar. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu hususta ümmetini şöyle uyarmaktadır: ‘Kim bir kavme benzerse o da onlardandır’. Öyleyse, bizi biz yapan, bizi ayakta tutan ve en güçlü sığınağımız olan değerlerimize sımsıkı sarılalım. İnancımız, tarihimiz ve kültürümüzle bağdaşmayan batıl örf, adet ve gelenekleri hayatımıza yansıtmayalım. İnancımızın ve karakterimizin şekillendiği ailemizi, göz aydınlığı çocuklarımızı, milletimizin umudu gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizle buluşturalım. Yabancı kültürlerin esiri olmamaları için hep birlikte gayret gösterelim. Unutmayalım ki hiçbir millet bir başka toplumun değerleriyle yükselemez. Kültürüne yabancılaşan bir toplum, medeniyet inşa edemez. Tarihini bilmeyenler geleceklerini sağlam bir zemine oturtamaz.”

Diyanet bu ifadelerle Müslümanları hayra çağırırken, öteki taraftan da siyasi otorite ise haramların serbestçe yaşanmasını sağlayarak kötülüğe çağırıyor. Laik nizamın bu çarpıklığı ise toplumun bozulmasına ve çöküşüne neden oluyor. Bir tarafta dört duvar arasına sıkıştırılan doğrular öte yanda ise dört duvarın dışında çepeçevre tüm toplumu kuşatan yanlışlar ve haramlar hüküm sürüyor. Hal böyle iken değerlerimize dayalı bir medeniyetten söz edilmesi suya yazılmış bir yazı hükmünde anında silinip gidiyor.