Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu'nun 14 Mayıs 2024 Salı günü gerçekleştirdiği "Gündem Değerlendirme" toplantısında Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen “Kamuda Tasarruf Paketi” ele alındı. Toplantıda ayrıca Hizb-ut Tahrir Türkiye’nin 17 il ve 20 noktada Gazze’ye destek olmak için düzenlediği “Yeter Artık! Söz Değil Harekat Zamanı” başlıklı yürüyüş ve basın açıklamaları hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Medya Bürosu Üyesi Muhammed Emin Yıldırım, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in haftalar öncesinden duyurduğu “Kamuda Tasarruf Paketi”nin uygulamaya konulması ile birlikte ekonomiye ne derece bir katkı sunacağı ile ilgili rakamsal hiçbir veriye değinilmediğini, 3 yıllık dönem için planlanan söz konusu paketin bütçe açığını ne kadar kapatacağının hala muallak olduğunu söyledi.

“Açıklanan pakete genel hatlarıyla bakıldığında 2001 ekonomik krizinde IMF ile yapılan anlaşma gereği uygulanan kemer sıkma politikaları akla geliyor.” İfadelerini kullanan Yıldırım, tasarruf paketinin içeriği ile Dünya Bankasından alınan kredi arasındaki ilişkiye dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Mehmet Şimşek yabancı sermayeyi Türkiye'ye çekebilmek için hem Avrupa’da hem de Amerika'da bir dizi toplantıya iştirak etmişti. Dünya Bankası ve IMF yetkilileriyle de görüşen Mehmet Şimşek, Dünya Bankası'ndan 5 yıl için toplamda 35 milyar dolar kredi sözü aldı. Açıklanan tasarruf paketinin detaylarına bakıldığında Doğal afetlere kaynak ile Yeşil ve dijital dönüşüme kaynak oluşturma başlıkları dikkat çekiyor. Çok daha önemli olan şey ise bu başlıkların Dünya Bankası’nın tahsis ettiği kredi şartları arasında yer alıyor olmasıdır. Yine Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamada 2024 ila 2027 arasındaki üç mali yılı kapsayan 12 milyar dolar düzeyinde özel sektörü destekleyecek bir kredi taahhüdü de söz konusu… Hülasa rakamı belli olmayan 3 yıllık kamuda tasarruf paketi ile elde edilecek katkı Dünya Bankası kredilerinin geri ödemesi için kullanılacak gözüküyor.”

“Asıl savurganlık kamu özel iştiraklerinde yapılmaya devam ediyor”

Muhammed Emin Yıldırım, açıklanan paketin açlık ve yoksulluk sınırı gölgesinde yaşayan vatandaşın cebine olumlu şekilde yansımasını kimsenin beklemediğini, bunu hem Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz’ın hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bildiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Bu paket tamamen halkın gözünü boyamak ve Dünya Bankası’ndan alınan kredi şartlarını yerine getirmek için hayata geçiriliyor. Öyle olmasaydı dakikada 23 bin TL günlük 33 milyon 600 bin TL harcama gideri olan Cumhurbaşkanlığı’na da tasarruf tedbirleri uygulanırdı. Cumhurbaşkanlığı’na 2024 yılı bütçesinden ayrılan 12 milyar 284 milyon TL'den hiç kesintinin olmaması bunu gösteriyor. En tepede bulunan yönetici “itibardan tasarruf” etmediği müddetçe şatafattan ödün vermediği müddetçe aşağıdaki yönetici ve idareciler bu karara hiç uymazlar… Önemli bir nokta daha var ki o da şu; bu paket bugüne kadar neden yapılmadı? Demek ki bugüne kadar kamu ve devletin malında savurganlık yapılıyordu, emin olun bu paket devede kulak asıl savurganlık kamu özel iştiraklerinde yapılmaya devam ediliyor. Halktan toplanan paralar kamu ihalelerinde birilerinin daha fazla zengin olması için hoyratça kullanılıyor…”

Yıldırım, Hizb-ut Tahrir Türkiye'nin 2021 yılı sonunda hazırlayıp kamuoyu ile paylaştığı 'Ekonomik Krizlere 10 Maddede İslami Çözümler' raporunu hatırlatarak, o raporda Türk lirasının bugünkü değeriyle kamuda 250-300 milyar tasarruf edebilecek tedbir önerilerinin sunulduğunu, fakat savurganlığının önlenebilmesi için öncelikle kamu malının yetimin malı olduğunu bilen ve Allah'tan korkan idarecilere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Bu durumun ancak İslam'ın iktisat sisteminin tatbik edileceği Hilafet Devleti'nin kurulmasıyla mümkün olabileceğini altını çizerek sözlerini tamamladı.

Konuşmanın tamamını toplantı videomuzdan izleyebilirsiniz.

#EkonomikKrizeİslamiÇözüm