“Gazze’yi bu hale mahkûm eden yöneticilerden Allah çetin bir hesap sorsun”
Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 07 Ekim 2025 Salı günü düzenlediği Gündem Değerlendirme Toplantısı’nda, Aksa Tufanı Harekâtı’nın ikinci yılı ele alındı. Toplantıda ayrıca iktidarın Sumud Filosu’nu istismar eden söylemleri ve ABD’nin öncülüğünde gündeme getirilen yeni “Gazze planı” değerlendirildi.
Toplantıda konuşan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, Aksa Tufanı’nın Filistin direnişinde bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Tam iki yıl önce bugün mücahitler, işgalci Yahudi varlığının ördüğü beton duvarları aşarak ona çok ağır bir darbe vurdular. Bu harekât, Siyonist varlığın yenilmezlik unvanını yerle bir etti. Selam olsun işgalci askerleri yerlerde süründürenlere, Tel Aviv’in kalbine korku salanlara ve Beyaz Saray’ı uykusuz bırakanlara!”
Kar, Aksa Tufanı’nın sadece bir direniş değil, ümmetin onurunu yeniden hatırlatan bir kıyam olduğunu ifade etti.
“Gazze’de iki yıldır devam eden savaş, sadece Gazze halkı ile işgalci Yahudilerin savaşı değildir; bu savaş, Amerika’nın başını çektiği Batılı kâfirler ile tüm Müslümanların savaşıdır.” dedi.
“Gazze’de tam bir soykırım yaşanıyor”
Konuşmasında Gazze’deki tabloya da değinen Kar, “Bu iki yılda Gazze halkı soykırım, aç bırakma ve etnik temizlik politikalarına maruz kaldı. Gazze’nin yüzde 80’i işgal altına girdi. 76 binden fazla Müslüman şehit edildi, 20 binden fazla çocuk, 12 binden fazla kadın katledildi. 56 bin çocuk yetim kaldı, 6.700’den fazla sivil esir alındı.” diyerek rakamlarla vahşeti ortaya koydu.
“Trump’ın planı Netanyahu’ya tüm Filistin’i teslim etmektir.”
Mahmut Kar ABD’nin ve işbirlikçi yöneticilerin Filistin’e dayattığı plana ise sert ifadeler kullanarak tepki gösterdi:
“Şimdi kâfir Trump, Gazze’deki cihadın ve direnişin tamamen bitmesi şartıyla ateşkes ve barış vadediyor. İki yıldır Gazze halkı için hiçbir şey yapmayan yöneticiler ise bu planı pazarlıyor. Efendilerinden izinsiz bir lokma ekmek bile Gazze’ye ulaştıramayanlar şimdi Trump güzellemesi yaparak övgü alma derdindeler!”
Kar, bu planın amacının Gazze’yi yeniden inşa bahanesiyle teslim almak olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bu plan, Gazze’nin işgal ve teslimiyetine, normalleşmeye ve Abraham Anlaşmaları’na kapı aralamaktır. İşlediği cürümlerin ödülü olarak Netanyahu’ya tüm Filistin’i teslim etmektir.”
“Yöneticiler savaşa çağrılmalıdır”
Konuşmasının sonunda Müslümanlara hitap eden Kar şu çağrıyı yaptı:
“Yöneticilere ve komutanlara, orduları Gazze’ye seferber etmeleri için çağrı yapmak Müslümanların en öncelikli işidir. Eğer bu ordular, Gazze’nin destansı direnişinden ilham alıp Kudüs’ü özgürleştirmek için harekete geçselerdi bugün ne Trump’ın planı konuşulurdu ne de arabulucuların baskısı. Onun için Müslümanlar olarak bize düşen, yöneticileri kâfirler ve işgalciler ile barışa değil savaşa çağırmaktır.”
"İktidar, Sumud Filosu’nu siyasi rant malzemesi yapmaya çalışıyor"
Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, toplantının diğer gündem maddesi olan Sumud Filosu hakkında ise şu değerlendirmeyi yaparak sözlerini tamamladı:
“Sumud’un başarısını kendi siyasi PR’larına dönüştürmeye çalışanlara prim vermeyin. Filonun misyonunu, Gazze’deki ihanetleri gizleme aracı hâline getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu girişim, devletlerin harekete geçmemesinin boşluğunda sivil vicdanların ortaya koyduğu onurlu bir çabadır; onu törpüleyip içini boşaltmaya çalışmak, hem Sumud’a hem de Gazze’ye ihanettir.
Vicdan gemilerinde yol alan her aktivistin fedakârlığını, ailelerinin gözyaşlarını ve milyonların duasını unutmayın. Siyasiler, PR ajansları ve işbirlikçi rejimler hangi manevrayı yaparsa yapsın; Sumud, insanlığın vicdanının sembolü olarak kalacaktır. Bu sembole sahip çıkmak, Gazze’nin sesi olmaya devam etmektir. Yükü vicdan ve insanlık olan bu filonun misyonunu, popülist siyasi söylemlere kurban ettirmeyin."
Konuşmanın tamamını toplantı videosundan izleyebilirsiniz.