Köklü Değişim Medya
Fransa'da yapılan bir araştırmada, yüksek lisans programlarına başvuru aşamasındaki Müslüman adı ve soyadı taşıyanların ayrımcılığa maruz kaldığı kanıtlandı. Fransa’da İslam düşmanlığı Macon tarafından resmen devlet politikası haline getirilip, kurumlarda yaygın bir şekilde uygulanıyor. İslam nizamını uygulayacak bir İslam devletinin yeniden dünya siyaset arenasında varlık gösterme olasılığı, zenginliği ve refahını İslam beldelerini sömürerek sağlayan sömürgeci kapitalist Batı'nın en büyük kabusu olarak uyguladıkları politikalara yansıyor.
Yüksek Öğretimde Ayrımcılık ve Eşitlik İzleme Kurumu (ONDES) ile Gustave Eiffel Üniversitesinden araştırmacılar, Mart 2021'de 19 üniversiteden 607 yüksek lisans programının eğitim direktörüne 1800'den fazla elektronik posta yollayarak ülke genelinde engellilere ve kökene yönelik ayrımcılığı test etti.
Her eğitim direktöründen, lisans programını bitirmekte olan öğrencilermiş gibi sahte isimlerle, yüksek lisans programının içeriğine ve kayıt prosedürlerine dair bilgi talep edildi.
E-postaların biri engelli Lucas Martin adına, diğer ikisi engelli olmayan Thomas Legrand ve Mohamed Messaoudi ismi taşıyan öğrencilermiş gibi postalandı.
Çalışmanın sonunda ağır fiziksel engelli olduklarını bildiren öğrencilere yönelik kayda değer ayrımcılık görülmezken Müslüman ismi taşıyanların gönderdiği e-postalar daha düşük oranda cevaplandı.
Müslüman ismi taşıyanların tüm yüksek lisans programlarına dair e-postalarının cevap alma ihtimalinin yüzde 12,3 oranında daha düşük olduğu tespit edilen çalışmada, hukuk alanında bu oranın yüzde 33,3, bilim, teknoloji, sağlık alanlarında yüzde 21,1, dil, edebiyat, sanat, insani ve sosyal bilimler alanında ise yüzde 7,3 olduğu tespit edildi.
Müslümanların İsimlerine Yönelik Ayrımcılık Daha Fazla
Çalışma yapıldıktan 3 ay sonra, araştırmacılar kimliklerini gizleyerek yüksek lisans programlarının eğitim direktörleriyle Yüksek Öğretim Bakanlığı adına "öğrenci alım süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları" görüştü.
E-postalara cevap verirken ayrımcı davranan eğitim direktörlerinin, başvuru yapılan adaylar arasında "çeşitliliği" tercih ettiklerini, Avrupalı adayların başvurularını öncelemediklerini söyleyerek yaptıkları çirkinliği örtmeye çalıştılar.
Ayrıca araştırmacılar, yüksek lisans programlarında tespit edilen durumun yanı sıra Müslüman ismi taşıyanların iş piyasasında da daha fazla ayrımcılığa maruz kaldığını tespit ettiler.