Husiler, Cidde’deki Saudi Aramco Tesislerinİ Vurdu
26 Mart 2022

Husiler, Cidde’deki Saudi Aramco Tesislerinİ Vurdu

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Uzun süredir ABD ile İngiltere’nin yerli iş birlikçiler vasıtasıyla çıkar savaşı sürdürdüğü Yemen’de ve bölgede sular durulmuyor. Suudi Arabistan'ın Cidde kentindeki Aramco'ya ait petrol tesisleri Husiler tarafından vuruldu.

Suudi Arabistan’ın resmi haber ajansı SPA'nın haberine göre, Yemen'de hükümet güçlerine destek veren Arap Koalisyonu Sözcüsü Turki el-Maliki, Cidde'de yer alan Aramco'ya ait petrol ürünleri dağıtım tesislerinin saldırıya uğradığını duyurdu. Saldırı sonrası tesislerde yangın çıktı.

Maliki, saldırının "Yemen'deki İran destekli terörist Husi milisleri" tarafından düzenlendiğini açıkladı.

Herhangi bir can kaybının yaşanmadığını açıklayan Maliki, saldırının "enerji güvenliği üzerinden küresel ekonomiyi etkilemeyi hedeflediğini" ileri sürdü.

SPA'nın Enerji Bakanlığı yetkililerine dayandırdığı haberinde ise Cidde kentinde ve güneydeki Cizan bölgesinde yer alan Aramco tesislerinin füzeyle hedef alındığı ifade edildi.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'ın yanı sıra Cidde, Cizan ve diğer bazı bölgelere insansız hava araçları (İHA) ve füzelerle saldırılar düzenlediklerini duyurmuştu.

Yemen’de Süren ABD-İngiltere Arasındaki Nüfuz Savaşı

Yemen’de karmaşık cephe oluşumları göze çarpsa da aslında olan biten ABD-İngiltere arasında yıllardır yerli iş birlikçileri üzerinden sürdürdükleri bir nüfuz savaşı olarak sürdürülüyor.

Husiler, Sana’yı ele geçirip Hadi hükümetini başkentten kovduktan ve Yemen’in çoğunda kontrolü sağladıktan sonra iktidarlarına “yasallık” kazandırma için çabaladılar. Amerika, onlara bu yasallığın kazandırılması için ciddi uğraşlar verdi. Ancak Yemen’deki siyasi ortam büyük oranda İngilizlerin kontrolündeydi.

ABD, Yemen’in kuzeyinde özellikle de Sada kentinde insanların geneli tarafından kabul görmeyen azınlık bir grup olan Husileri, Yemen siyasi haritasının aktif bir parçası haline getirerek bu coğrafyada tutunmak istedi. Amerika, Husileri Yemen’in aktif bir unsuru haline getirmek ve herhangi bir iktidarın onlarsız devam edemeyeceğini göstermek amacıyla Husileri perde arkasından destekledi.

Suudi Arabistan’ın “Kararlılık Fırtınası” hava operasyonları ile müdahalede bulunmasını sağladı. Harekâtın amacı, Husilerin ortadan kaldırılması değildi. Aksi takdirde Suudi Arabistan kara birlikleriyle müdahalede bulunabilirdi. Aksine savaş uçakları karşısında Husileri, Yemen’i savunan bir pozisyona sokmak, mazlum durumuna düşürmek, aynı zamanda kahraman yapmak ve böylece halk tarafından kabul edilmelerini ve kamuoyu elde etmelerini sağlamaktı. Bu operasyonda ABD’ye büyük şeytan diyerek sinsi rolünü örten ve Ortadoğu’da ABD’nin verdiği görevleri sadakatle yerine getiren ve her defasında da aşağılanan İran da ciddi roller üstlendi.

Onlarca yıldır Yemen’de etkin olan ve devrik Başkan Hadi’nin arkasındaki İngiltere ise güneyde Güney Hareketi, kuzeyde Husilerin ABD’nin Yemen’deki ezici İngiliz nüfuzuna sızma enstrümanları olduğunu biliyordu. Husiler Sana ve Yemen’in diğer kentlerine girince ve İran’dan büyük bir askeri destek alınca, İngiltere, özellikle de Suudi Arabistan’ın Yemen’deki rolünden sonra Yemen’deki nüfuzunun sallantıda olduğunu düşündü ve Amerikan planlarına bölgedeki taşeronlarıyla reaksiyon verdi. Bu kapsamda BAE’yi ön plana çıkardı. Aden ve güneydeki diğer kentlerin Husilerden geri alınmasında BAE önemli

bir rol oynamıştı. Bu rol ile yeni bir Güney Hareketi yarattı. Hareket içindeki Amerikan ajanlarını diskalifiye edip ikincil plana itti. Böylelikle güneyde güvenliği sağladı.

ABD ve İngiltere İslam coğrafyasındaki nüfuz savaşını yerli iş birlikçi hainler üzerinden sürdürüyor. Bu hainler ise halkı peşlerine takarak iki sömürgeci devletin savaşına asker devşiriyor. Kimi zaman mezhep, kimi zaman vatan savunması, kimi zaman milliyetçi duygular istismar edilerek asıl düşman ABD ve İngiltere yerine Müslümanlar birbiriyle savaştırılıyor. Hilafet’in yıkılmasıyla birlikte sömürgeci kafirler tarafından kurulan bölgedeki devletler ise bu savaşlara öncülük ediyor.