Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 08 Ekim 2024 Salı günü gerçekleştirdiği "Gündem Değerlendirme" toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilen “İsrail’in” Türkiye’yi hedef alacağı iddiası ele alındı. Toplantıda ayrıca, 7 Ekim Aksa Tufanı’nın yıl dönümü hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın meclis açılışındaki konuşmasında “İsrail” yönetiminin vadedilmiş topraklar hezeyanı ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü Türkiye’ye dikeceğini söylemesine ve CHP’nin talebiyle aynı konuda TBMM’de kapalı oturum yapılmasına değinerek, iktidara “işgalci İsrail’in hedeflerini yeni mi öğreniyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

İktidar ve ana muhalefetin Gazze’nin güvenlik sorununu hiçbir şekilde dert edinmediklerine dikkat çeken Kar, şunları söyledi:

“İktidarın bu yaklaşımı, ‘Hasmını yenemiyorsan, güçlü göster ki zayıflığın ortaya çıkmasın.’ minvalinde bir yaklaşımdır. Yeni bir tehdit algısı ile safları toparlama ve gündem değiştirme saikiyle yapılan bu açıklama, herkesin bildiği sırrın ikrar edilmesidir. Şimdi buradan sormak istiyorum: Sayın Erdoğan; “İsrail”in yayılmacı politikalarından kastınız Arz-ı Mev’ud toprakları ise bu, öteden beri işgalci Yahudilerin ulaşmak istedikleri nihai hedefti. Sizin bunu bildiğinizden asla şüphemiz yok. Peki, bunu bildiğiniz halde 20 Eylül 2023'te Netanyahu ile New York’ta neden görüştünüz? 7 Ekim öncesi ile sonrasında “İsrail” için ne değişti? İki sene önce bu terör varlığının sözde Cumhurbaşkanı olan Herzog’u Anadolu İslam topraklarında en üst düzey karşılama ile neden ağırladınız? İşgalcinin paçavrasını askerlerimize neden taşıttınız? Sayın Erdoğan; bu aşağılık bebek katillerini, alınlarına zillet damgası vurulmuş bu hainleri yeni mi tanıyorsunuz?”

"İşgalci "İsrail'i" Anadolu'da tehdit, Filistin'de meşru mu kabul ediyorsunuz?"

Konuşmasının devamında Allah’ın ayetlerini hatırlatan Kar, şu ifadeleri kullandı: “Siz bu ilahi emirleri yok saydınız! Allah’a, Rasulüne ve Müslümanlara düşman olan teröristleri meşru kabul ettiniz. İlişkileri normalleştirmek için adım attınız… Şimdi Kassam Tugaylarına dahi güç yetiremeyen, Aksa Tufanı ile ona verilmiş sahte yenilmezlik unvanını kaybeden bu varlığı Türkiye için bir tehdit unsuru olarak niteliyorsunuz. Soruyorum size, bu işgalci varlığı gözünü Anadolu topraklarına dikince tehdit sayıyorsunuz, Filistin topraklarına dikince meşru mu kabul ediyorsunuz? Bu yaklaşımınız ile imajı yerle bir olan bu işgalci varlığa “güçlü, yenilmez, büyük İsrail” unvanını kazandırma algısına hizmet ettiğinizi düşünmüyor musunuz?”

Son olarak “İsrail’in” Türkiye’ye saldırmaya asla cesaret edemeyeceğini, işgalci Yahudilere karşı savaşmak için cihat aşkı ile yanan Müslümanların karşısında hiçbir tehdit oluşturamayacağının özellikle altını çizen Kar, sözlerini şöyle tamamladı:

“Eğer bizim bilmediğimiz somut bir tehdit varsa, o halde size düşen ateşin büyümesini beklemeden, işgalcinin hamle yapmasına fırsat vermeden mikrobu kendi bataklığında yok etmektir. Gasıp Yahudi varlığını işgal ettiği topraklarda boğmak ve onları köklerinden sökerek Filistin’den temizlemektir. Kim ne derse desin, Türkiye bunu yapabilecek ve savaşı kazanabilecek her türlü imkâna sahiptir. Ama siz bu imkânları kullanmak yerine Gazze’deki soykırımı muhalefet ile normalleşme oyunlarınıza meze yapıyorsunuz. Siz meydanlarda, alanlarda üst perdeden hamasi konuşmalar yapıyorsunuz. Bir gece ansızın gelebiliriz diyorsunuz. Evet, tek bir gece “İsrail”i Filistin topraklarından temizlemek için yeter, bunu yapacak askeri güce sahibiz ama ne yazık ki adım atacak Sultan Alparslan, Sultan Fatih ve Halife Abdülhamid gibi yöneticiler yok.”

Konuşmanın tamamını toplantı videosundan izleyebilirsiniz.