
Suudi Arabistan, bugün Yemen'in Mukalla liman kentini, Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) gelen silah sevkiyatı nedeniyle bombaladı.
Yemen’de ABD-İngiltere nüfuz mücadelesi, bölgede eksenlerinde hareket eden Suud ve BAE rejimleri eliyle sürdürülüyor.
ABD eksenli Suud Krallığı, BAE'yi Yemen'deki ayrılıkçıların son ilerlemeleriyle doğrudan ilişkilendirdi ve Abu Dabi'yi eylemlerinin "son derece tehlikeli" olduğu konusunda uyardı.
Liiman'daki gemiler ve içindeki askeri araçların görüntüleri ajanslar tarafından paylaşıldı.
Bu saldırı, Krallık ile BAE tarafından desteklenen Güney Geçiş Konseyi'nin ayrılıkçı güçleri arasındaki gerilimde yeni bir tırmanışa işaret ediyor.
Bu durum, Yemen'de on yıldır süren ve İran destekli Husi isyancılara karşı yürütülen savaşta rakip tarafları destekleyen Riyad ve İngiltere destekli Abu Dabi arasındaki ilişkileri daha da gerginleştiriyor. İki ülke, Ortadoğu'daki birçok konuda yakın görüşlere sahip olsalar da, ekonomik konularda ve bölgenin siyasetinde giderek daha fazla rekabet etmeye başladılar.
Yemen'deki Husi karşıtı güçler Salı günü olağanüstü hal ilan ederek Birleşik Arap Emirlikleri ile işbirliğine son verdi ve topraklarındaki tüm BAE güçlerinin 24 saat içinde tahliye edilmesini emretti. Suudi Arabistan'ın izin verdiği geçişler hariç, kontrol ettikleri topraklardaki tüm sınır geçişlerine, havaalanlarına ve limanlara girişlere 72 saatlik yasak getirdi.
On yıl önce, ABD eksenli Riyad liderliğinde, Körfez rejimlerinin ve Mısır, Sudan ve Fas gibi bir grup ülkenin de katılımıyla, "Husileri Sana'dan çıkarmak" sloganı altında Yemen'i hedef alan "Kararlılık Fırtına Harekatı" adını taşıyan askeri bir operasyon başlatılmıştı.
Bu mutabakat her ne kadar Husi karşıtı olduğunu söylese de gerçekte Husiler rahatsız eden ciddi bir adım atmadıkları görülmekte. Yıllar içinde amacının, Husileri Sana'dan çıkarmak değil, Sana’da onları pekiştirmek olduğu ortaya çıktı.
Riyad ile Abu Dabi arasında kurulan şekli ittifakın artık sona erdiği ve yerini çatışma ve yüzleşmeye bıraktığı görülüyor. İngiltere ekseli Abu Dabi, Afrika Boynuzu ve Kuzey Afrika'da faaliyet göstermek üzere uluslararası paralı asker şirketlerini işletme hattına girerek Riyad'ı geride bırakırken, bu adımlar Riyad'ı endişelendiriyor. Bu kapsamda Riyad, savaş uçaklarıyla BAE’nin desteklediği milisleri bombalıyor.
ABD, her ne kadar Husi karşıtı bir söylem benimsese de İngiliz nüfuzunu kırmak ve Yemen’de tutunmak için İran kanalıyla Husiler’i perde arkasından destekliyor.
ABD, Suriye ve Libya’da karmaşık bir şekilde dağıttığı rolleri benzer bir şekilde Yemen’de de uyguluyor.
Bu roller, işgalci ‘İsrail’e karşı adım atmayan ancak bölgede Washington ve Londra’nın çıkarları için çalışan İslam beldeleri tarafından üstleniliyor.



