“Kınamak” İşgalcilere Cesaret Veriyor
27 Mart 2019

“Kınamak” İşgalcilere Cesaret Veriyor

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

ABD Başkanı Trump’ın Golan Tepeleri’nin “İsrail” toprağı olduğu iddiasına ilişkin kararnameyi imzalaması üzerine, Ankara kınama mesajları yayınladı. Bir alışkanlık haline gelen ve hiçbir yaptırımı olmayan kınama mesajları, işgalcileri cesaretlendirmekten başka bir işe yaramıyor. Kamuoyunda da sıkça gündeme gelen kınama mesajları, acziyetin bir tezahürü olarak nitelendiriliyor.

Abd’nin Golan Kararı Sonrası Yayınlanan “Kınama Mesajları”

ABD Başkanı Trump’ın Golan kararı üzerine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Twitter üzerinden yaptığı, “ABD’nin Golan Tepeleri kararı ve aynı saatlerde “İsrail”in Gazze’yi bombalaması, barış karşıtı çatışmacı zihniyetin yeni bir tezahürüdür. Kim tarafından desteklenirse desteklensin, işgal ve savaş politikaları gayr-ı meşrudur ve gayr-ı insanidir” açıklamasıyla gelişmeleri kınadı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ilk önce konuya ilişkin Twitter’dan değerlendirmede bulundu ve “ABD bir kez daha uluslararası hukuku yok saydı. Ancak bu karar, “İsrail”in ilhakını asla meşrulaştırmayacak. Aksine, Orta Doğu'daki barış çabalarını engelleyerek, bölgede gerilimi daha da artıracak” ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, yerel seçimler dolayısıyla faaliyetler yürüttüğü Antalya’da yaptığı konuşmada da ABD Başkanı Trump’ın “İsrail” Başbakanı Benyamin Netenyahu’ya seçim kazandırma hamlesinde bulunduğunu kaydetti ve Türkiye’nin bunu tanımayacağı mesajını verdi. “İsrail”de gerçekleşecek seçim dönemini işaret ederek, ABD’nin Netanyahu’ya destek vermeye çalıştığını söyleyen Çavuşoğlu, “Bu imza “İsrail”in işgalini meşrulaştırmaz. Karar “İsrail”in ilhakını asla meşrulaştırmayacak gerilimi daha arttıracak. O topraklar Suriye’ye aittir. ABD’nin hukuk tanımaz kararlarını kabul etmiyoruz. Türkiye sonuna kadar gereğine yapacaktır, uluslararası camiayla bir araya hareket edecektir. BM dahil her türlü platformda ne gerekiyorsa onu da yapacağız” diye konuştu.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de Adana’daki konuşmasında, “Orası (Golan Tepeleri) “İsrail” toprağı değildir. Orası Suriye toprağıdır, o toprak Suriyelilerin toprağıdır. Hiçbir zaman bu kararı tanımayacağız, tanınmaması yönünde de elimizden gelen gayreti hep beraber göstereceğiz” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı: ABD Ortadoğu’da sorunun parçası olmayı sürdürüyor

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD’nin imza attığı kararnameye ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Golan Tepeleri’de “İsrail”in işgalci olduğu vurgulandı. Açıklamada, “497 (1981) sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Kararı başta olmak üzere, uluslararası hukukun vahim bir ihlalini teşkil eden bu talihsiz karar, ABD Yönetimi’nin Ortadoğu’da çözümün değil, sorunun parçası olmaya yönelik tutumunu sürdürmekte olduğunu göstermektedir. Söz konusu karar, Suriye’nin ve tüm bölge ülkelerinin toprak bütünlüğüne önem atfeden ülkemiz ve uluslararası toplumun sorumluluk sahibi üyeleri bakımından tamamen hükümsüzdür” denildi.

Türkiye, ABD yönetimini "İsrail”in uluslararası hukuka aykırı hamlelerini beyhude şekilde meşrulaştırmaya çalışmak ve bölgeyi daha fazla istikrarsızlığa sürüklemekle" suçladı.

Bir Kınama Mesajı da CHP’den Geldi

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz de, Twitter aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, ABD’nin kararını kınadı ve AKP Hükümeti’nin yürüttüğü Suriye politikasıyla ABD ve “İsrail”e bu adımı atma imkanı tanıdığını savundu. Çeviköz, “ABD’nin uluslararası hukuka ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne aykırı olan bu kararı alabilmesinin altında yatan faktörlerden biri de Suriye’nin 2011 yılından bu yana küresel ölçekte tahribat yaratan bir iç savaşla zayıflatılmış olmasıdır. Suriye’nin zayıf düşürülmesinde AKP iktidarının büyük payı vardır” dedi.

CHP’nin BM kararlarında da belirtildiği üzere Golan Tepeleri’ni Suriye toprağı kabul ettiğini kaydeden Çeviköz, “CHP olarak Golan Tepeleri’nde “İsrail” egemenliğini tanımıyor ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne komşuları başta olmak üzere bütün devletler tarafından saygı duyulması gerektiğini yineliyoruz” mesajını verdi.

Çeviköz, “İsrail”in Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonu “bölgedeki fay hatlarını zorlayan ve gerilimi tırmandıran başka bir gelişme olarak” kınadıklarını bildirdi.

Kınamak Cesaretlendiriyor

İslam beldelerinde her işgal ve katliam sonrası kınama mesajları yayınlayarak olayı geçiştirmek, ABD ve “İsrail” tarafında artık önemsenmiyor. Bir alışkanlık haline gelen ve hiçbir yaptırımı olmayan kınama mesajları, işgalicileri cesaretlendirmekten başka bir işe yaramıyor. Kamuoyunda da sıkça gündeme gelen kınama mesajları, acziyetin bir tezahürü olarak nitelendiriliyor.

Kınanan ABD ile her fırsatta stratejik dost ve müttefik olunduğu vurgusu ise mevcut durum ile çelişki içeriyor. Yaptırımı olmayan bu tür kınama mesajlarının, iç kamuoyunu teskin etmek ve liderlerin tabanlarını kaybetme endişesi üzerine yapıldığı fikri kamuoyunda hakim.

Elinde imkan ve mütekabiliyet enstrümanları olduğu halde icra makamlarının kınama mesajı yayınlayarak bu olayları geçiştirmesi, işgale yeşil ışık olarak değerlendiriliyor. Daha önce “Mavi Marmara”, “Trump’ın Kudüs Kararı” ve bugün “Golan Kararı”nın ardı ardına kınanmasına rağmen bir sonuç alınamamıştı. Üstüne Mavi Marmara davasından vazgeçilmesi, tazminat ile Türk mahkemelerindeki davaların tek tek düşürülmesi, ABD ve “İsrail” tarafında çaresizlik ve acziyet olarak algılanmış olacak ki, bugün cesaretle Kudüs ve Golan işgal girişimine imza atılıyor.

İslam İşbirliği Teşkilatı da (İİT) her olay sonrası olağanüstü toplanıp, bir kınama mesajı yayınlamaktan başka bir işe yaramaması, acziyet içeren mesajlar kaleme alması, asıl görevlerinin bu olduğunu ortaya koyuyor. 57 İslam beldesi liderinin yayınladığı kınama mesajlarının bir hükmü ve ağırlığı olmadığı, Trump’ın küstah kararı ile bir kez daha teyit edilmiş oldu.