Gazze İçin Ortak Söylem ve Eylem Zaruridir
23 Temmuz 2025

Gazze İçin Ortak Söylem ve Eylem Zaruridir

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 22 Temmuz 2025 Salı günü düzenlediği Gündem Değerlendirme Toplantısı’nda, İslami vakıf ve STK’lar arasında gerçekleştirilen Gazze İstişare Toplantılarında öne çıkan tespit, eylem ve çözüm önerileri ele alındı. Gazze’nin durumu, bugüne kadar yapılanlar ve yapılması gerekenler hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, Gazze’deki soykırım üzerinden 22 ay geçmesine rağmen Türkiye yönetimi ve bölgedeki Arap rejimlerinin hiçbiri Gazze'deki işgal ve soykırımı durduracak somut adımlar atmadığını, açlıktan ölümlerin kol gezdiği Gazze’ye insani yardımların ulaşmasını dahi sağlayamadıklarını söyledi.

Bu noktada Köklü Değişim’in öncülüğünde Müslümanların Gazze’ye karşı sorumlulukları ve Gazze’de işgali bitirecek çözüm önerilerini konuşmak için İstanbul, Ankara, İzmir, Van ve Adana’da 5 istişare toplantısı düzenlendiği bilgisini veren Kar, toplantıların ortak söylem ve eylem birliğinin zaruri olduğu sonucunu ortaya çıkardığını ifade etti.

Daha sonra istişarede konuşulan konuların detaylarından bahseden Kar, söylem ve eylem noktasında birleşilmesi gereken hususları şu şekilde sıraladı:

1- Gazze Meselesi İnsani Değil, İslami Bir Meseledir. Filistin bir İslam toprağıdır ve Mescid-i Aksa ümmetin mukaddes değeridir. Dolayısıyla Mescid-i Aksa, Kudüs ve bir bütün olarak tüm Filistin ne sadece Filistinlilerin ne de sadece Araplarındır. Bilakis tüm İslam ümmetinin toprağı ve ortak değeridir. Müslümanlar olarak bizim mücadelemiz Gazze ablukası kırılana kadar değil; mukaddes topraklar işgalden kurtulana kadar devam etmelidir.

2- Sivil Toplum Kuruluşları, Âlimler ve Cemaatlerin Asli Vazifeleri, Yöneticileri Somut Adım Atmaları İçin Muhasebe Etmektir. İslâm; yöneticilerin, âlimlerin ve kitlelerin sorumluluklarını tek tek açıklamıştır. Yöneticiler bir yanlış yaptıklarında onları uyarmak, muhasebe etmek, yanlışı gösterip doğruyu ortaya koymak, İslam’ın âlimler ve kitleler üzerine yüklediği en önemli sorumluluktur.

3- “İsrail”e Karşı Güç Kullanmaktan Başka Hiçbir Seçenek Kalmamıştır. Filistin Âlimler Birliği ve birçok âlim Gazze için cihat fetvası yayınladılar, Müslüman orduları harekete geçmeye davet ettiler. İslam’ın hükmünü açıklayan bu fetvalar havada asılı kalmamalı, derhal uygulamaya geçirilmelidir. Müslümanlar, özellikle âlimlerimiz bu fetvanın takipçisi olmalıdır.

4- İşgalci “İsrail” İle Her Türlü Ticaret Durdurulmalıdır. Bu konuda oluşturulacak kamuoyu ile hem hükümete hem de şirketlere gereken baskı uygulanmalıdır.

5- “İsrail”e Destek Veren İncirlik Üssü ve Kürecik Radar İstasyonu Derhal Kapatılmalıdır. Bu üslerin hâlâ açık olması ve işgalci varlığa destek vermesi, halkı Müslüman olan Türkiye için bir utançtır.

6- Gazze’deki Katliamlara Destek Veren ve İşgal Ordusunda Görev Yapan Çifte Vatandaşlar Derhal Vatandaşlıktan Çıkarılmalıdır.

7- İşgalci “İsrail” İle Normalleşme Çağrılarına Sert Tepkiler Verilmelidir. “Normalleşme” gayrimeşru işgalci varlık olan “İsrail”e meşruiyet vermek, sözde var olma hakkını kabul etmektir. Bu, Filistin davasına apaçık ihanettir. “Abraham Anlaşmaları” Filistin halkına ve daha da ötesi İslam’a ihanettir.

8- Gazze’ye Yönelik Denizden ve Karadan Yürütülen Yardım Faaliyetlerine Destek Verilmelidir. Denizden gemilerin ve karadan tırların Gazze’ye ulaşabilmesi için kuvvetli bir şekilde çağrıların yapılması gerekmektedir.

9- Başta İşgalci “İsrail” Ürünleri Olmak Üzere, Gazze’deki İşgal ve Katliamlara Destek Veren Şirket ve Ürünlerinin Boykotu Daha Etkin Hâle Getirilmelidir. Boykot sadece bir sivil protesto eylemi değil, İslami bir sorumluluktur.

10- “Gazze Ölüyor, Gazze Yok Oluyor” Artık Sözü Muhatabına ve Daha Etkili Bir Şekilde Söylemek Gerekmektedir. Ebu Ubeyde, işgal ve soykırıma sessiz kalan yöneticilerle birlikte onları muhasebe etmeyen, harekete geçiremeyen âlimleri ve kanaat önderlerini de hasım ilan etmiştir. Ebu Ubeyde, İslam’ın bizlere yüklediği sorumluluğu hatırlatmıştır. Bu sebeple Gazze’ye dair toplumsal duyarlılığı sürekli canlı tutmak ve yöneticileri harekete geçirmek için İslami camialar ve kitlelerin ortak söylem ve eylem birliği ile hareket etmeleri zaruridir.

Mahmut Kar son olarak, “Biz İslami şiarların yükseltildiği, sözün muhatabına söylendiği her amele iştirak edeceğimizi deklare ediyoruz. Gazze’nin kurtuluşuna vesile olacak her gayrete omuz vereceğimizin bilinmesini istiyoruz.” ifadelerini kullanarak sözlerini tamamladı.

Konuşmanın tamamını toplantı videosundan izleyebilirsiniz.